Arjantin İMF’nin pençesinde, işçi sınıfı ayakta!
Yarı-gelişmiş kapitalist ülkelere “yükselen ekonomiler” deniyor, bunlar emperyalist sermayeye yatırım alanı olduklarından göklere çıkarılıyor. Bu ülkelerde en hızlı yükselenin dış borç olduğu ve bu borcu ödeme zamanı geldiğinde bedelinin ağır olacağı Arjantin örneğinde çok belirgin. Ülke bugün İMF’nin pençesinde kıvranıyor; emperyalizmle içli dışlı, sağcı Macri hükümeti borcu işçi sınıfına ve emekçi halka ödetmek için İMF ile işbirliği yapıyor. Yaklaşık 57 milyar dolarlık kredi karşılığında İMF’ye, halka kemer sıktıracağının garantisi olarak göstereceği bir bütçe planını ülkeye kabul ettirmeye çalışıyor.
25 Ekim’de 103 red ve 8 çekimser oya karşılık 138 kabul oyuyla, işçi sınıfına ve emekçi halka yönelik bir savaş planı niteliği taşıyan bütçe mecliste kabul edilerek senatoya gönderildi. Neden işçi düşmanı bir savaş planı diyoruz? Çünkü eğitimin bütçedeki payı %7,1’den %5,5’e düşüyor. Sağlık harcamalarında toplamda %8,1’lik bir kesinti öngörülüyor. Kesintinin en yüksek olduğu alanlar %76 ile anne-çocuk sağlığı ve %66 ile aile ve halk sağlığı alanları. Yani doğrudan emekçi halkın sağlığından feragat ediliyor. Konut sorununa yönelik kamu harcamalarında neredeyse %50 kesinti var. Başka ne var? Devlete yeni işçi alımının durdurulması, kamu çalışanlarının ücretlerinde kesintiler, kamu çalışanlarının sahip olduğu çeşitli yan hakların kaldırılması için valilere yetki verilmesi! Başka? Kaynak yaratmak için toplu taşıma ücretlerinde artış ve tabii ki kapitalistler, para babaları muaf tutulurken emekçi halkın üzerindeki vergi yükünün arttırılması!
Macri İMF’ye verdiği sözü tutmayı, bu savaş planını meclisten geçirmeyi ancak yine emekçilere saldırarak başarabildi. Mecliste görüşmelerin yapıldığı sırada meclisi kuşatan, İMF ve kemer sıkma politikaları karşısında dördüncü kez greve giden emekçileri, gaz bombalarıyla, plastik mermilerle durdurmaya çalıştı. Arjantin’deki kardeş partimiz Partido Obrero, binlerce işçi ve işsiz üyesiyle meclisin dışında mücadelenin içinde yer aldı. Ama aynı zamanda PO ve FİT milletvekilleri ile bu işçi düşmanı tasarıya karşı işçilerin, emekçilerin meclisteki sesi oldu. Dış borcun reddedilmesini, İMF’nin Arjantin’den def edilmesini, kemer sıkma paketlerinin geri çekilmesini savundu. PO milletvekili Romina Del Plá, plastik mermiler ve gaz bombalarının gölgesinde meclisin bir oylama yapmasının meşru olmadığını, dışarıdaki polis şiddeti son bulana kadar görüşmelere ara verilmesini önerdi. Meclis dışına çıktığında o da polisin saldırısına maruz kaldı. Tüm saldırılara, çok sayıda insanın yaralanmasına, 30’a yakın insanın gözaltına alınmasına rağmen, kitle geri çekilmedi ve son ana kadar meclis üzerindeki baskıyı sürdürmek üzere mücadeleye devam etti.
İlk turda bütçe kabul edilmiş olabilir ama Arjantin sermayesi hâlâ kendisini güvende hissetmiyor. 20 Kasım’da Arjantin’de G-20 zirvesi yapılacak, Macri bu zirvenin öncesinde dünyanın emperyalist merkezlerine ve İMF’ye güven vermek için bütçenin senatoda da kabul edilmesini sağlamayı hedefliyor. Ama herhalde Arjantin işçi sınıfı, kolay lokma olmadığını gösterdiği içindir ki henüz bir görüşme tarihi belirlenebilmiş değil.
Arjantin’den sonra bu yarışta Türkiye de başta koşan ülkelerden biri. Arjantin burjuvazisinin İMF ile birlikte işçi sınıfına yönelttiği saldırılar, Türkiye’de işçi sınıfını ve emekçi halkı nelerin beklediğini gösteriyor; art arda düzenledikleri genel grevlerle Arjantin işçi sınıfı da bu saldırılara karşı mücadele yolunu!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2018 tarihli 110. sayısında yayınlanmıştır.