İşçinin emekçinin yakasından düşün! Kurumlar vergisi arttırılsın! Para babalarına servet vergisi!
Erdoğan’ın Mehmet Şimşek eliyle yürüttüğü kemer sıkma ve sınıf saldırısı programının (Orta Vadeli Program) en önemli ayaklarından birini de vergiler oluşturuyor. Yeni vergi paketi, devletin 2,6 trilyon liraya ulaşan dev bütçe açığını kapatmak için halka ağır bir fatura çıkartıyor. Ancak Erdoğan ve Şimşek bir yandan halka vergi salarken bir yandan da istisna ve muafiyet yoluyla sermayenin ve para babalarının vergilerini siliyor ya da vergi indirimine gidiyor. 2024 yılında istisna ve muafiyet yoluyla vazgeçilen vergi tutarı 2,2 trilyon lira. Bunlar içerisinde deprem dolayısıyla devreye konmuş haklı istisna ve muafiyetler de var. Devlet elbette ki gücü olmayandan vergi almamalı tam tersine mağdur olan depremzedeye, sıkıntı çeken çiftçiye, küçük esnafa destek vermeli. Ancak desteğin ve teşviğin büyüğünü, en kıyak vergi indirimlerini de yine en çok gücü olan hatta tekel konumunda olan büyük şirketler alıyor.
Bu patronlar en ufak bir vergi artışı ile karşılaştıklarında kıyameti kopartıyorlar. Patron patronun halinden anlıyor. Patronların nazı Erdoğan’a ve Şimşek’e fazlasıyla geçiyor. Örneğin Kurban Bayramı öncesinde borsada işlem vergisi haberleri basına sızınca kıyameti kopardılar. İşlem üzerinden on binde 1 ya da 2 düzeyinde bir vergi alınacaktı. Para babaları için bir şey değil. 270 milyon lira tutarında bir vergi hasılatı yapılacaktı. Yani toplamda hatırı sayılır bir meblağ elde edilecekti. Para babaları sesini yükseltince iktidar hemen hizaya geldi. Bayram sonrasında bu sefer borsa işlemlerinin vergilendirilmesi maddesinin paketten çıkartıldığı basına sızdırıldı.
Yeni vergi paketinde de yine sermayenin değil emekçi halkın canını yakacaklar. Ekonominin düzelmesi için herkesin fedakârlık yapması lazım diye hikayeler anlatacaklar. Bu yalanlara karşı daha önce basına yansımış olan meşhur vergi borcu silinenler listesini unutmamak ve unutturmamak lazım. Ayrıca aşağıda gösterdiğimiz gibi bu listeye geçtiğimiz yıl Türkiye’nin en büyük şirketlerinin nasıl kâr rekorları kırıp işçilerden daha az vergi ödediklerine hatta devletten alacaklı çıktıklarına dair örnekleri de eklenmeli.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş en az vergiyi ödeyenlerden biri!
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olan ve Tüpraş 2023 yılı faaliyet raporuna göre 57,8 milyar lira vergi öncesi kâr elde etti. Vergi sonrası kâr ise 53,5 milyar olarak belirtilmiş. Tüpraş’ın bu dönem içinde elde ettiği kâra karşılık fiilen 4,3 milyar lira vergi ödediği anlaşılıyor. Bu da yüzde 7,4 gibi düşük bir orana tekabül ediyor.
Ford Otosan vergi ödemek bir yana devletten alacaklı çıktı!
Ford Otosan 2023 yılı faaliyet raporuna göre 49 milyar dönem kârı elde etti. Bu dönemde elde edilen kâra karşılık 2,7 milyar vergi gideri hesaplandı. Ödenen bu vergi yine yüzde 5 gibi çok düşük bir orana tekabül ediyor. 4,7 milyarlık ertelenmiş vergi kalemi muhasebeleştirildiğinde şirket fiilen vergi ödememiş hatta bu dönemde kurumlar vergisi indirimleri, teşvik ve destekler gibi kalemlerin de etkisiyle devletten 1,6 milyar alacaklı çıkmış gözüküyor.
Yoksulluk sınırında ücret alan işçinin Koç şirketlerinin 3 katı oranda vergi verdiği soygun düzeni!
Koç Holding Türkiye’nin en büyük sermaye örgütü olarak bir sembol. Tüm patronlar aynı! Koç’uyla Sabancı’sıyla Ülker’iyle, yerlisiyle yabancısıyla patronlar vergi ö-de-mi-yor! İSO-500 içinde Türkiye’nin en çok kâr eden şirketlerinin ödediği kurumlar vergisi oranı ortalama yüzde 9! Memleketin açlık sınırında ücret alan işçisi ise yüzde 15 gelir vergisiyle başlayıp yılın ilk yarısı gelmeden yüzde 20’lik dilime çıkıyor! Türk-İş’in rakamlarına göre 2023 yılı başında yoksulluk sınırı 28 bin 800 lira idi. Yıl sonunda yoksulluk sınırı 47 bin liraya yükseldi. 2023 yılının ortalama yoksulluk sınırı olan 37 bin 500 lira net ücret alan bir işçi brüt 474 bin lira geliri içinden 74 bin 389 lira gelir vergisi ödedi. Brüt gelirinin yüzde 15’i gelir vergisi olarak kesilen bu işçi Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş’ın ve otomobil tekellerinden Ford Otosan’ın 3 katı oranında vergi ödedi.
Krizi yaratan bedelini ödesin! Vergiyi kâr rekorları kıranlar ödesin!
Konu vergi olduğu zaman patronlar hep aynı hikâyeyi anlatır. Vergi üretimi boğar, yatırımları caydırır. Oysa burnundan kıl aldırmayan patronlar vergi de ödemiyorlar. Diğer taraftan esas ağır vergiler işçinin emekçinin belini büküyor. Şirketlere kâr rekorları kırdıran üretimi yapan işçiler ay sonunu göremiyor, bir de yıl sonuna doğru artan vergi dilimleriyle durum daha da ağırlaşıyor. Vergiler küçük esnafı dükkanını kapatma tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Mahsulü para etmeyen çiftçi bir de mazottan gübreye tüm maliyetlerini arttıran vergilerle iyice eziliyor. Krizi yaratan, devlet hazinesini hortumlayan işçi, emekçi, küçük esnaf, yoksul köylü değil! Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerini, bankalarını elinde bulunduran büyük tekelci patronlar, gayri menkul zenginleri, para babaları istibdad rejiminden beslenen ve onu besleyen beşli çeteler (oligarklar) yaşanan ekonomik krizin sorumlusudur. Bu krizin bedelini onlar ödemelidir. Halk geçinemezken kâr rekoru kıran şirketler daha yüksek oranda kurumlar vergisiyle vergilendirilmeli, para babalarına ve servet sahiplerine servet vergisi getirilmelidir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2024 tarihli 178. sayısında yayınlanmıştır.
