Sivas’ın hesabını sormak için örgütlen! Yeni katliamları engellemek için kardeş kavgasına karşı sınıf kavgası!
2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde 35 canımızı bizden koparıp aldılar. Bir grup faşistin ve siyasal İslamcının yaktığı ateşin arkasında, içinde yaşadığımız kirli düzenin ekip çalışması vardı: NATO beslemesi kontrgerilladan, devletin hâkim güçlerinden, düzen siyasetçilerinden oluşan koskoca bir ekip!
Peki, bu düzenin kirli güçleri neden böyle bir katliama imza attı? 1993 yılının öncesine dönelim. 1989 Bahar Eylemleri’nden başlayan, 1990’da kamu emekçilerinin mücadelesiyle, Zonguldak maden işçilerinin grevleriyle devam eden bir süreçte, işçi sınıfı 12 Eylül 1980 darbesinin yenilgisinden sonra tekrar ayağa kalkıyordu. Kürt halkı özgürlük mücadelesini büyütüyor, sokaklar, meydanlar bu mücadelenin sesiyle yankılanıyordu. İşte katliam yükselen bu hareketi bastırmak içindi. İşçilerin, emekçilerin, gençlerin, Kürt halkının gözünü korkutmak fakat ondan da öte toplumu kendi istedikleri şekilde bölmek, kardeş kavgasını kışkırtmak için mezhepçiliğin ve faşistlerin kullanıldığı bu katliamı seçtiler. Sivas katliamı, polisin de TSK’nın da (Türk Silahlı Kuvvetleri) saatlerce müdahale etmemesiyle, devletin başındakilerin bu güçleri harekete geçirip katliamın önüne kolaylıkla geçebileceği halde geçmemesiyle planlı bir devlet operasyonudur. Devletlû bir katliamdır.
Katliamın hesabını kimler sormadı?
Sivas katliamının davası 19 sene sürdü, 2012 yılında AKP döneminde zaman aşımına uğratıldı. Bu 19 senede düzen siyasetinin her renginden 12 farklı hükümet geldi geçti. DYP, CHP, SHP, ANAP, Refah Partisi, DSP, MHP, AKP… Hadi faşistler, siyasal İslamcılar zaten bu katliamın arkasında durdular, peki ya diğerleri? Onların hükümetlerinde de hiçbir şey değişmedi ve onların da göz yummasıyla, destek vermesiyle bu katliam örtbas edildi. Unutmayalım, Sivas katliamının hesabı bu düzenin mahkemelerinde sorulamadı!
Zaten Sivas katliamı sırasında iktidarda olanlar da siyasal İslamcılar ya da faşistler değildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel devletin başındaydı. Başbakan Tansu Çiller ve koalisyon ortağı da SHP, yani o günün CHP’siydi. Sadece ön saflarda maşa olarak kullanılan siyasal İslamcılar ya da faşistler değil, düzen siyasetinin sözde karşı kutbunda görünenler de katliamın sorumlusuydu. Madımak’tan yükselen dumanların sorumluluğunu taşıyanlar bugün de kimseye nefes aldıramaz.
Katliamın hesabını kim soracak?
Katliamdan sonra geçen 31 yıl bize gösterdi ki, Sivas katliamının hesabını ancak bu düzenden hiçbir çıkarı olmayanlar, bu düzenle kanlı bıçaklı olanlar sorabilir. Kontrgerillayı besleyen emperyalistlerle iş birliği yapmayanlar, onlardan medet ummayanlar bu hesabı sorabilir. Onlar halkı Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye bölüp kardeş kavgası çıkarmaya çalışırken, sınıf kavgasında birleşen ve kardeşleşen her ulustan ve mezhepten işçiler, emekçiler katliamın hesabını sorabilir!
Yeni katliamlar nasıl engellenecek?
Yerli-yabancı kapitalistler kazansın, emperyalistler ceplerini doldursun, sömürü ve baskı sürsün diye işçi sınıfını ve emekçi halkı bölüp kardeş kavgasını çıkarmaktan, cinayetlerden ve katliam yapmaktan geri durmayan bu kirli düzen yıkılmadıkça başta Aleviler olmak üzere emekçi halkımız asla güvende olmayacaktır.
Bugün düzen siyasetinde kavak yelleri estirmeye çalışıyorlar. Düzen siyasetinin aktörleri birbirlerine “normalleşme” çağrısı yapıyor çünkü işçiler ve emekçiler için bir cehennem hazırlıyorlar. Ekonomik krizin faturasını AKP emekçi halka ödetirken CHP ve diğer düzen partileri buna çanak tutacak. Tabii işçi sınıfı ve emekçiler birleşip sesini yükselttiğinde, düzeni grevlerle eylemlerle sarstığında sicili kirli bu düzenin yeni katliamlarla halkı sindirmeye çalışmasının önünde bir engel var mı? Biz gardımızı indirirsek yok! Düzen siyasetçilerine kanmayacağız. Kavak yelleriyle gevşemeyecek, fırtınaya hazırlanacağız! Örgütleneceğiz, kendi gücümüze güveneceğiz! Ekmeğimiz için, hürriyetimiz için kardeş kavgasına karşı sınıf kavgasında birleşip sınıf kavgasını büyüteceğiz! Sivas’ın hesabını böyle soracak, yeni katliamları da böyle engelleyeceğiz!
Bu Gerçek'in podcast hesaplarından dinlemek için resmin üstüne tıklayın.