Sermayeye toz kondurmayan Tayyip Erdoğan emekliyi gözden çıkardı: Para babalarına değil emekliye bütçe!
Türkiye’de 15 milyon 800 bin emekli sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumda. Emekliler insanca geçinebilecek bir gelir istiyor ve en düşük emekli aylığı asgari ücret kadar olacak şekilde zam istiyor. Erdoğan ise emeklileri tamamen gözden çıkartmış durumda ve milyonlarca emeklinin haklı taleplerine karşı kesin bir dille zam yok diyerek cevap veriyor. En son Kütahya’da yaptığı seçim mitinginde Erdoğan şunları söyledi:
“Devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz. Biz harcadığımız her kuruşu, devleti ve milletiyle birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. Mesela yaklaşık 11 trilyon lira giderle bağladığımız 2024 bütçemizi ele alalım. Bunun 1 trilyon liradan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri var. Yatırımlar için 1,6 trilyon liraya yakın bir kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar yaklaşık 3 trilyon liraya yakın; eğitim için 1,6 trilyon lira, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardımlar için 500 milyar lira, mahalli idareler için 860 milyar lira tahsis edildi. Diğer kalemleri söylemiyorum bile.”
Erdoğan bilinçli olarak rakamları çarpıtıyor. Emeklileri sanki havadan para istiyormuş gibi gösteriyor. Emeklinin zam talebini kamu çalışanlarının maaşı ile, deprem bütçesi ile, eğitim ve sağlık bütçesi ile kıyaslayarak sanki emeklileri adeta çalışan kesimle karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Gerçekler ise bambaşka:
Emekli lütuf değil hakkını istiyor!
- Emekli havadan para istemiyor. Çalıştığı yılların, ücretinden kesilen primlerin karşılığında sosyal sigorta sisteminin sağlamakla yükümlü olduğu geçinebilecek bir emekli aylığı talep ediyor.
Emekli için kaynak var: Kayıt dışı istihdama son ver! SGK primlerinin gerçek ücretten yatırılmasını sağla!
- Emekli maaşlarına ayrılan bütçe 3 trilyon değil, 2,6 trilyon! Bu para devlet bütçesinden değil SGK’nın prim gelirlerinden karşılanıyor. SGK prim gelirleri ise 2,5 trilyon. Emeklinin talep ettiği insanca geçinebilecek ücreti vermek için ilk elde yapılması gereken SGK’nın prim gelirlerini arttırmaktır.
- Kayıt dışı istihdam oranı yüzde 28! Çalışanların çok önemli bir bölümünün sigorta primleri gerçek ücretleri üzerinden değil, asgari ücret üzerinden yatırılıyor. Kayıtlı çalışma ve gerçek ücretler üzerinden sigorta primi ödenmesi durumunda emekli maaşlarına zam yapmak için gerekli kaynak rahatlıkla bulunur.
Emeklinin hakkı para babalarına gidiyor: Deprem bütçesinden, eğitimden, sağlıktan bahsetme; 1,25 trilyon faiz giderinden bahset! Faize değil emekçiye ve emekliye bütçe!
- Erdoğan emeklinin hak talebine bütçeden eğitime, sağlığa ve depreme ayrılan paydan bahsederek karşılık veriyor. Ama 2024 yılı bütçesinden faize ayrılan 1,25 trilyon liradan bahsetmiyor.
- Emekliye ayrılan kaynağın ne çalışanlardan ne de kamu hizmetlerinden kesilmesine gerek var. İhtiyaç olan kaynak para babalarına gidiyor. İşçi sınıfı ve emekçi halkımızın çıkarı, çalışanıyla ve emeklisiyle bir bütün olarak sermayenin ve para babalarının karşısındadır.
Çalışan ve emekli el ele örgütlenmeye ve mücadeleye!
Erdoğan da aslında emeklilerin taleplerine karşı sarf ettiği sözlerle ve söylemedikleriyle, çalışanıyla emeklisiyle emekçi halkımızın karşısında olduğunu; sermayenin, yerli ve yabancı tefecilerin/para babalarının tarafında olduğunu itiraf etmektedir. Yapılması gereken açıktır. Emeklilerin bir kısmı çalışma hayatının dışına düşmüştür, bir kısmı da güvencesiz koşullarda işten çıkarılacaklar listesinin ilk başında olmak üzere çalışmaktadır. Emeklinin sefaleti çalışanın geleceğidir. Emeklilere yönelik bu kuşatma ancak çalışan ve emekli tüm işçi ve emekçilerinin birlikte örgütlenmesi ve mücadelesiyle kırılır.