Gaf değil düpedüz ırkçılık
Van Erciş (Wan Ercîş) depremi yaşandıktan sonra Habertürk kanalı canlı yayınında olayı izleyicilerine duyuran Duygu Canbaş, “Deprem her ne kadar Van’da da olsa hepimiz üzüldük” sözlerini sarf ediverdi.
Duygu Canbaş’ın sözleri basın organlarında “canlı yayında gaf” olarak nitelendi. Canbaş daha sonra “yanlış anlaşıldıysam özür dilerim” dedi. Gerçekte ise bu sözlerin bir gafla ilgisi yoktur. Gaf kelimesi “yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık” anlamına gelmektedir. İstek dışı yapılan bir fiile işaret eder. Oysa Canbaş’ın sözlerinin anlamı bir yanlışlıktan fazlasıdır.
Hakkari’de 24 askerin yaşamını yitirdiği olayların ardından devlet şovenizm musluğunu sonuna kadar açmıştır. Başbakan’ın huzuruna çağrılan medya patronları da aynı doğrultuda tembihlenmiştir. Okullardan öğrenciler toplanmış, sokaktan geçen insanlar yönlendirilmiş, “terörü lanet” adı altında ırkçılık kusulan eylemler tertiplenmiştir. Spikerin sözleri yanlışlık mahsulü değildir. Van’da insanlar enkazın altında can çekişirken ırkçı faşist güruhlar Batı’nın meydanlarında, sokaklarında Kürt avına çıkıyor BDP binalarına saldırıyordu.
Günlerdir “Allah düşmanın bile şereflisini versin” manşetleriyle gaza gelenler, Van’daki depreme sevinme zavallılığını göstererek şereflerini, haysiyetlerini, insanlıklarını tümden yitiriyorlardı. Canbaş’ın sözleri bir gaf değildi. Bilinçli olarak pompalanan, sokaklarda meydanlarda kol gezen ırkçılığın ve faşizmin televizyona yansımasıydı sadece.