Onur Hamzaoğlu’na hakaret eden belediye başkanına para cezası
(15/03/2012) Dilovası’nda sermayenin neden olduğu çevre kirliliği ve halk sağlığına etkileri ilgi yaptığı araştırmanın çarpıcı sonuçlarını kamuoyu ile paylaşan Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu’na “şarlatan” diyerek hakaret eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na mahkeme tarafından hakaret suçundan para cezası verildi.
Duruşmanın ardından Kocaeli Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Onurumuzu Savunuyoruz hareketi adına ilk açıklamayı Prof.Dr. Cem Terzi yaptı ve mahkemenin kararını kamuoyuna duyurdu, kararın tüm baskılara karşın kazanılmış bir başarı olduğunu ve mücadelenin süreceğini söyledi. Daha sonra sözü alan Onur Hamzaoğlu, mahkemenin aldığı kararın ardından mücadelenin devam etmesi gerektiğini vurguladı ve Dilovası’ndaki koşulları daha da kötüleştirecek olan yeni demir-çelik fabrikalarının kurulmasına dikkat çekti. Hamzaoğlu, gelişmelerin takipçisi olacaklarını söyleyerek destek veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür etti.
Birleşik Metal İş Genel Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, Dilovası’nda işçilerin yaşadığını ve çevre kirliliğinin tüm ağır sonuçlarını işçilerin yaşadığını söyleyerek Hamzaoğlu’na hakaret eden İbrahim Karaosmanoğlu’nu bir yıl boyunca Dilovası’nda ikamet etmeye çağırdı ve bu zaman zarfındaki tüm masraflarını DİSK olarak karşılamaya hazır olduklarını söyledi.
Eylemin ardından toplu halde önce Eğitim-Sen’in hükümetin 4+4+4 girişimine karşı yaptığı eyleme gidildi. Daha sonra ise Türk Tabipleri Birliği’nin Dilovası Raporu’nun Kocaeli halkıyla paylaşıldığı forum toplantısına geçildi. Burada Türk Tabibleri Birliği Onur Hamzaoğlu’nun çalışmalarına paralel olarak Dilovası gerçeğini bir kez daha halkla paylaşmış oldu.
Onur Hamzaoğlu davası bir kez daha göstermiştir ki sokaktaki mücadele, adliye koridorlarındaki dayanışma adaletin tek güvencesidir. Baştan itibaren belediye başkanını aklamaya odaklanmış bir mahkeme para cezasına hükmetmiştir. Bu kararı verirken kendine sosyalist diyen ama safını sermayeden yana seçmiş DSİP üyesi Sinan Özbek gibi akademisyenlerin Onur Hoca aleyhine hazırladıkları “etik” raporlar, üniversite ve Onur Hamzaoğlu arasındaki yazışmalar cezada indirim yapılmasına gerekçe olarak göstermiştir. Mahkemeye göre gerçeklerin söylenmesi sermayeyi ve temsilcilerini tahrik etmiştir.
Şu bilinmelidir ki Onur Hoca bilimsel gerçekleri açıklayarak Dilovası’ndaki felaketi gözler önüne serdiği için değil bu felaketin sorumlusu olarak açıkça patronları ve AKP hükümetini gösterdiği için hedef tahtasına oturtmuştur. Onur Hoca davasında taraflar Dilovası ve tüm emekçilerle sermaye ve onun hükümetidir. Mücadele bu eksende devam edecektir. Devrimci İşçi Partisi de dün olduğu gibi yarın da sorunu bir akademik sorun olarak değil sınıf mücadelesinin bir muharebe alanı olarak sahiplenmeye devam edecektir.