Rödovans yasaklansın! Madenler işçi denetiminde kamulaştırılsın!
Madenlerde neden rödovans sistemi uygulanmaya başladı? Bu sorunun cevabını Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) kendi internet sitesinde şu şekilde açıklıyor: “Kurumumuzca çalışılması ekonomik görülmeyen ve yatırım yapılması düşünülmeyen sahalarda mevcut rezervleri ülke ekonomisine kazandırmak için 1988 yılında rödovans uygulamasına başlanmıştır”. Benzer şekilde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu da (TKİ) rödovans uygulama yönergesinde “yatırım yapılması ve çalışılması uygun görülmeyen” maden sahaları için rödovans sistemi uygulandığına yer vermiş.
Her iki kurum (aslında hükümet), rödovans uygulamasına gerekçe olarak söz konusu maden sahalarında çalışmanın ekonomik görünmediğini belirtiyor. İleri sürülen bu gerekçe ne ölçüde gerçekçidir? Ya da soruyu şu şekilde soralım: Devlet, bu madenlerin işletilmesini ekonomik olarak görmezken, özel şirketler neden o madenlere yatırım yapmak istiyor? Özel şirketleri cezbeden nedir?
Elbette hiçbir özel şirket, kâr getirmeyen, parasına para katmayan alanlara yatırım yapmak istemez. Esas amaç, en az maliyetle kömürü çıkartmak ve satabildiği en yüksek fiyattan satıp daha fazla kâr elde etmektir. Rödovanscı şirket daha fazla kâr elde etmek için:
- İşçiyi sigortasız çalıştırmak ister,
- İşçiyi günde 12-16 saat çalıştırmak ister,
- İşçiye en düşük ücreti vermek ister, elinden gelse hiç ücret vermek istemez,
- İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini maliyet olarak görür ve bu önlemleri almak istemez.
2002 yılı sonrasında meydana gelen Soma’dan Ermenek’e, Şirvan’a kadar büyük maden kazalarının taşeron veya rödovans uygulamasının olduğu ocaklarda meydana gelmesinin esas nedeni, işçiyi sadece birer maliyet kalemi olarak gören bu sistemdir.
TTK’nın sahip olduğu bazı sahalarda uygulanan rödovans sistemini, şimdi kurumun tamamı için uygulamak istiyorlar. Yıllardır “işçi alınsın üretim artsın” sloganıyla taleplerini dile getiren TTK işçisine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, rödovans yoluyla 1.500 işçi alınacağını açıklamıştı.
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, Aralık 2015’te “Zonguldak’ta Rödevanslı Sahaların Mevcut Durumu ve İyileştirme İçin Çözüm Önerileri” ismini taşıyan bir rapor yayınlamıştı. Genel olarak yeraltı madenlerinde en az çift asgari ücret uygulamasından şikâyet edilen raporda ayrıca “İşletmeler torba yasadan kaynaklanan maliyet artışları yanı sıra iş güvenliği mevzuatının da getirdiği ek maliyetlerle toplamda ton başına 100 TL’yi bulan maliyet artışı karşısında varlıklarını dolayısıyla üretim ve istihdamı sürdüremez durumdadır” ifadesi kullanılıyor. Görüldüğü gibi sadece işçi ücretleri değil, işçilerin sağlığı ve güvenliği için alınması gereken önlemler de birer maliyet onlar açısından.
Zonguldak maden işçisine çözüm olarak sundukları rödovans sistemi, düşük ücretle, denetimsiz ve daha uzun sürelerle çalışmadır. Soma’da olduğu gibi, sonucu katliamdan başka bir şey değildir. Maden işçisi için çözüm, rödovansta, taşeronda, özelleştirmelerde değil. Bu uygulamalar sadece sermaye sınıfının daha fazla kâr elde etmek için bulduğu yöntemlerdir. Maden işçisinin çözümü madenlerin işçi denetiminde kamulaştırılmasıdır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2017 tarihli 92. sayısında yayınlanmıştır.