Virüs hapishanelere girdiğinde kitlesel kıyım yaşanır! Kimseyi yargısız idama mahkûm etmeyin!
Koronavirüs salgını tüm dünyaya hızla yayılırken hapishanelerdeki yüzbinlerce insanın hayatına ve sağlığına ilişkin hâlâ somut ve acil önlemler alınmış değil. Onbinlerce tutuklu, 65 yaş üzerinde olan veya kronik hastalığı bulunan yüksek risk grubundaki mahkûmlar, istibdad rejiminin kendisine muhalif gördüğü için siyasi nedenlerle esir aldığı politikacılar, belediye başkanları, gazeteciler, avukatlar, müzisyenler ve birçok başka siyasi tutsak hapishanelerde tutuluyor. Üstelik virüsün hapishanelere girdiğine dair haberler gelmeye başladı bile. Bu koşullar altında hapishanelere yönelik herhangi bir tedbir almamak, salgının buralarda yayılmasına göz yummak, başta tutuklu ve hükümlülerin olmak üzere tüm halkın sağlığını tehlikeye atmak anlamına gelir.
Tutuklular derhal tahliye edilsin!
Masumiyet karinesi gereğince; suçu sabit olmayan tutuklular, hukuk sisteminde masum kabul edilir. Normal zamanlarda bile tutuksuz yargılama esastır; oysa istibdad rejimi tutuklama müessesini adeta bir cezalandırma aracı olarak kullanıyor. Salgın hastalık durumunda dahi tutukluların derhal tahliye edilmemesi, onların sağlık ve yaşam haklarına kastetmek demektir. Olası kayıpların sorumlusu virüs değil, istibdad rejimi olacaktır. Tutuklular derhal tahliye edilmelidir.
65 yaş üstü mahkûmlar, kronik hastalığı bulunanlar derhal salıverilsin!
Salgından en çok etkilenen, ölüm oranının en yüksek olduğu en riskli grubu 65 yaş üstü kimseler ile kronik hastalığı olanlar oluşturuyor. Bu kişilerin, gerekmedikçe dışarı çıkmamaları, yani kimse ile temas etmemeleri son derece önemliyken; risk altındaki bu insanlar şimdi kapasitesini fazlasıyla aşan, kalabalık, hijyen koşullarının sağlanmasının mümkün olmadığı hapishanelerde tutuluyorlar. Enfekte oldukları takdirde ölüm riski çok yüksek olan, normal koşullarda dahi hastaneye gidemeyen mahkûmları içeride tutmaya devam etmek, hem özel durumları hem de hapishane koşulları düşünüldüğünde, onları bile bile ölüme sürmek değil de nedir? Bu kişiler infaz erteleme, ev hapsi gibi tedbirler uygulanarak derhal salıverilmelidir.
Siyasi tutsaklar derhal tahliye edilsin!
Bugün hapishanelerde 37 bin siyasi tutsak bulunuyor. İstibdad rejimi, yıllar içinde kendisine muhalif olarak gördüğü on binlerce kişiyi türlü bahanelerle, delilsiz, gerekçesiz tutsak etti. Çok sayıda gazeteci, siyasi parti yöneticisi, belediye başkanı, avukat vb. hapishanede esir tutuluyor. Bugün salgın hastalık ortamında dahi siyasi emellerle bu kişileri tahliye etmemek onları ölüme mahkûm etmektir, sorumluluğu büyüktür. Bu hasmane tutumdan vazgeçilmeli, siyasi tutsaklar derhal koşulsuz salıverilmelidir.
İnfaz yasasında öngörülen değişiklikler hapishanelerde yaşanacak olası felaketi önleyemez!
Bugün meclisin gündeminde olan, infaz yasasında da değişiklikler içeren pakette, kimi “suç”lar kapsam dışı tutularak, kronik hastalığı olanlar ile 65, 70 ve 75 yaşını bitirmiş mahkûmlar için infazlarının belirlenen sürelerinin ev hapsine çevrilebileceği öngörülüyor. Siyasi tutsaklar hakkında hiçbir tedbir alınmıyor, tutuklular için ise tutuksuz yargılamanın esas olduğu ilkesi hâlâ gözardı ediliyor. Bu şekilde “suç” ayrımına gidilerek, salgının hapishanelerde yayılmasının önüne geçilemez. Olası felaketin önüne geçmek ilk olarak kişilerin yaşam ve sağlık haklarını gözetmeyi gerektirir. Sorun tüm halkın sorunudur. Çözüm siyasi tutsakların koşulsuz, diğer tutuklu ve hükümlülerin ise gerekli adli kontrol veya infaz erteleme gibi tedbirler uygulanarak salıverilmesi, hapishane nüfusunun derhal azaltılarak geride kalan mahkûmların da hijyen koşullarından gerçek anlamda yararlanması sağlanmalıdır.
Kimseyi yargısız idama mahkûm etmeyin!