DİP'in Tunus işçi sınıfı ve halkıyla dayanışma mesajı: "Tunus’ta suikastlara son! Tunus’ta Ennahda’nın, Türkiye’de AKP’nin baskısına son!"
Tunus’ta solu bir araya getiren Halk Cephesi’nin mensubu partilerden birinin lideri Muhammed İbrahimi 25 Temmuz günü öldürüldüğünde, Mart ayında Dünya Sosyal Forumu vesilesiyle bu ülkeye bir heyet yollamış ve çeşitli ilişkiler kurmuş olan Devrimci İşçi Partisi derhal Tunus işçi sınıfı ve halkına yönelik bir başsağlığı ve dayanışma mesajı yayınladı. Tunus halkının tarihi nedenlerle Arapça’dan sonra ikinci dil olarak son derecede yaygın biçimde kullandığı Fransızca olarak kaleme alınan bildirinin Türkçe çevirisini aşağıda sunuyoruz.
Yine aynı senaryo! Muhammed İbrahimi cinayeti maalesef 6 Şubat’taki Şükrü Belaid cinayetinin bir tekrarı. Acımız büyük. Tunus’un işçi sınıfına, ezilenlerine ve bütün devrimcilerine taziyelerimizi sunuyoruz. Hiç kuşku yok ki İbrahimi cinayetinin sorumluluğu aynen Belaid cinayetinde olduğu gibi herkesten önce hükümete ve Ennahda partisine aittir. Bir kere, ortada cinayetin işlenmesine dair Ennahda milislerini işaret eden yeterince gösterge bulunmaktadır. Aynı zamanda bu olayların arkasında başka bir İslamcı grup olması dahi, özellikle İbrahimi suikastında Ennahda tarafından yönetilen koalisyonu aklamaya yetmemektedir çünkü Belaid suikastındaki soruşturmanın ciddiyetle yürütülmemesi ve katillerin kollanmaya ve gizlenmeye çalışılması bu tarz cinayetleri destekler niteliktedir.
Biz ayrıca AKP ve Ennahda arasındaki işbirliğine de dikkat çekmek istiyoruz. Yakın zamanda, Tayyip Erdoğan Türkiye’deki halk isyanı sırasında, Gezi Parkı’nı savunmaya çalışan eylemcilerin polisin vahşi saldırısına maruz kalmasının tam ertesinde Tunus’u ziyaret etti. Raşid Ğannuşi, o anda Türkiye’de halkın öfkesinin esas hedefi durumunda olan Erdoğan’a pek bir dayanışma gösterdi. Buna karşılık UGGT (Tunus Genel İşçi Sendikaları Birliği) ve Halk Cephesi’nin temsilcileri, kendilerine gelen daveti reddederek normal olarak gitmeleri gereken etkinlikleri boykot etti.
Bizler Devrimci İşçi Partisi (DİP) olarak bu dayanışmayı karşılık vermeye kararlıyız. Zaten geçen Mart ayında Tunus’taki Dünya Sosyal Forumu’nda partimiz, Yunan yoldaşlarımızla birlikte, RedMed internet sayfası ve uluslararası organizasyonumuz Dördüncü Enternasyonalin Yeniden Kuruluşu Koordinasyonu (DEYK) adına ülkenizdeydi. Şükrü Belaid cinayeti ile ilgili olarak Tunus’un devrimci halkıyla dayanışma amacıyla elimizden geleni yapmaya çalıştık. Tunus’ta güzel arkadaşlıklar edindiğimiz ve daha özgür ve sömürüsüz bir toplum için mücadele etme hedefinde ortaklaştığımız için mutluyuz. Bir dayanışma kampanyasının örgütlenmesi bu sefer eskisine göre daha da önemli.
Avrupa solunun, güçlü potansiyelini en alçakgönüllü düzeyde bile olsa Şükrü Belaid davasında kullanmadığını görebiliyoruz. Oysa bu tarz dayanışma, Ennahda milisleri üzerinde etki yapabilecek tek yol. Onlara bu gibi iğrenç ve aşağılık suçları engelleme amacıyla bir araya gelebileceğimizi kanıtlamalıyız.
Tunus’un devrimci halkına en içten devrimci dileklerimizi yolluyoruz. Bu kâbusu aşma ve bu ölümcül düşmanı yenilgiye uğratma konusunda bütün gücümüzle çalışacağımıza, elimizden geleni yapacağımıza söz veriyoruz.
Yaşasın Tunus devrimi!
Yaşasın halkların kardeşliği!
Yaşasın Akdeniz devrimi!
Devrimci İşçi Partisi