AKP aşılamıyor aşağılıyor!
Erdoğan Ocak ayında vaka sayılarının düştüğünü söylediğinde bir gazeteci “artıyor” diye düzeltmiş, Erdoğan da “vefat bak vefat vefat” diye cevap vermişti. Şimdi aynı Erdoğan vaka sayılarındaki düşüşten dem vuruyor ancak vefat sayısı 200’lerin altına inmiyor. Bazı günlerde vaka sayısı azalsa da vefat sayısının arttığına tanık oluyoruz. En kötüsü de her gün 200’den fazla canımızı kaybederken sırf turizm gelirleri artsın diye iktidarın pembe bir tablo çizmeye çalışması.
Erdoğan ve AKP’nin pandemiye karşı devekuşu taktiği
Erdoğan “tam kapanma” kararı alınırken “Avrupa'nın açılma sürecine girdiği bir dönemde, bizim geride kalmamak için vaka sayılarımızı süratle 5 binin altına indirmeliyiz” demişti. Kapanmadan 10 binin üzerinde vaka sayısıyla çıktık. Ama yine de Avrupa’nın gerisinde kalmamak için normalleşme süreci başlatıldı. Bunun kafayı kuma gömmekten farkı yok. Canı yanan halk her şeyi görüyor. İktidarın turist için yalvardığı yabancı ülkeler de internete girip Türkiye’deki durumu görebiliyor. Kaldı ki açıklanan resmi rakamların gerçeği yansıtmadığı da biliniyor.
Yalana alıştılar, yüzleri de kızarmıyor
Geçtiğimiz yıl yaz aylarında vaka sayısı yerine “hasta sayısı” açıklanmış, böylece rakamlar düşük gösterilmişti. Bu yalanı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tüm toplumun gözünün içine baka baka haftalarca sürdürmüş, sonunda da itiraf etmek zorunda kalmıştı. Şimdi artık yalancı çoban misali kimse Fahrettin Koca’nın açıklamalarına güvenmiyor. En son Bakan Koca aşı konusunda BioNTech firmasının sahibi Uğur Şahin’i basın toplantısına çıkardı. Fahrettin Koca, BioNTech patronu Şahin’e “vatandaşımızın sizden duyması önemli”, “gelecek, olacak demekten öte somut icraat görmek istiyoruz” derken yüzü kızarmadı.
Dolar-avro için milletin onurunu ayaklar altına aldılar
Siyasi iktidar pandemiyi bir ticari sorun, hastalanan ve ölen insanlarımızı ise birer istatistik olarak görüyor. Bu yüzden ilk etapta ciddi bir kampanya ile parlatılan Bilim Kurulu zaman içinde önce ıskartaya çıkarıldı, daha sonra da bakanlar kurulunun alacağı kararlara gerekçe yazan bir kalem müdürlüğüne dönüştürüldü. Gelinen aşamada normalleşme takvimini Turizm Bakanı açıkladı. Aşılama politikasını ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ağzından Alman mevkidaşı ile yaptığı basın toplantısında öğrendik. “Turistin göreceği herkesi aşılayacağız” diyen Çavuşoğlu tüm dünya önünde Türkiye’nin insanını aşağıladı. Ardından Turizm Bakanlığının İngilizce “aşılıyım keyfine bak” yazan aşağılık reklamı piyasaya çıktı. Gözünü dolar-avro bürümüş iktidar, milletin onurunu gururunu ayaklar altına aldı.
Erdoğan ve AKP iktidarı salgına karşı gerçek anlamda mücadele etmiyor. Lebalep AKP kongreleri, cemaat cenazeleri, AKP üyelerinin dükkân ve işyerlerinin fiili muafiyeti ve daha nice çifte standart iktidarın kendi çıkarını ve ikbalini halkın canından önde tuttuğunu gösteriyor. Emekçi halk buna kendi sağlığına ve canına sahip çıkarak ve kendi salgınla mücadele programını ortaya koyarak cevap vermelidir.
Devrimci İşçi Partisi diyor ki:
- Fahrettin Koca istifa! İktidarın kalem müdürlüğüne dönüşen Bilim Kurulu lağvedilsin!
- Dolar-avro için salgının üzerinin örtülmesine hayır! Emekçi halkın sağlığı ve canı için şeffaf bir salgın yönetimi!
- Pandemi yönetimi Türk Tabipleri Birliği, sağlık emekçileri sendikaları, eczacı örgütleri ve işçi sendikalarının denetimine!
- Derhal yeterli sayıda kadrolu sağlık personeli atansın!
- Yaygın ve ücretsiz test! Aşılamada işçiye emekçiye öncelik!
- Tüm özel sağlık kurum ve kuruluşları işçi denetiminde tazminatsız kamulaştırılsın!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2021 tarihli 140. sayısında yayınlanmıştır.