Emekli “yalandan müjdeler” değil hakkını istiyor: Emekli maaşları en az asgari ücret olsun! SGK işçi yönetimine!
Tayyip Erdoğan müjde veriyorum diyerek yaklaşık 13 milyon SSK ve Bağkur emeklisine yüzde 5 ek zam verdiğini ve en düşük emekli maaşının 10 bin liraya çıkartılacağını açıkladı. Memur emeklisi toplu sözleşme kapsamında olduğu için yüzde 49,25 zam alırken SSK ve Bağkur emeklileri altı aylık enflasyon oranında yani yüzde 37,57 zam almıştı. Erdoğan, yaptığı ek zamla yüzde 42’ye ulaşan bir zamdan bahsediyor. Eşitsizlik giderilmiyor. Ama gerçek zam oranı yüzde 42 de değil. Çünkü zam kök aylıklara yapılıyor. Geçtiğimiz yıl 7500 lira en düşük emekli maaşı olarak belirlenmiş, kök aylığı daha düşük olanlar bu seviyeye çekilmişti. Şimdi de kök aylığı zamlı olarak 10 bin liranın altında olanların aylıkları 10 bin liraya çekilecek. Yani bu durumda olan büyük emekli kitlesi için gerçek zam sadece 2500 lira ve yüzde 33 oldu.
Erdoğan ve AKP iktidarını pek çok sıfatla anabilirsiniz. Hepsi tartışılabilir. Ama “emekli düşmanı” dediğinizde buna kimse itiraz edemez. Erdoğan ve AKP kendinden önce yasalaşan mezarda emekliliği, katmerlendirerek hayata geçirdi. En son seçimler gerekçesiyle EYT yasasını çıkarsa da işçilerin çalışma süresi arttıkça “Aylık Bağlama Oranları”nın azalmasına neden olan garabet sürüyor. Staj ve çıraklık dönemleri emekliliğe sayılmamaya devam ediyor. İşçi ve emekçilerin sigorta primlerinin ödenmemesi ya da eksik ödenmesi yani kayıt dışı çalıştırma bir türlü engellenmiyor. Nihayet emekli maaşlarının alım gücü sürekli düşüyor ve milyonlarca emekli sefalete mahkûm ediliyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 Aralık’ta en düşük işçi emeklisi aylığı asgari ücretin yüzde 40 üzerindeyken, 2024’te ikinci asgari ücretin yüzde 66’sına gerilemiştir. Üstelik kök aylık olarak da değil, 10 bin liraya tamamlanarak!
Erdoğan ve AKP, tam bir kapitalist anlayışla emeklileri toplumun sırtında bir yük olarak görmektedir. Oysa emekli demek yıllarca, fabrikada, atölyede her türlü işte ve işyerinde emek vermiş, toplumu sırtında taşıyarak bu günlere getirmiş, bel fıtığı, boyun fıtığı olmuş, ciğerleri kimyasalla dolmuş, türlü meslek hastalıklarıyla yaş almış insan demektir. Yani esas kapitalist toplum ve sermaye emeklinin ve geleceğin emeklileri olan işçi ve emekçilerin sırtında yüktür. Bu düzen emekliye verilen parayı sadece SGK’ya ve bütçeye yük olan bir maliyet kalemi olarak görmektedir. Emeklilerin büyük kısmı üretimden çıkmış olduğu, çalışmaya devam edenler güvencesiz koşullarda çalıştırıldıkları için sermayenin iktidarı tarafından savunmasız görülmekte, ilk tasarruf kalemi olarak emekli maaşlarına göz dikilmektedir. Oysa SGK’nın bütçesi emeklilerin çalışırken ödediği primlerle, devlet bütçesi de maaşını almadan kesilen vergilerle dolmaktadır. Emekli hakkını istemektedir. Emeklinin hakkı yenmektedir.
SGK’nın ve işsizlik sigortası fonunun sermaye tarafından yağmalanmasına son!
SGK işçinindir! SGK işçi yönetimine!
Emekli maaşları en az asgari ücret seviyesinde olmalıdır!