Koronavirüse karşı kârı değil, yaşamı savunmaya öncelik!
Sağlık, insanlığın en önemli varlığıdır. Özel mülkiyetin çıkarlarına kurban edilemez. Kimsenin, halkın sağlığıyla oynamasına izin vermemeliyiz. Devrimci İşçi Partisi olarak, işçi hareketini, meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini, sosyalist hareketi halkın sağlığının Koronavirüs belasına karşı korunması uğruna sadece tıbbi önlem almaya değil, mücadeleye çağırıyoruz.
2019’un son günlerinde Çin’de ortaya çıkmasından sonra, Çin’e ve akabinde dünya geneline hızla yayılan Koronavirüs (yeni adıyla “yeni tip Koronavirüs”), sınırlarımıza dayanmış durumda.
Salgın hastalıklar konusunda dünya çapında uzman kuruluş olarak görülen Dünya Sağlık Örgütü ve tek tek ülkelerde devletler, özellikle her ülkede sağlıktan sorumlu en üst düzey yetkililer, bizde de Sağlık Bakanlığı soruna kendi açılarından yaklaşarak bu tehlikeli salgınla mücadele açısından birtakım plan ve önlemler geliştiriyor. Türkiye’de Türk Tabipleri Birliği ve diğer sağlık örgütleri de kendi önerilerini geliştiriyor.
“Büyüklerimiz bilir” yaklaşımı bu tür ciddi tehlike anlarında en tehlikeli şeydir. Sınıflı toplumda yaşıyoruz. Devletin, sömürülen ve ezilen sınıfların karşı karşıya olduğu sağlık, hijyen, beslenme, barınma ve benzeri koşullara bağlı olarak halkın ihtiyaçlarına öncelik vermeyen politikaları, işçi ve emekçi halk için ağır sonuçlar doğurabilir. Kapitalist bir toplumda yaşıyoruz. Kapitalistlerin kâr hırsına karşı insan yaşamını savunmayan politikalar, teknik olarak ne kadar titizce uygulanırsa uygulansın, büyük tehlikelere gebedir.
Hastalık-sağlık meseleleri, yalnızca sağlık örgütlerinin ve sağlıkçıların sorumluluğu değildir. İnsanların sağlıklı olabilmesi (ve kalabilmesi) için gerekli şartların pek çoğu, bizim belki ilk anda sağlık ile ilgili olduğunu düşünmediğimiz, “sağlık dışı” etmenlerdir (Sosyal, siyasal, ekonomik ve çevresel etmenler).
Bu ayrımı, tarihte en iyi şekilde hep devrimciler ortaya koyarken, sorunu çözüme kavuşturan ise devrimler olmuştur. Engels, İngiliz işçisinin sağlıksız olmasının sebebini, sefil çalışma ve yaşam şartlarına bağlamıştı. Kendisi doktor olan Che Guevara, bir konuşmasında, Küba’nın devrim sonrasında sağlık alanında gerçekleştirdiği en önemli eylemin, bütün çocuklara günlük süt dağıtılması olduğunu söylemişti. Keza Çarlık Rusya’sı ve iç savaş sonrasında bir enkaz ülke devralmış olan yeni Sovyet Devleti, işçi devriminin tanıdığı olanaklarla, çalışma ve yaşam koşullarında yaptığı iyileştirmeler sayesinde sağlıklı bir toplum yaratma yolunda büyük bir adım atmıştı.
Devrimci İşçi Partisi, bu tarihsel miras ve işçi ve emekçi sınıfların tarihi çıkarlarını savunmanın getirdiği sorumlulukla Koronavirüs tehdidi karşısında piyasa karşıtı, planlamacı ve kamucu şu önlemlerin derhal alınmasını talep eder.
İlk söyleyeceğimiz belki de en önemlisidir: Ekonominin tek iyi işleyen sektörü olan turizmden elde edilecek gelirleri düşüreceği, sağlık harcamalarını ciddi şekilde arttıracağı veya benzeri başka nedenlerle Koronavirüs vak'alarının gizlenmesi halkı yaygın ölüm tehlikesiyle bile bile karşı karşıya bırakmak demektir. Hastalık Türkiye'de görüldüğü takdirde katiyen saklanmamalıdır.
Tedbirlere döndüğümüzde, her şeyden önce denetim ve kadroların kullanımı gelir. Sınıflara bölünmüş bir toplumda yetki kullanımı ve görev üstlenme iyi belirlenmediğinde parası ve forsu olan, iktidar aygıtlarını kullanarak baştan eşitsizliği yaratacaktır.
- Bütün önlemler ve uygulamalar, sağlık emek örgütleri başta olmak üzere (Tabip odaları, sendikalar, meslek dernekleri vb.) emek örgütlerinin (ör. DİSK) temsilcilerden oluşan kurullarca denetlenmeli, iş birliği halinde şeffaf şekilde yürütülmelidir.
