Sakallı firavun!
Mısır’ın Mübarek’i yerle bir eden ve hayat boyu hapis cezasıyla kafese koyan işçi sınıfının ve devrimcilerinin, Müslüman Kardeşler’in onun yerine getirdiği “stepne”ye mücadele etmeden boyun eğeceğini sananlar yanılıyor!
Mısır’ın devrimcileri yine ayakta. 23 Kasım 2012 Cuma günü, devrimin geleneğini sürdüren bir tarzda, “Öfke ve Uyarı Cuması” olarak adlandırıldı. On binlerce devrimci, Kahire’de devrimin sembolü Tahrir meydanını doldurdu. Sosyalist partiler, 6 Nisan ve Kefaya hareketleri, Düstur ve Vefd gibi liberal burjuva partileri ve işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar yeni cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi protesto ettiler. Başkanlık seçimlerinin başarılı sol adayı Hamdin Sabbahi’nin yanı sıra sosyalist aday Halid Ali, liberal aday Muhammed el Baradey, Arap Birliği’nin eski başkanı Amr Musa gibi başkanlık seçimlerinde aday olmuş bir dizi şahsiyet de meydanda idi. Tahrir meydanının çok yakınındaki Muhammet Mahmut ve Kasr el Ayni sokaklarında ise devrimci göstericiler ile polis arasında, geçen yılın en önemli gösterilerinin birinin yıldönümü vesilesiyle yaşanan çatışmalar dördüncü gününe girmişti. İskenderiye başta olmak üzere, ülkenin birçok kentinde (İsmailiye, Asyut, Port Said, Mahalle, Damyetta, Menya, Asvan) protestocular Mursi’nin ve onun temsil ettiği Müslüman Kardeşler’in siyasi partisi olan Özgürlük ve Adalet Partisi’nin merkezlerine saldırdılar.
Devrimcilerin ve başka türden Müslüman Kardeşler muhaliflerinin öfkesini doğuran adım, Mursi’nin bir gün önce açıkladığı “Anayasal Bildiri” idi. Mursi bu bildiri ile bir yandan karşı devrim kampına bazı darbeler vururken, bir yandan da kendi elinde muazzam yetkiler topluyor ve bu yetkilerin kullanımı esnasında herhangi bir denetim olanağını ortadan kaldırıyordu. Seçilmiş parlamentonun yargı tarafından kapatılmış olmasından dolayı, Mursi 30 Haziran’dan bu yana yürütme gücünün yanı sıra yasama gücünü de elinde bulunduruyor. Şimdi bir “Anayasal Bildiri” yayınlayarak geçici anayasa yapma yetkisini de kendi eline almış oluyor. Ayrıca bildiride, kendi kararlarının hiçbir yargı denetimine tâbi tutulamayacağını açıklayarak yargı yetkilerini de eline almış oluyor! İşte size devrimcilerin ısrarla vurguladığı gibi “yeni firavun”! Ama bu firavun sakallı, yani İslamcı ideolojinin kisvesine bürünmüş durumda!
Mursi bu yetkilerle de yetinmeyecek gibi görünüyor. Tahrir’de yapılmakta olan gösteriler sırasında kendi taraftarlarına hitaben yaptığı bir konuşmada bir de bir “yeni yasa”dan söz ediyor. Yeni yasa Mursi’ye göre “yol kesme veya üretimi boğma” gibi eylemlere artık izin vermeyecek. Mısır’ı dalgalar halinde sarsan işçi sınıfı mücadelelerini “boğma”ya yönelik bir Tatil-i Eşgal Kanunu geliyor anlaşılan!
Gerçek okuyucuları hatırlayacaktır: Mursi Müslüman Kardeşler’in yedek adayı olduğu için halk arasında “stepne” olarak anılıyordu. Şimdi Mübarek’in stepnesi gibi davranmaya başladı. Tahrir protestocuları sloganlarında ona “Muhammed Mursi Mübarek” adını takmışlar. Mısır’ın Mübarek’i yerle bir eden ve hayat boyu hapis cezasıyla kafese koyan işçi sınıfının ve devrimcilerinin, Müslüman Kardeşler’in onun yerine getirdiği “stepne”ye mücadele etmeden boyun eğeceğini sananlar yanılıyor!
Gerçek gazetesi Mısır devriminin yeni gelişmelerini izliyor, Mısır’ın devrimci halkı ile Türkiye işçi sınıfı arasında bağ kurabilmek için çalışıyor. Devrimci İşçi Partisi’nin Mısır (ve daha genel olarak Arap) halkına yönelik olarak yayınladığı bildirilerin İngilizcesi ve Arapçası sitemizde okunabilir. Bu bildiriler, aynı zamanda sitemizin parti bildirilerine ayrılmış bölümünde Türkçe olarak mevcuttur.
English
http://www.gercekgazetesi.net/english/item/1698-erdogan-and-mursi-stop-shielding-israel
العربية