Kenya’da yetki asada, asa halkta
Kenya’da Başkan William Ruto’nun kapsamlı vergi reformu paketi halka çarptı. Emekçileri doğrudan etkileyen vergi zamları arasında yakıt vergisi, konut vergisi ve sağlık sigortası vergisi zamları var. Neredeyse bir hafta süren ve özellikle de gençliğin yoğun bir şekilde katıldığı eylemlerin sonucunda Ruto vergi reform tasarısı adı altındaki kemer sıkma paketini yeniden değerlendirmek için geri çekti ancak eylemler yine de durmadı. Komünist Parti’nin de içinde bulunduğu militan işçi sınıfı örgütlerinin öncülüğünü üstlendiği eylemlerde yeni hedef Ruto’nun başkanlıktan çekilmesi ve seçimlere gidilmesi. Eylemler sırasında halk meclisi bastı ve meclisin yasama yetkisini sembolize eden ve hükümetin resmî sitesinde “Görkemli biçimde süslenmiş bu metal asa, seremonilerde en yetkili görevli tarafından taşınır ve otoriteyi temsil eder.” cümlesiyle tanıtılan bir asaya da el koydu! Bu sırada reform tasarısına onay veren vekiller meclisin altındaki tünellerden kaçtılar.
William Ruto ülkede ABD’nin adamı olarak biliniyor. Afrika kıtasında Siyonizm’e en yakın duran başkan olan Ruto, Haiti’de yaşanan olaylar karşısında ABD yanlısı hükümete destek amacıyla kolluk kuvveti göndermişti. Sadık hizmetleri nedeniyle, başında bulunduğu Kenya devleti yakın zamanda “NATO müttefiki” ilan edilmişti. Halka karşı sert, ABD’ye karşı yumuşak tavrı ile nam salan başkan, borç batağında olduğunu söylediği Kenya’ya İMF’den borç alabilmek için İMF tarafından şart koşulan vergi reformunu hayata geçirmeye çalışıyordu. Bize de çok tanıdık gelen bu süreç, kısa süre önce Sri Lanka’da yaşananlara da oldukça benziyor. Gençler de bu benzerliği yakalamış, Sri Lanka halkının eski başkanı alelacele ülkeden kaçmaya zorlamasından esinlenerek, namlunun ucunu Ruto’ya çevirmiş!
Burjuvazi ne zaman reform derse gözümüzü dört açmalıyız. Onların çatallı dilleri, vergi reformunun propagandasını yaparken, “vergi kaçırmanın önüne geçilmesi”, “yüksek vergi dilimindeki kişilerin daha iyi tespiti”, “zenginlerden alınan verginin arttırılması” gibi kulağa hoş gelen ifadeler kullanıp, bunların arkasına yakıt vergisi, konut vergisi gibi başlıklardaki zamları saklar. Bugünlerde Türkiye’de de tartışılan sözde vergi reformu konusunda, bizim de Kenya işçi sınıfı gibi uyanık olmamız gerek. Reform adı altındaki kemer sıkma, krizin faturasını işçi sınıfına ve emekçi halka ödetme paketlerini pazarlamak için öne çıkardıkları başlıklara aldanmadan, günbegün yaşamımızı etkileyecek, ekmeğimizi küçültecek saldırılara odaklanmalıyız. Bu saldırılara karşı örgütlenmeli, mücadele etmeliyiz ki sermayenin “reformuna” geçit vermeyelim. Ve nihayetinde Kenya halkı gibi gözümüzü vergi yasasını püskürtmenin ötesine de dikip, krizi yaratana bedelini ödetmek için hedeflerimizi yükseltebilelim.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2024 tarihli 178. sayısında yayınlanmıştır.