Fransa’da halk ırkçılığa karşı sokakta

22 Mart günü, başkent Paris başta olmak üzere onlarca Fransız şehrinde, her yıl ırkçılığa karşı düzenlenen “dayanışma yürüyüşü” için halk bir araya geldi. Fakat eylemin yapıldığı dönemdeki siyasi gelişmelerin de etkisiyle, bu yıl yapılan eylem özel bir önem ve güç kazandı. Eylemler işçi sendikalarını da içerip büyük bir kitleselliğe ulaştı ve yükselen faşizme karşı Fransa’nın emekçi halkının hâlâ önemli mücadele mevzilerine sahip olduğunu hatırlattı.
Bu yılki eylemlere özel bir önem kazandıran birkaç gelişme olmuştu. ABD’de, Filistin dostu öğrencilerin sınır dışı edilmesi girişimlerini de içeren çeşitli gelişmeler ile neredeyse eş zamanlı olarak, Fransa’nın sağcı hükümeti de büyük bir İslam karşıtı taarruza girişti. Bu yönelimin simgelerinden biri olarak hükümet, zaten ciddi sınırlamalara tabii olan başörtüsünün spor müsabakalarında kullanılmasını tamamen yasaklamak için bir çaba içerisinde. Buna ek olarak, eylemden yalnızca dört gün önce, Paris’te mülteci çocukların sığındığı bir binanın, sert bir polis müdahalesiyle boşaltılıp çocukların dışarı atılması büyük tepki çekmişti.
İşte bu bağlamda, yıllık “dayanışma yürüyüşü” ayrı bir önem kazandı ve daha önce bu eyleme katılmayan grupların da desteğiyle farklı bir güce ulaştı. Son dönemde kitle eylemlerinin alışılmadık biçimde zayıf olduğu Fransa’da, iki yüze yakın yerleşim yerinde eylemler düzenlenirken, başkent Paris’teki yürüyüşe 100 bin kişi katıldı. Özellikle büyük şehirlerde eylemlerin Arap ya da sahra altı Afrika kökenli gençler ile, CGT ve Solidaires gibi büyük işçi sendikası konfederasyonlarında örgütlü işçileri bir araya getirmesi, önümüzdeki dönemde verilecek mücadeleler için önemli bir adım oldu.
Tüm dünyada faşizm büyük bir hızla yükselirken, işçi sınıfının ve emekçi halkın bu yükselişi bazı ülkelerde başarıyla püskürtebilmesi çok önemli. Fransa’da henüz bu aşamaya ulaşılmış olmasa da işçi sınıfının son on yılda istisnai güçte mücadeleler verdiği bu ülkede, örgütlü işçi sınıfının, yoksul mahallelerdeki Arap ve Afrika kökenli kardeşlerini de yanına alarak meydanları doldurabiliyor olması önemli bir işaret. Yükselen faşizmi durdurup yeni zaferlerin önünü açmak, yalnızca işçi sınıfının öncülüğünde gerçekleşecek böylesi bir güç birliği ile mümkün olabilir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2025 tarihli 187. sayısında yayınlanmıştır.