Berkin’in yolu
Maalesef solun büyük çoğunluğu anlayamıyor, ama burjuvazi gayet iyi anlıyor: Türkiye’nin başına bela olan Tayyip Erdoğan’dan kurtulmanın iki yolu var. Bunlardan biri, ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin Fethullah Gülen ve Mustafa Sarıgül ile birlikte paketlediği, gizli görüşmelerde Kılıçdaroğlu’na dikte ettiği yol: Gül-CHP-cemaat-MHP-Sarıgül yolu. Plana göre, bu Amerikan muhalefeti cemaatin kasetleri aracılığıyla Erdoğan’ı nakavt ederse, bir Milli Koalisyon ya da teknisyenler hükümeti Türkiye’yi erken genel seçime götürecek. Bütün kaset darbelerine rağmen Erdoğan düşürülemezse, koalisyon 30 Mart’ta İstanbul’u ve Ankara’yı alacak. Üç büyük şehri ele geçirince iktidara aday olacak. Sarıgül süratle CHP’nin başına tırmanacak. Hangi yöntemle olursa olsun ulaşılacak olan erken genel seçimde, Amerikan muhalefeti iktidara yükselecek. Gül cumhurbaşkanı, Sarıgül başbakan olacak. Gülen de halifeliğe adaylığını sürdürecek!
Solun büyük çoğunluğunun anlamadığı bu değil. Planın bu olduğunu bal gibi anlıyorlar, ama CHP’yi desteklemek işlerine geldiği için anlamazlıktan geliyorlar. Erdoğan’a alternatif olarak çıkarılan bu muhalefetin gericiliğini kitlelere anlatmıyorlar. Solun anlayamadığı şey, ikinci bir yolun mevcut ve mümkün olduğu: büyük halk kitlelerinin ayaklanarak Erdoğan’ı devirmesi! Anlayamamasının da iki temel nedeni var. Bir, çoktan parlamentarizmin batağına saplanmış olması. Yani bütün politik mücadeleleri sonunda mutlaka parlamentoya bağlaması. İki, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu krizin büyüklüğünü kavrayamaması. 31 Mayıs-1 Haziran dönüm noktasından beri Türkiye öyle bir krize girdi ki, bu yeni dönem her an halkın yeniden ayağa kalkmasına yol açabilir. Solun anlayamadığı bu. Sol, artık diyalektiği çoktan tavan arasındaki sandıklarda eski fotoğraflarının da altına kaldırmış olduğu için sadece gözlerine inanıyor. Kitleler sokakta değil ya, demek ki halkın kendi çözümü mümkün değildir. O zaman…Amerika’nın yolunun peşine takılabiliriz!
Berkin kardeşimize yapılan dev cenaze, daha da ötede Türkiye’nin 34 ilinde yapılan kitlesel eylemler ve bu eylemlere katılan kitlenin ruh durumu, bu ikinci yolun nasıl da elle tutulur bir ihtimal olduğunu yeniden ve açıkça ortaya koydu. Biz onun için bu ikinci yola Berkin’in yolu diyoruz. Kitleleri halk isyanının en öfkeli günlerine yeniden döndürmek için bir kıvılcım yetiyor, bu ortaya çıktı. Üstelik kitleler şimdi çok daha bilenmiş bir ruh durumuna sahip, çünkü geride cinayetler ve hırsızlıklar var! Halk hareketinin karşısında itibarı beş paralık olmuş bir adam var! Halkın yeniden isyan etmemesinin iki nedeni var sadece: polis şiddeti karşısında çekingenlik ve Erdoğan’ın kasetlerle zaten düşme ihtimali. Ama bu iki faktörün etkisinin ortadan kalkması her an olanaklıdır. Su kaynama noktasına yaklaşmıştır.
Burjuvazi ve devleti bunu anlıyor. Ve tabii bu ihtimalden dehşete düşüyor. Ordu yıllardır darbe üstüne darbe yedi. Polis son aylarda darmadağın edildi. Yargı yaralı ve ürkek. Kısacası bir halk ayaklanması karşısında devlet hiç olmadığı kadar zayıf. Öte yandan, ekonomik kriz yaklaşıyor. Şayet işçi sınıfı halk isyanı doğrultusuna girerse, isyan ile bu sefer başa çıkmak son derecede zor olur. Bir de Kürt halkının “çözüm süreci”nden umudu kestiğini düşünün. Devlet zayıf, halk ürkütücü. Burjuvazinin korkmakta sonuna kadar hakkı var.
Bu korku, Türkiye’nin halk isyanından ve ardından 17 Aralık’tan bu yana içinde debelenmekte olduğu krizden çıkış için bir üçüncü yolu ortaya çıkarıyor: devleti tahkim ederken Erdoğan’ı ayakta tutmak; ama adım adım etkisizleştirmek. İşte AKP-Ergenekon ittifakı bunun için ortaya çıktı. Mustafa Koç Tayyip Erdoğan’la bunun için görüştü. Kılıçdaroğlu Berkin’in cenazesinden önce halka bu yüzden “aman ortalığı karıştırmayın” anlamına gelen manasız mesajlar gönderdi. Erdoğan-Koç-Başbuğ yolu, ötekilerden Erdoğan’ı kurtarmasıyla ayrılan üçüncü yol oluyor.
Biz Berkin’in yolcusuyuz! Greif işgali varken, Berkin’in yaşıtları, ağabeyleri ve ablaları, Türkiye’nin sömürülen ve ezilen büyük kitleleri böylesine öfke dolu iken bizim yolumuzun da gerçekçi olduğu ortaya çıkacaktır. İş ki o yolun siyasi öncüsü inşa edilebilsin.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2014 tarihli 53. sayısında yayınlanmıştır.