İstanbul Ejot Tezmak’dan bir işçi: Kavgamız memleketin kaymağını yiyenlerle!
Merhaba arkadaşlar, ben İstanbul Gaziosmanpaşa’da bulunan Ejot Tezmak fabrikasında çalışmaktayım. İş yerlerimizde her gün, her saat iş kazası riskiyle karşı karşıyayız. Bu durum sadece bizim fabrikamız için değil tüm sınıf kardeşlerimiz için de geçerlidir.
2023 yılında 1932 işçi arkadaşımız patronların kâr hırsı yüzünden iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu yıl sadece Ocak ayında 7’si çocuk işçi olmak üzere 158 işçi arkadaşımız iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiler. Şubat ayında Erzincan’daki maden faciasında olduğu gibi patronlar her geçen gün bizleri canımız pahasına çalıştırmaya devam ediyor.
Her yıl her ay her gün çalışmak için gittiğimiz iş yerlerimizde patronların kâr hırsı yüzünden iş cinayetlerinde katlediliyoruz. İş yerlerimizde karşı karşıya kaldığımız kaza ve ölüm riski evlerimizde de geçerlidir. Bilindiği gibi İstanbul bir deprem bölgesi ve bize verilen yoksulluk sınırı altında olan ücretlerle yaşamak için tuttuğumuz evlerde her an bir depremle karşı karşıyayız, yüksek kiralar ve yanlış politikalardan dolayı, milyonlarca boş konut olmasına rağmen, eski ve depreme dayanıksız evlerde yaşamaktayız. Hükümetinden, muhalefetine bu sistem için çalışan tüm düzen partileri, bizler patronlar için ölüm riskleri ile çalışıp, depreme dayanıksız konutlarda yaşarken, kendi koltukları ve kârları üzerinden siyaset yürütmekte.
Biz emekçiler, bütün düzen partileri ve onların bozuk politikalarına karşı güvenle çalışacağımız, ölmeden oturacağımız güvenli yaşamları kazanmak için mücadele etmeliyiz. Seçimler yaklaşırken İstanbul’da en önemli seçim vaatleri depreme karşı mücadele söylemleri. Bizler çok iyi biliyoruz ki seçimler geçtikten sonra biz İstanbul’un yoksulları yine ölümle karşı karşıya çalışıp, depreme dayanıksız evlerde oturmaya devam edeceğiz.
Seçimlere değil, sınıf kavgasına hazırlanmak lazım. Bugün ne düzen partilerine ne de onların peşine takılmış lafta işçi dostu olan ama eylemde düzen koruyuculuğuna soyunan, utangaç işçi dostlarının giriştiği oy kavgasının bizim sınıf kavgamızda yeri yok. Bizler dostumuzu da düşmanımızı da seçerken oy verdiği partiye göre değil, omuz verdiği sınıfa göre karar veriyoruz. Ne düzen partilerinin reddettiği %50’ler ne de kendilerinden değil diye reddettikleri emekçi dostlarımız bizlerin karşısında değildir. Bizim karşımızda memleketin kaymak tabakası olan %1’lik kesim vardır. Bu kaymak tabakayı yerle bir etmeden hiçbir sorunumuz çözülmeyecek.
İstanbul Ejot Tezmak’dan bir işçi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2024 tarihli 174. sayısında yayınlanmıştır.