Bu düzen bize işsizlik ve geçim derdi dayatıyor!
Merhaba arkadaşlar. Ben meslek lisesinden yeni mezun olmuş, üniversiteye yeni yerleşmiş bir kardeşinizim. Hayatın gittikçe pahalılaştığı ve neredeyse borçsuz hanenin kalmadığı ülkemizde, aileme destek çıkmak ve borçlarımızı ödeyebilmek için uzun bir süredir iş arayışındayım. Son senemde meslek lisesi stajımdayken, pandeminin başlamasıyla, staj hakkımız devlet tarafından korunmadığı için şirketlerde ilk gözden çıkarılanlar yine biz stajyerler olduk. Genç işsizliğinin resmi verilere göre bile %25 olduğu bu pandemi döneminde, iş bulmak çoğumuz için çok zorlayıcı bir süreç. Bu süreç sizin de fark edebileceğiniz gibi biz gençleri daha depresif, umutsuz ve kendine güvensiz bir hale getiriyor. Gençler olarak kendimizi donatabileceğimiz, hobiler edinebileceğimiz bu yaşlarımızda kaçımız konsere gidebiliyor, spor yapabiliyor, sanatla uğraşacak imkânlara erişebiliyor? Bu imkânlara sahip olmak bir yana, daha geçimimizi sağlamak için bile iş bulamıyoruz. Üstelik hiç böyle kaygıları olmayan insanlar bizi suçlayabiliyorlar. İşsizliğin sebebi sanki bizmişiz gibi davranabiliyorlar. Bizler de zaman zaman kendimizi sorgulayıp, kendimizi hatalı hissedebiliyoruz. Ama hatalı olan biz değiliz, hatalı olan bu düzendir. İşsizliğin doğal bir durum veya bizim suçumuz olduğunu bize dayatmaya çalışanlara asla aldırış etmemeli ve gelecekten umudumuzu kaybetmemeliyiz. Gençler olarak bize işsizlik ve geçim derdi dayatan bu düzene karşı mücadele etmeliyiz.
İstanbul İkitelli’den işsiz bir öğrenci
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2020 tarihli 133. sayısında yayınlanmıştır.