İran Tel Aviv'e füze yağdırdı, Demir Kubbe kevgire döndü!
1 Ekim akşamı İran füzeleri İsrail'in “başkenti” Tel Aviv'e deyim yerindeyse yağmur gibi yağdı. Bu saldırı, İran tarafından kendi topraklarında İsrail tarafından gerçekleştirilen Haniye suikastine bir yanıt olarak planlanmış, ABD'nin İran'a, saldırıdan vazgeçerse Gazze'de kesin bir ateşkes olacağı sözünü vermesi üzerine İran tarafından ertelenmişti. Geçen zamanda Gazze'de bir ateşkes sağlanamamasına ve İsrail'in her gün Filistinlileri katletmeyi sürdürmesine ek olarak, Siyonistlerin Lübnan'a yoğun bir hava saldırısı başlatması, Hizbullah lideri Nasrallah ve yanı sıra Filistin direnişinin pek çok önemli ismine suikastler gerçekleştirmesi, İran açısından bardağı taşıran son damla oldu.
İran, saldırıda yüzlerce balistik olduğu söylenen füze kullandı. Ürdün ve Batı Şeria'dan da görülebilen bu füze yağmuru karşısında İsrail'in sıklıkla övündüğü ABD menşeli Demir Kubbe sistemi bir kevgire dönerken, füzelerin İsrail'e verilen F-35'leri barındıran Nevatim Hava Üssü'ne isabet ettiği ve Siyonist oluşumun hava gücüne de bir darbe indirdiği, en azından üssü kullanılmaz hale getirdiği iddia ediliyor.
Saldırı Filistin ve Lübnan'da olduğu kadar bölgede ve tüm dünyada da Filistin dostlarını sokağa döktü. Ancak rehavete mahal vermemek gerek. Zira İsrail'in hizmetinde kendi istihbaratına ek olarak tüm emperyalist ülkelerin istihbaratı, kendi ordusuna ek olarak emperyalizmin silahlı gücü var. O yüzden İran'ın füzelerini daha etkili bir boykotla, memleketteki istibdad rejimini soykırımcı İsrail'e yaptırıma zorlamayla, Socar'ın İsrail'e petrol sevkini durdurmakla, İsrail'de iş yapan Zorlu gibi sermaye gruplarını yatırımlarını geri çekmeye zorlamakla ve Filistin halkı ile etkili bir dayanışmayla takviye etmeliyiz. Şimdi tam sırası!