Kayı boyu bayrağı Amerikan muhalefeti
Meral Akşener, İyi Parti’nin kuruluşunu Ankara’da açıklarken, Erdoğan ve AKP iktidarını ekonomi, eğitim, yargı ve laiklik başlıklarında eleştiren ifadelere ağırlık verdi. Erdoğan ve AKP iktidarını “post-modern milli şef dönemi” olarak tanımlayan Akşener, mevcut yönetimi haktan ve liyakattan uzaklaşmakla, özgürlük alanlarını daraltmakla eleştirdi. Meral Akşener konuşmasında eleştirdiği başlıklarda net çözüm önerileri sunmaktan ve partisinin siyasal programını açıklamaktan imtina etti.
İyi Parti’nin programına bakıldığında ise Türkiye siyasetinde nereye oturduğu çok daha net bir şekilde görülebiliyor. İlkelerde milliyetçilik ön planda, bir sağ burjuva partisi olarak haliyle emeğin hakkını değil mülkiyet hakkını korumayı amaç ediniyorlar. Programa bakıldığında İyi Parti’nin ekonomi politikasının TÜSİAD, dış politikasının ise NATO ekseninde olduğu görülüyor. Akşener’in konuşmasındaki Avrasya vurgusu da bu anlamda değerlendirilmeli. Turancılık, İyi Parti saflarında Alparslan Türkeş’in ortaya koyduğu orijinal haliyle yani Sovyet coğrafyasında emperyalist Truva atı rolüyle karşımıza çıkıyor. Bu anlamda İyi Parti’nin NATO’culuğu Avrasyacı ve Turancı çizgisiyle de örtüşüyor.
Bu noktada Akşener’in partisinin esas siyasi işlevi de ortaya çıkmış oluyor. İyi Parti, CHP’den AKP içindeki Gül, Davutoğlu, Gülen çizgisine uzanan Amerikan muhalefetinin, sağ kanadında konumlanacak. Temel işlevi ise Bahçeli’nin MHP’sini etkisizleştirmek olacak. Bu yüzden isim ve simge olarak Osmanlı’nın kurucusu olan Türk kavimlerinden Oğuzların Kayı boyunun bayrağı benimseniyor ve MHP’nin altı oyularak Erdoğan ve AKP’yi iktidarda tutan en önemli müttefik gücü devreden çıkartmak istiyorlar.
Bu anlamda Amerikan muhalefeti milliyetçi, ülkücü, Turancı partisine kavuşmuştur. Ancak esas hamle Akşener olmayacaktır. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı iddiası ile ortaya çıksa da Amerikan iktidar alternatifinin Akşener etrafında şekillenmesi düşük olasılıktır. Her ne kadar MHP kadroları dışında Milli Görüş’ten, eski DYP ve ANAP’tan kadrolarla, CHP ve DSP kökenli transferlerle bir merkez partisi görünümü verilmek istense de İyi Parti’nin esas etkisi MHP’nin kapladığı alanda olacak bunun dışına kısmen taşacaktır. AKP’den ziyade CHP saflarında heyecan yaratması daha muhtemel görünmektedir. Amerikan muhalefeti, Amerikancı bir iktidar alternatifine Gül ve Davutoğlu ile ABD’nin esas oğlanı Ali Babacan’ı harekete geçirdiğinde ulaşacaktır.
Tüm bunlar “iyi” mi? Amerika ne kadar “iyi” ise o kadar… Yani kötünün iyisi bile değil… Beterin beteri!