Erdoğan, Hopa'yı basan eli sopalı eşkıya değil senin gaz bombalı katillerindir!
Tayyip Erdoğan'ın Artvin'in Hopa ilçesinde gerçekleştireceği seçim mitingi öncesi yüzlerce insan, mitingin yapılacağı meydanın yanıbaşından geçen duble yolun karşısında toplanmış protesto gösterisi yapıyor. Çaykur özelleştirmesi nedeniyle tedirgin işçi, üç kuruş maaşla geçinmeye çalışan emekli, gelecekte iş bulma umudu olmayan öğrenci veya işsiz gençler, sokaklarda serili kalan çay mahsülünün derdindeki çiftçi, her dereye hidroelektrik santrali dikileceği için mağdur olacak köylü AKP'nin meydanının karşısına geçmiş protesto ediyorlar. "Erdoğan'ı Hopa'da istemiyoruz" diyorlar. Yanlarında getirdikleri pankartları da eylem yaptıkları alanın yakınındaki bir inşaata asmışlar.
Saatler ilerledikçe eylemi duyan alana toplanıyor. Başlıyorlar tulum eşliğinde horonlar çekmeye. Derken gaz bombaları ve coplarla polis yüzlerce insanın arasına dalıyor. Vahşice saldırıp eylemi dağıtıyor. Polis, protesto eyleminin Erdoğan'ın mitinginden kalabalık geçmesine izin verecek değil ya hemen orada alıyor ÖDP üyesi, emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun canını.
Ama olayı duyan Hopa halkı da direniyor, eyleme katılan katılmayan herkes saldırıya tepki gösteriyor. Gençler sokak sokak çatışıyor polisle. Tayyip Erdoğan, saatlerce gecikmenin ardından aceleyle kürsüye çıkıp kısa bir konuşma yapıyor. Daha sonra jet hızıyla, konvoydaki seçim aracının tepesinden düşüp beyin kanaması geçiren yaralı korumasını bile yolda bırakıp Trabzon'a kaçan Erdoğan, oradan "Hopa'yı eli sopalı eşkıyalar basmış" diyor. Gaz bombasının etkisiyle kalp krizi geçirdiği söylenen ancak kaburgalarında kırıklar olduğu da iddia edilen Metin Hoca polis tarafından öldürülmemiş gibi, bir de pişkince Hopalılara sataşıyor.
Demokrat görünmek adına seçim yatırımı olarak 12 Eylül darbecilerini ifadeye çağırtan, üst düzey bir generali daha tutuklatan Erdoğan'ın da gerçek yüzü bir kere daha ortaya çıkıyor. Daha bir seçim mitingi için yapılan protestolara katlanamayan Erdoğan, yarın öbürgün seçimden güçlenerek çıktığında, Arap devrimlerinde olduğu gibi Türkiye'nin birçok şehrinde ve Kürt illerinde halk sokaklara çıkıp protestoya başladığında ne yapacak? Elbette Zeynel Abidin Bin Ali, Hüsnü Mübarek ya da Beşar Esad gibi silaha sarılıp yıldırmaya çalışacak.
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP bu seçimi de kazasız belasız atlatabilir ama sorun değil. Sendikaya üye olsa kapıya konan işçinin, krizin yükü sırtına yıkılacak kamu emekçisinin, iş bulma umudu kalmayan işsizin, okusa da diplomalı işsiz olan gencin, aşırı sevgiden her sene onlarcası öldürülen kadının, ne ekse tefecinin eline düşen köylünün, siyasi haklarından mahrum Kürdün öfkesi alttan alta birikiyor. Erdoğan'ı koltuğundan indirecek olan, CHP'nin, MHP'nin ve diğer patron partilerinin seçim manevraları veya darbeci generallerin planları değil, işte bu öfkedir. Katil Erdoğan senin de sonun Mübarek olacak!