Cezayir: Hoş geldin Hirak!
22 Şubat Pazartesi günü, Cezayir devriminin başlamasının ikinci yıldönümünde, Cezayir halkının deyimiyle “Hirak” (yani “Hareket”) geri döndü. Bir yıl boyunca her hafta Cumaları bütün kitlenin, Salıları ise öğrencilerin ülkenin hemen hemen bütün kentlerinde sokakları doldurduğu ve demokratik rejim talepleriyle çınlattığı bir dönem yaşandı. Hirak altı yıldır yatalak yaşayan Abdülaziz Buteflika’nın dört dönemden sonra bir beşinci dönem seçilmesini engelledi. Sonra rejim her şeye rağmen seçimleri düzenleyince Hirak çok başarılı bir boykot örgütledi. Ama harekete hâkim olan pasifizm ve örgütsüzlük dolayısıyla bu dev kitle hareketi şimdiki Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un seçimini engelleyemedi. Nihayet 2020 yılı Mart ayı ortasında Covid-19 salgını Cezayir’i de vurunca hareket hastalığın yayılmaması için sokaklardan çekildi.
Şimdi yaklaşık bir yıl sonra 22 Şubat Pazartesi, başkent Cezayir başta olmak üzere birçok kentte halk yine sokağa çıktı. 23 Şubat Salı öğrenciler yürüdü. 26 Şubat Cuma ise eski geleneğe uygun olarak Hirak sokaklarda yeniden yerini aldı. Başkent Cezayir’in yanı sıra Becaya, Tizi Vuzu, Konstantin, Tlemcen, Mila, Annaba, Sidi Bel Abbas, Oran, Mostaganem gibi kentlerde binlerce, on binlerce insan sokağa çıktı.
Kitleler ısrarla rejimin askeri karakterini vurguluyor, yapılan seçimlerin sahte olduğunda ısrar ediyor ve yeni bir rejim kurulmasını savunuyor. En sık atılan slogan “devle medeniyye, meşi askeriyye”, yani “sivil devlet, askeri değil”. Şayet devrim gerçekten eski heybetine geri dönerse, Mısır devriminin Hüsnü Mübarek’in 11 Şubat 2011’de devrilmesinden sonra “eş-şaab yurid ıskat en-nizam” (“halk rejimin çökmesini istiyor”) ya da “Yaskut yaskut hükmül askeri” (“Yıkılsın asker düzen”) sloganlarıyla mücadele ettiği devrimin ikinci evresini yaşayacak.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2021 tarihli 138. sayısında yayınlanmıştır.