THY, 305 militan işçi yetiştirdi
Direnişlerinin 104. Gününe giren THY işçileri Taksim’deki THY satış ofisi önünde bir eylem gerçekleştirdi.
Eylül ayında eylemlerine yoğunluk kazandıracak olan Hava-İş’te örgütlü THY direnişçileri bu süreçteki ilk eylemlerini Taksim’de gerçekleştirdi. Türk-İş içindeki muhalif sendikaları birleştiren Sendikal Güçbirliği Platformu’ndan TÜMTİS, Deri-İş, TekGıda-İş ve Tez-Koop-İş’in yanı sıra direnişteki DHL işçilerinin destek verdiği eylemde DİP militanları da yer aldı. THY Taksim satış ofisi önünde gerçekleştirilen eylem bundan sonra her cumartesi günü saat 14:00-15:00 arasında yapılacak oturma eylemlerinin de bir başlangıcı niteliğinde oldu.
Eylemde ilk sözü alan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, sözlerine bu mücadeleden geri dönüşün ancak atılan 305 işçinin geri alınmasıyla olabileceğini taleplerinin yerine gelmemesi halinde eylemlerin artarak süreceğini belirterek başladı. İşveren tarafından “14 gün bile dayanamazlar” diye yapılan karşı propagandanın boşa çıktığını belirten Ayçin, “104 gündür direniyoruz gerekirse 204 gün 304 gün de direniriz” diyerek sendikanın mücadelenin uzamasına hazırlıklı olduğunu vurguladı.
Atilay Ayçin, ellerinden grev hakkını alarak sendikayı hiçleştirmeye çalıştıklarını söyledi ve ardından hiçleşmeyeceklerini, yasalar ne derse desin gerektiğinde fiili grev haklarını kullanarak mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Direnişe başladıklarında direnişin nasıl sürdürüleceğine dair bazı kuşkular taşıdığını ifade eden Ayçin zamanla bu kuşkularının ortadan kalktığını AKP hükümeti ve THY yönetiminin yaptıklarıyla 305 militan işçinin yetişmesine sebep olduğunu söyledi. Ayçin sözlerine Türk-İş yönetimini eleştirerek son verdi. “Sözleşmelerde yoksun, demokrasi mücadelesinde yoksun, işçi işten atıldığında yoksun, barış mücadelesinde yoksun, 104 gündür direniyoruz bir kere olsun uğramadın, söyle sen kimin konfederasyonusun” sözlerinin ardından işçiler “Türk-İş şaşırma sabrımızı taşırma” sloganlarıyla AKP yanlısı bir tutum izleyen Türk-İş yönetimine tepkilerini ifade ettiler.
Atilay Ayçin’den sonra Mustafa Türkel de Sendikal Güçbirliği Platformu adına söz alarak Kumlu yönetimini sermayenin ve hükümetin kapıkulu, emireri ve arka bahçesi olmakla suçladı. Güçbirliği Platformu’nun direnişin başlangıç noktasını oluşturmayı hedeflediğini söyleyen Türkel, hükümetin Suriye politikasını da eleştirerek Türkiye’nin kirli bir savaşa çekilmesine karşı çıkacaklarını söyleyerek sözlerini tamamladı. Yaklaşık bir saat süren eylem direnişçi işçilerin kendilerinin yarattığı ve THY direnişi ile bütünleşen şarkıları hep birlikte söylemesi ile sona erdi.