İstibdadın sopasını bükeceğiz!
Merhaba yoldaşlar. Yaşam koşullarımızın gittikçe güçleştiği bir dönemdeyiz. İş bulmak sorun, bulduğumuz işlerde tutunmak sorun. Açlıkla sınandığımız şu günlerde Türkiye halkı olarak genciyle, yaşlısıyla geleceğe umutla bakmakta zorlanıyoruz. Bu karanlığa karşı yapılması gereken belli yoldaşlar. Biz işçilerin ipleri eline alması gerekiyor. Düzen siyasetine, biz işçileri hiçbir şekilde temsil etmeyen siyasi partilere asla güven olmaz. Bakın görüyorsunuz konu ülke halkına kemer sıktırmak olunca, AKP’den CHP’ye düzen siyaseti nasıl da birlik oldu, piyasaya güven vermek derdine düştü. Biz örgütlü, öncü işçilerin fabrikalarda, sendikalarda, yaşadığımız mahallelerde devlet ve sermayenin orta vadeli program adını taktıkları ekonomi programının işçi sınıfına nasıl bir saldırı olduğunu anlatmamız lazım. Biz işçilerin en güçlü, en örgütlü olabildiği alanlar sendikalar, fabrikalar yoldaşlar. Oralarda birliğimiz ile sermayenin ve istibdadın sopasını bükebiliyoruz, hatta sopayı biz sallıyoruz. Bu sebeple her zaman sendikal mücadelenin önemini hatırlamalıyız. Sendikasız işyerlerinde sendikalaşmaya vesile olmak, kendi çalışma alanlarımız sendikalı ise, örgütlülüğü güçlendirmek bizim görevimiz. Türkiye’de yaşayan emekçi halk olarak giderek daha da yoksullaştığımız şu dönemde asla yalnız olmadığımızı, bu düzeni değiştirecek gücün birliğimizde olduğunu bilmeliyiz. Kapitalist düzenden kurtulmadıkça, onunla beraber erkek egemenliği yok etmedikçe zenginlerin cenneti yaşadıkları şu dünya bize cehennem olmaya devam edecek. Hatırlayalım yoldaşlar, gücümüz birliğimizden gelir. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2024 tarihli 177. sayısında yayınlanmıştır.