Sağlık Bakanlığı, Maymun Çiçeği (Mpox) hastalığı için acilen ciddi adımlar atmalıdır!
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 14 Ağustos’ta Maymun Çiçeği (yeni adıyla Mpox) hastalığı için küresel düzeyde “Uluslararası Önemi Haiz Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etti. Yani pandemiden önceki son aşama uyarısını vermiş oldu. Mpox için DSÖ, 2022-2023 döneminde de benzer bir uyarı vermiş, tehlikenin kıyısından dönülmüştü.
Hastalık başlangıçta Afrika kıtasında, özellikle de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde yoğun olarak görülüyordu. Vaka sayıları her yıl giderek arttı ve 2024 yılında görülen vaka sayısının 15 bin 600, ölüm hasta sayısının ise 537 olduğu bildirildi. 2024 yılında bu zamana kadar görülen bu vaka sayısı bir önceki yılın toplam rakamından bile yüksek. Yakın zaman önce virüs biçim değiştirip farklı bir varyantıyla sahneye çıktı. Hastalık en az 13 Afrika ülkesinde daha görüldü. Yalnızca Ağustos ayında 17 bin vaka bildirimi yapıldı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), sosyal medya hesaplarından, bugüne kadar görülen vaka ve ölüm sayılarını, bunların coğrafi dağılımını, virüsün varyantlarını, hastalığın bulaş yollarını, hastalığın bulgularını ve seyrini özetleyen güzel ve kullanışlı görseller paylaştı. Daha detaylı bilgilere buradan ulaşılabilir.
Sağlık Bakanlığı’na göre Türkiye’de vaka görülmedi
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) sağlık otoritesi CDC, raporlarında 2022’den bugüne kadar Türkiye’de 12 adet Mpox vakası görüldüğünü belirtmiş. Ancak Sağlık Bakanlığı bu veriyi yalanladı ve bugüne kadar hiçbir Mpox vakasının görülmediğini açıkladı.
Hastalığın İsveç’te görülmesiyle hastalık Avrupa’ya sıçramış oldu. Afrika ve Avrupa kıtasındaki ülkelerin en yoğun kullandığı güzergâh noktalarından biri olan Türkiye’de hiçbir vakanın görülmemiş olması pek olası gözükmüyor. Ama esas mesele çok daha bulaşıcı ve öldürücü (%1-5 arasında olduğu tahmin ediliyor) olan son varyantın ülkemize girme olasılığı.
Bu filmi tekrar izlemek istemiyoruz!
Şimdiye kadar anlattıklarımız çoğunuza tanıdık gelmiş olmalı. Biz bu filmi daha önce Covid-19 pandemisinde izlemiştik. Bakanlık, pandeminin başlarında vaka görüldüğünü inkâr etmiş, en sonunda kabul etmek zorunda kaldığı sonradan meydana çıkmıştı. Pandeminin ilerleyen dönemlerinde de vaka sayılarını hep gizleme yönünde tavır almıştı. Biz bu filmi tekrar izlemek istemiyoruz!
Sağlık Bakanlığı acilen, salgın olacakmış gibi planlamalar yapmalı!
DSÖ’nün ilan ettiği acil durumu her bir ülke gibi Türkiye de çok ciddiye almalıdır. Halk Sağlığı’nın ihtiyatlılık ilkesi gereği -yani en kötü senaryo olacak gibi kabul etmek ve buna göre planlama yapmak- önlemlerini derhâl almaya başlamalıdır.
Sağlık Bakanlığı şu sorulara halkı ikna edici şekilde bir an evvel cevap vermelidir:
- Ülke dışından ülke içine hasta girmesini önlemek için ülke giriş çıkışlarında hastalık tespit olanakları (test başta olmak üzere) yaratıldı mı?
- Hastalığın ülke içine girmesi durumunda vaka tespiti için test kitlerinin tedariki sağlandı mı? Tedarik için girişimlerde bulunuldu mu?
- Sürveyans (şüpheli vakalara test uygulaması, hastaları tespit, izolasyon, karantina, temaslıları belirleme, virüsün evrimini izleme vs.) için planlamalar yapıldı mı?
- Hastalıktan korumanın başlıca yolu olan ve şu an dünyada stoku sınırlı olan Mpox aşısından sipariş verildi mi?
- Ağır hastalıkta kullanılan eldeki tek ilaç olan ilaçtan tedarik için girişimde bulunuldu mu?
Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsünde …
Sorular çoğaltılabilir. Dünya, Covid-19 pandemisinde bu konularda oldukça deneyim biriktirdi. Mesele bunları uygulama iradesinde. Şimdiye kadar bizim izlenimimiz Sağlık Bakanlığı’nın, aynı Covid-19 pandemisinin başında ve ilerleyen süreçlerinde olduğu gibi hastalığı yok saymak, verileri saklamak ve inkâr etmek üzerine bir politika geliştirmekte olduğudur. Bugün için aksini gösteren hiçbir gelişme yok maalesef.
Ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. Bu tehlikenin geçmesini elimiz kolumuz bağlı bekleme, insanların kaderini virüsün ve doğanın insafına bırakma lüksümüz yok. Dünya 2022-2023’te Mpox hastalığı açısından direkten döndü, neyse ki hastalık pandemi aşamasına gelmedi. Ama çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsünde Covid-19’da yaşadığımız korku filmini geri sarıp tekrar izlemek zorunda kalabiliriz.