31 Mart sonrası Diyarbakır, Van, Erzurum ve Kars’ta ilk kayyımlar atandı
Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerini kazanan ancak OHAL döneminde KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş olan belediye başkanlarına mazbata verilmemesine karar verdi. Bu karara göre Diyarbakır Bağlar’da yüzde 70 oyla seçimi kazanan HDP’li Zeyyat Ceylan yerine AKP’nin yüzde 25 oy alan adayı başkan olarak atanacak. Seçimi kazanan HDP’li başkanlarıdan Van’ın Tuşba ilçesinde yüzde 58 oy alan Yılmaz Berki, Edremit ilçesinde yüzde 53 oy alan Gülcan Kaçmaz Soyyiğit, Çaldıran ilçesinde yüzde 53 oy alan Leyla Atsak, Erzurum Tekman’da yüzde 48 oy alan Muzahit Karakuş, Kars Digor’da yüzde 54 oy alan Abubekir Erkmen de mazbatalarını alamadı. YSK kararına göre bu isimlerin yerine ikinci sırada yer alarak seçimleri kaybeden AKP’li adaylar atanacak.
YSK yasayı bıraktı, kendi kararlarını unuttu, Erdoğan ve Soylu'nun dediğini yaptı
Bu yapılanın OHAL döneminde atanan kayyımlardan farkı yok. Erdoğan’ın seçim öncesinde yaptığı tüm propaganda konuşmalarında 31 Mart’tan sonra yeniden kayyımlar atayacağını belirtmesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da çeşitli konuşmalarında aynı şeyi söylemesi YSK’nın hukuki olarak değil iktidar partisinin iradesine göre karar verdiğini gösteriyor. Bu yüzden mevcut durumda söz konusu ilçelere atanan AKP’liler 31 Mart sonrasının ilk kayyımları olarak tarihe geçecektir. Bir farkla: Bu kayyımlar AKP’li olacak ve sözde “seçilmiş” olacak! Bu istibdadın inşasında AKP ile devletin bütünleşmesi yönünde atılan yeni bir adımdır.
YSK, KHK'lı adayları seçime sokarak tuzak kurmuş oldu
YSK’nın bu kararının ne bir hukuki dayanağı ne de YSK’nın kendi kararları ile bir tutarlığı var. YSK daha önce genel seçimlerde KHK’lı isimlerin milletvekili olmasına cevaz vermişti. Yerel seçimlerden önce de adayların KHK ile kamudan ihraç edilmiş olmalarını seçilme yeterliliğine aykırı bir durum olarak görmedi ve bu isimlerin 31 Mart seçimlerinde aday olmasına izin verdi. Ayrıca YSK bu tutumuyla HDP’ye bir seçim tuzağı kurmuş oldu. Eğer KHK’lı adayların seçilme yeterliliğine sahip olmadığını belirtseydi HDP bu isimlerin yerine başkalarını aday gösterebilirdi. Ancak YSK bunu yapmayarak HDP’nin elinden bu inisiyatifi de almış oldu. YSK’nın kurduğu tuzak olmasa, söz konusu ilçelerden Erzurum-Tekman hariç hepsinde seçimi açık farkla kaybeden AKP’li adayların, belediye başkanı seçilmelerinin mümkün olmadığı görülüyor.
İstanbul'un gelişi Diyarbakır'dan belli
Daha önce 16 Nisan referandumunda açık kanun hükmü olmasına rağmen mühürsüz oyları geçerli sayarak sonuçları belirleyen, 31 Mart’a gelinirken üyelerinin görev süresi Anayasa’ya aykırı bir şekilde uzatılan YSK’nın aldığı bu kararlar şaşırtıcı değil. YSK’nın Anayasa’yı, yasaları ve kendi kararlarını çiğneyerek ve tamamen siyasi iktidarın iradesi doğrultusunda aldığı karar tartışmalı İstanbul seçimleri için de AKP’nin iradesinin hukukun üstünde görülmesinin ciddi bir olasılık olduğunu gösteriyor.
Düzen yürütmesiyle ve yargısıyla Kürt halkının iradesini tanımadığını ilan etmiştir. Yapılan halkın haklarına bir saldırıdır. Demokratik düzen maskesi adım adım çıkartılıyor. Altından istibdadın çirkin yüzü görülüyor.