İspanya’da bir Pazar gezintisi
Akdeniz havzasının yaşadığı sosyo-ekonomik ve politik gerilimlerde Yunanistan’ın hemen ardından İspanya geliyor. Bu hafta Pazar günü İspanya’da yaşananlar, bu gerilimleri çıplak gözle görmeye olanak sağlıyor.
Bilindiği gibi, İspanya ekonomisi sürünüyor. 2008’den itibaren aynen ABD, Britanya ve İrlanda’da olduğu gibi İspanya’da da gayrimenkul piyasasında büyük bir çöküntü yaşandı. Bunun sonucunda İspanya bankalarının bir bölümü (“cajas”, yani “kasa” olarak bilinen, gayrimenkul piyasasıyla iç içe bir banka türü) iflasın eşiğine geldi ve ancak Avrupa Birliği yardımıyla ayakta kaldı. Ekonomi bütünüyle sarsıldı. Şu anda işsizlik % 26 düzeyinde. Genç işsizliğinde de İspanya Yunanistan’ı burun farkıyla geride bırakıyor: % 58!
Bu ekonomik felaketin üzerine bir de Katalonya sorunu biniyor. Krizin de etkisiyle Katalan halkı kendilerinin ayrı bir ulus olduğunu ve İspanya’dan ayrılmak istediklerini gittikçe daha yüksek sesle ve gittikçe daha kitlesel olarak dile getirmeye başladı. Zamanı henüz belli olmasa da bir bağımsızlık referandumu sözü havada dolaşıyor, Madrid ile Barselona arasında bir başka tür gerilim yaratıyor.
Sağcı Halkçı Parti (PP) lideri başbakan Mariano Rajoy, henüz 15 ay önce seçildiği için, bir süre boyunca halka kemer sıktıktan sonra 2015 seçimleri gelene kadar ekonominin düzeleceğini ve ülkenin de, kendisinin de selamete kavuşacağını düşünüyor…du. Ama şimdi, bütün bunlar yetmezmiş gibi, İspanya bir de yolsuzluk bataklığına battı.
PP’nin neredeyse bütününü içine çeken dev bir yolsuzluk skandalı bu. Bir zamanlar partinin kasası olan Luis Bárcenas’ın el yazısıyla çeşitli şirketlerden alınmış açıklanmamış bağışların listesi basına sızdırıldı. El yazısı Bárcenas’ın. Adamın kendisi, hakkında İsviçre bankalarında 22 milyon avrosu olduğu iddiasıyla zaten soruşturma sürmekte olan bir adam. Yani tam bir suçüstü durumu. İşte şirketlerden gizli bağış alan parti yetkilileri arasında başbakan Rajoy da var! Rajoy “ben suçsuzum, kanıtlayacağım” diyedursun, partiye bu gizli bağışları yapanların inşaat sektörünün kodamanları olduğu tabii halkın gözünden kaçmıyor. 6 milyon işsiz, mortgage’lerini ödeyemedikleri için evleri haczedilmiş olanlar ve kemer sıkma politikalarının eziyetini çekenler, şimdi kendilerini yöneten partinin krizin kaynağında olan inşaat ve gayrimenkul kodamanlarının emrinde olduğunu kavramış durumda.
Bu yetmiyor. Bir de haşmetmeaplarının yolsuzluğu var. İspanya Kralı Juan Carlos’un eski damadı, yolsuzluktan yargılanıyor. Ama kendisi “El Jefe”nin, “Şef”in, yani aile içindeki adıyla kralın, 10 milyar avrodan yüksek miktarda parayla oynayan şirketin işlerini onayladığına dair e-mail’ler üretiyor (elbette yasadışı olan hiçbir şey yoktu diye eklemeyi de unutmadan).
Bu Pazar, İspanya halkı bunları konuşup çene yormuyordu. Ayaklarıyla konuşuyordu. Ulusal havayolları Iberia’nın işçileri bir haftadır grevde. 1200’den fazla uçuş iptal edilmiş bulunuyor bu hafta içinde. Evleri mortgage borcu dolayısıyla haczedilmiş olanlar sokaklara çıktı bu Pazar. Çeşitli kentlerde binlerce gösterici konut hakkını savunarak evsizliği protesto etti. Kemer sıkma programının sonucunda sağlık hizmetlerinden 6,7 milyar avro kesinti yapıldığı ve sağlık hizmetleri adım adım özelleştirildiği için yeni bir hareket başladı: “marea blanca” ya da “beyaz dalga”. Doktorlar ve hastalar aileleriyle birlikte protesto ediyorlar. Pazar günü onlar da sokaktaydı, Madrid ile Barselona, iş sınıf mücadelesi oldu mu gerilim içinde değil, uyum içinde. Bu iki büyük kentte ve sayısız başka kentte on binler sağlık hakkını savundu, “satılan senin sağlığın” pankartları taşıdı.
Bu arada borç istatistikleri açıklandı. İspanya işçi sınıfına, emekçi halkına ve en çok da gençlere kemer sıkma yılı olarak yaşatılan 2012’de İspanya’nın kamu borcu 146 milyar avro artarak 882 milyar avroya yükselmişti. Ulusal gelirin % 90’ına yakın. İspanya tarihinde 1910’dan bu yana en yüksek oranmış. Herkes dünya ekonomisi 1930’lu yıllardan beri böyle kriz yaşamadı diyor. İspanya bunu şimdiden 20. yüzyılın başına taşıdı. Bu gidişle karşılaştırma 19. yüzyıla dönecek! Tabii borçluluk arttıkça, kemer sıkmaya devam, kemer sıkma devam etikçe de borçlanmaya!
Daha nice güzel Pazarlara İspanya! Daha çok sokak gezintisi dileriz!