- Ülkemizde önemli bir geleneğe sahip, tarihsel olarak bilgi ve tecrübesi bulunan Halk Sağlıkçıları karar alma ve uygulama süreçlerine özel olarak dahil edilmelidir.
- Koronavirüs belası ile askeriye mücadele edemez. İlaçlamada ya da karantina uygulamasında, seyahat yasaklarında ya da yukarıdaki kuralların uygulanmasında askeri birliklerin kullanımına hayır! Askere öğretilen savaştır. Tıbbi önlemleri doğru biçimde uygulayabilecek olan, bu konuları derhal kavrayabilecek eğitimi almış ekiplerdir. Salgın patlak verir vermez, başta tıp, diş doktorluğu, eczacılık, hemşirelik, tıbbi dallarda teknisyenlik öğrencileri olmak üzere, öğrenciler bölge bölge, kent kent, mahalle mahalle toplum yararı için örgütlenmeli ve seferber edilmelidir. Yasakların uygulanmasında ise işçi denetimi ve mahalle denetim komiteleri görev almalıdır.
Aşağıda talep edilen bütün uygulamalar bu denetim ve uygulama yaklaşımı çerçevesinde anlam kazanacaktır:
Büyük insan topluluklarının bir arada bulunduğu ortamlar için özel önlemler:
- Fabrikalar ve iş yerleri
- Fabrikalarda hastalık kontrolü için doğru yöntemlerin, fabrika için kârlılık sorunu yaratabilecek olsa dahi, uygulanması için işçi komiteleri yetkili kılınmalıdır (İşçi denetimi).
- Olası bir vaka tespitinde fabrikalar ve işyerleri tatil edilmelidir.
- Çalışanlarca sık ve ortak kullanılan ortamlar sıkça temizlenmelidir.
- Sabun ve el antiseptiklerine çalışanların kolayca ulaşması sağlanmalıdır.
- Fabrika ve işyerlerinde molaların sıklığı ve süreleri çalışanların yeterli sıklıkta ellerini yıkamalarını ve kişisel hijyenlerini sağlayabilecek şekilde arttırılmalı, düzenlemelidir.
- Çalışanlara el yıkamayı özendirecek çarpıcı poster ve afişler dağıtılmalı ve uygun yerlere asılmalıdır.
- Hijyenik el yıkama ile ilgili uygulamalı eğitimler verilmelidir.
- Hasta olan işçinin işine gelmemesi teşvik edilmeli, baskı yapılmamalı, ücret kesintisi olmaksızın izinli sayılmalıdır.
- Okullar
- Hastalığın okullarda görülmesi halinde okullar ülke çapında veya tehlikenin derecesine göre sadece riski olan bölgelerde derhal kapatılmalıdır.
- Okullar açık olduğu sürece sık sık sağlık taramaları yapılmalıdır.
- Fabrikalar ve iş yerlerinde uygulanması önerilen hijyen önlemlerinin hepsi okullarda da uygulanmalıdır.
- Toplu taşıma
- Halkın büyük kentlerde üst üste seyahatini engelleyecek hızlı bir otobüs üretimine girişilmeli, otobüs imal eden şirketler kamulaştırılarak öncelik şehir içi toplu taşıma aracı üretimine verilmeli, bunlar şehir içi aşırı sıkışık hatlarda kullanılmalıdır.
- Yukarıda sayılan ortak önlemlere ek olarak Cezaevleri, Askeri kışlalar vb. özelinde ise;
- Mahkûmların ve askerlerin (özellikle erlerin) sağlık hizmetlerine erişimleri önündeki tüm engeller kaldırılmalı, sağlık taramasından geçirilmelidir.
- Mahkûm ve asker koğuşlarında kalan kişi sayısı azaltılmalıdır.
Ülke genelinde merkezi olarak alınması gereken önlemler:
- Soğuğun virüsün yayılmasında önemli bir etken olduğu göz önüne alındığında ısınmanın kolaylaştırılması için salgın dönemi devam ettiği sürece doğalgaz emekçilere ve yoksullara bedelsiz olarak sağlanmalıdır.
- Belediye Fen işleriyle koordinasyon içinde açık alanlar sık aralıklarla ilaçlanmalı, dezenfekte edilmelidir. Fen işlerinde vardiya sayısı arttırılarak tam istihdam uygulanmalıdır.
- Çok sayıda insanın bir araya geldiği ortamlar (iş yerleri, toplu taşıma vb.) başta olmak üzere, Aile Sağlığı Merkezleri (eski adıyla Sağlık Ocakları) ve diğer sağlık kurumlarında maske ve el antiseptiklerinin ücretsiz tedariki sağlanmalıdır.
