Nekbe’nin 76. yılında soykırıma değil, direnişe destek olalım
15 Mayıs 1948 tarihi Filistin halkı için önemli bir gün. İsrail’in kuruluşunun ilan edildiği günün ertesine denk geliyor ve 1948 yılından beri Nekbe (Felaket) olarak anılıyor. Elbette burada felaket olarak anılan sadece Siyonist oluşumun devlet olarak ilan edilmiş olması değil. Çünkü bu tarih o güne kadar belli bir seviyede devam eden Siyonist saldırganlığın kudurmuşçasına arttığı, 750.000’den fazla Filistinlinin yurdundan edildiği, 20’den fazla büyük katliamın yaşandığı ve 400’den fazla Filistin köyünün haritadan tamamen silindiği bir sürecin de başlangıcı oldu.
Nisan sonu Mayıs ayı başı Siyonistler için ise bir kutlama ayı. Siyonistler sözde kuruluş ve kurtuluşlarını kutluyorlar. Bugün sayısı milyonlara ulaşan Filistinli mültecinin yüzyıllardır yaşadıkları topraklarından atılmasını, sayısı yüzbinleri bulan Filistinlinin öldürülmesini ve tarihi Filistin’in adım adım ortadan kaldırılmasının başlangıcını kutluyorlar.
Nekbe’den bugüne Siyonizm tarihi katliamlar ve etnik temizlik tarihi olmuştur, öyle olmaya da devam etmektedir. Öyle ki, Filistin halkı güçsüz düştüğünde bunu fırsat bilip katliam ve arındırmayı arttıran Siyonistler, Filistin halkı ve dostları ayağa kalkıp kendilerini savunduklarında ise başta ABD ve İngiltere olmak üzere emperyalist hamilerinin ve Filistin’in etrafında yerleşmiş işbirlikçi rejimlerin desteğiyle daha kanlı ve vahşi saldırılara girişmişlerdir.
Filistin halkı ve dostları son sözünü söylemedi.
Nekbe’den bugüne kanla ve zulümle devam eden Siyonist genişleme geçtiğimiz yıl bir dönüm noktasına varmıştı. Siyonizmin başında bulunan Netanyahu 2023 yılının Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kürsüden tüm dünyaya “Yeni Ortadoğu” başlığıyla, Filistin’in olmadığı, yani yeryüzünden silindiği bir haritayı göstererek Filistin’i yok etme niyetini bir kez daha açıkça ortaya koymuştu. Tükenip bittiği düşünülen Filistin halkı ise bu küstahlığa 7 Ekim sabahı El-Aksa Tufanı operasyonuyla cevap verdi ve Filistin davasının sona ermediğini, direnişin henüz son sözü söylemediğini dosta düşmana ilan etti.
Bugün Filistin halkı Siyonist İsrail’in El-Aksa Tufanı operasyonuna verdiği etnik temizlik ve soykırım cevabı sebebiyle ikinci bir Nekbe tehdidiyle karşı karşıyadır. Yanında Almanya, Amerika ve İngiltere başta olmak üzere tüm emperyalistler vardır. Başta istibdad rejimi olmak üzere işbirlikçi rejimler sözde kınamalar yaparken, perde arkasında her türlü iş birliğini sürdürmektedir. Ancak Filistin halkının dostları bu defa ayaktadır. ABD’den İngiltere’ye, Türkiye’den Mısır’a dünyanın dört bir yanında gönlü Filistin halkının yanında olan emekçi halk işbirlikçi rejimleri de, emperyalist merkezleri de sarsmaktadır.
Ticareti durdurmak yetmez! İlişkiler kesilsin!
Bu sarsıntının bir sonucu olarak, katliam devam ederken aylarca kılını kımıldatmayan İstibdad rejimi önce İsrail’le ticarete sınırlama getirmiş, daha sonra ticaretin tamamen durdurulduğu ilan edilmiştir. Bu zafer her renkten Filistin dostlarının, emperyalizm ve Siyonizm karşıtlarının zaferidir. Ama yetmez; bugün Siyonizm ve emperyalizm karşısında ortaya konan bu tepkiyi, İsrail ile tüm ilişkiler kesilene, İsrail yıkılana kadar sürdürmek zorundayız. Hedefe sadece İsrail’i koymak da yetmez, koruyucusu olan emperyalizmi ve emperyalizmin silahlı aygıtı NATO’nun dağıtılmasını da koymalıyız. Nekbe’nin yıldönümünde kahraman Filistin halkının dostu, işçilere, emekçi halkımıza düşen görev budur.
Yaşasın nehirden denize özgür Filistin!
Yıkılsın Siyonist İsrail devleti!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2024 tarihli 176. sayısında yayınlanmıştır.