Levha yetmez, muska da yaptırsın!
13 Eylül 2014 Pazar günü AK Parti iktidarının propaganda aygıtlarından Sabah Gazetesi'nin internet sayfasında, bir takım abuk subuk "haberlerin" (Malezya uçağını uzaylılar mı kaçırdı?, kim kimle beraber oldu?, Cemaat ile ilgili bir dizi haber vb) yanısıra, "Erdoğan'ın Başucundaki Dikkat Çeken Levha" haberi (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2014/09/13/erdoganin-basucundaki-dikkat-ceken-levha) gözümüze ilişti.
Elbette, haberde "başucu" geçince, “Sabah Gazetesi Cemaat'in yapamadığını yaptı, muhterem Cumhurreisimizin mahremine girdi” diye düşünmekten kendimizi alamadık. Oysa durum başkaymış. Sabah'ın haberinde, levhanın asılı bulunduğu duvar, başucu oluvermiş. Biz de rahatladık, derin bir oh çektik.
Peki, haberde ne yazıyordu? Şöyle ki, Erdoğan, Orgeneral Özel ve Kuvvet Komutanlarını kabul etmiş. Beraber oturmuşlar, konuşmuşlar. Muhtemelen konu, dış politikada işler bu kadar yüze göze bulaşmışken, ABD de İBSİD'e karşı harekete geçeceğini söylemişken, "şimdi ne yapacağız?" mealinde bir şeylerdi. Elbette haberde bu yazmıyor, yazamaz da. Zaten haberin konusu da bu görüşme değil. Haberin konusu, bu görüşmede duvarda asılı bulunan bir levha ve levhada yazılı olan ibare. Diyor ki haber: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın komutanları kabul ettiği salonda duvarda asılı olan hat levhası dikkatlerden kaçmadı. Arapça hat ile üzerinde, Alayke avnullah (Allah'ın yardımı senin üzerine olsun) yazılı duvardaki levha, Çankaya Köşk'ündeki zihniyet değişiminin de yansıması gibiydi."
Doğru söze ne denir? Sabah Gazetesi o kadar çok şey yazıyor ki, arada kaçınılmaz olarak bazen doğru tespitler de yapmak zorunda kalıyor anlaşılan. Evet, Erdoğan'ın duvarındaki bu levha, Çankaya köşkündeki bir değişimin yansıması. Lakin, zihniyetle beraber konjonktür de değişiyor. Erdoğan'ın köşkteki selefi Abdullah Gül, görece daha az sorunlu bir Cumhurbaşkanlığı yaşadı. Ancak, hem gazetemizde hem de sitemizde defalarca yazdığımız gibi, Erdoğan'ı köşkte fırtınalı günler beklemekte. Erdoğan da anlaşılan durumun farkında. Duvara astırdığı tablo da bunun bir göstergesi. Lakin kendisine önerimiz, bununla yetinmemesi. Boynuna bir muska asmasını ve bir de kendisini güzelce okuyup üfleyecek bir hocaya görünmesini de tavsiye ederiz. Malum, durum vahim. Duvardaki levha yeterli gelmeyebilir.
Ayrıca, Erdoğan'a bir önerimiz daha var. Torunlar'dan Soma'ya, Gezi'den Amed'e, o kadar işçinin, emekçinin, mazlumun ahını aldı ki, o duvara asılacak levhada "Korkunun ecele faydası yok!" yazmalı. Belki onu her gün görürse, "zihniyetini" değiştirir.