- Her ne kadar hasta olmayanların günlük yaşamda maske takması önerilmese de hastalar ile yakın temasta bulunacaklar (ör. sağlık çalışanları) için dahi ülkemizde yeterince uygun maske olup olmadığı bilinmemektedir. Piyasadaki fiyat yükselişi, daha şimdiden maske ihtiyacının karşılanmasında sorunlarla karşılaşılacağını belli etmiştir. Hastanelerde maske stokunun son derece yetersiz olduğu bütün sağlıkçıların bildiği bir şeydir. Bu nedenle devlet, elinde üretim imkânı yoksa, buna uygun özel işletmelerin kamulaştırılması yoluna giderek ihtiyaç kadar uygun maske üretimini ivedilikle planlamalıdır. Karaborsa engellenmeli, halkın sağlığından vurgun elde etmeye çalışan, üstelik bunu halka iyilik yapma kılığına sokanlar derhal ciddi şekilde cezalandırılmalıdır.
- Uluslararası ilaç tekellerinin ilaç ve her türlü koruyucu ve tedavi amaçlı malzeme konusunda telif ve fikri mülkiyet hakları talepleri reddedilmeli; eşdeğer (jenerik) ilaç üretimi yapabilecek özel fabrikalar (halihazırda kamuya ait ilaç üreten fabrika yok!) kamulaştırılarak üretime geçirilmelidir.
- İnsanlar arası her türlü kayırmaya, parası ve forsu olana öncelik verilmesine karşı etkili, caydırıcı, ikna edici önlemler alınmalıdır.
Ülkede “sağlık seferberliği” ilân edilerek hastaneler ve tüm sağlık kuruluşları ile sağlık çalışanlarına ilişkin alınması gereken önlemler:
- Ölümcül olmayan bütün hastane (özel hastaneler dahil) başvuruları durdurularak özel hastaneler dahil bütün hastanelerde, göstermelik olmayan, ihtiyacı karşılayacak sayılarda yatak kapasitesi olan karantina alanları oluşturulmalıdır.
- Bazı hastaneler (özel hastaneler dahil) karantina hastanesine dönüştürülmeli ve bu amaca yönelik sağlık personel ihtiyacı planlanmalıdır.
- Kendi hesabına çalışan, muayenehane sahibi doktorların özel hasta bakımına son verilerek, bu doktorlar yanlarındaki sağlık çalışanları ile birlikte kamu hastaneleri başta olmak üzere sağlık kuruluşlarında merkezi bir planlama ile gerekli ihtiyacı karşılayacak şekilde görevlendirilmelidir.
- Karantina hastanelerine dönüştürülen merkezler, gelecekte olası bir yeni salgında kullanılmak üzere kalıcı hale getirilmelidir.
- Sağlık personellerinden oluşan, olası vakalara ilk müdahaleyi yapacak, bunun için özel eğitimli, yeterli sayıda “acil müdahale ekipleri” ve koordinasyonu sağlayacak “kriz masaları” oluşturulmalıdır.
- Bu gibi olağanüstü durumlarda, geçmiş deneyimler, özellikle sağlık personelinin insanlık dışı çalışma şartlarında çalışmaya zorlandığı yönündedir. Bu tehlikenin farkında olup, başta doktorlar olmak üzere görev alacak sağlık personelinin (Özel hastanede ve kendi adına çalışanlar da dahil) planlaması buna göre yapılmalı, sık sağlık kontrolünden geçirilmeleri sağlanmalıdır.
- Virüs tespiti için tek bir referans merkez yerine birden çok bölgeye virüs tespit merkezleri kurulmalı, bu merkezlerden gelecekte de nitelikli olarak faydalanabilmek için birer araştırma merkezi haline getirilmesi sağlanmalıdır.
Hastalığın yayılma hızı açısından yüksek riskli bölgelerde alınması gereken önlemler:
- Türkiye’nin en yoksul, nüfusu iyi beslenemeyen, sağlık göstergelerinde de en kötü durumda olan bölgelerine (Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz) sosyal ve çevresel iyileştirmeler için ek kaynak ayırılmalıdır.
- Mülteci ve göçmen topluluklarının en muhtaç durumdaki kesimlerinin sağlık hizmetlerine ücretsiz şekilde ulaşmaları sağlanmalı ve sağlık hizmetlerine erişimde ayrımcılığa uğramaları önlenmelidir.
- Sınır kapılarında seyyar sağlık merkezlerinin kurulup mülteci ve göçmen kamplarında yaşayanların veya ülkeye giriş yapmış olanların temel sağlık hizmetlerinden yararlanması sağlanmalıdır.
Sağlık, insanlığın en önemli varlığıdır. Sağlık özel mülkiyetin çıkarlarına kurban edilemez. Kimsenin, halkın sağlığıyla oynamasına izin vermemeliyiz. Devrimci İşçi Partisi olarak, işçi hareketini, meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini, sosyalist hareketi halkın sağlığının Koronavirüs belasına karşı korunması uğruna sadece tıbbi önlem almaya değil mücadeleye çağırıyoruz.