Tuzla Chen Solar’dan bir işçi kadın: 8 Mart'ta meydanlarda olup, “Emekçi kadınlar en öne!” şiarını bir kez daha yükselteceğiz!
Dostlar merhaba, ben Chen Solar’da çalışan kadın bir işçiyim. Fabrikamızdaki durumlardan daha önce de bahsetmiştik, üretimin az olması sebebiyle yaşadığımız sıkıntılardan. Bunlar, sadece Chen Solar’da değil birçok fabrikada karşılaştığımız sorunlar. Genel olarak ekonominin günden güne daha da kötüye gitmesiyle, geçen ay asgari ücrete yapılan zammın yine cebimize girmeden erimesiyle ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünmeye başladık birçoğumuz. Bu sadece fabrikalarda değil her alanda, her sektörde yaşanılan bir şey. Önümüzdeki seçimden sonra biz işçilere daha da ağır bedellerin ödetileceğini, krizin faturasının yine işçilere kesileceğini biliyoruz. Aynı zamanda işçilerin cebine giren üç kuruşa gözünü dikenlerin patronların milyonlarca liralık vergi borcunu sileceklerini de. Çalıştığımız fabrikalarda en açık haliyle görüyoruz patronların ne kadar örgütlü olduğunu. İşçilerin karşısında düzen partileri de TÜSİAD’ı da MÜSİAD’ı da birlik olup duruyorlar. Bizim de işçi sınıfı olarak birlik olup örgütlülüğümüzü daha da artırmamız gerek.
Bu düzenin biz işçilere sağlayacağı hiçbir şey yok yoldaşlar. Kapitalizm dediğimiz bu sistem halkları birbirine düşürüp bizi birbirimize düşman etmekten, kadın düşmanlığı yaratmaktan biz işçilerin örgütlülüğünü bölmekten başka bir şey yapmadı yapmayacak. Bugün Filistin’de yaşanılanlara hepimiz şahit oluyoruz. Filistin direnişi 100 günü aşkındır kadınıyla erkeğiyle ayrı gayrı demeden direniyor. Siyonist İsrail'in ve onun destekçisi emperyalistlerin yıllarca süren işgaline, zulmüne karşı haklı bir direniş sergiliyorlar. Filistin halkının özgürlüğü de biz işçi sınıfının birliğinden örgütlülüğünden geçer. Biz kadınıyla erkeğiyle din, dil ayırmadan bu düzene karşı örgütlülüğümüzü artırmalı, alanlarda meydanlarda olmalıyız.
Biliyorsunuz ki önümüzde 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü var. Kadın cinayetlerinin her geçen gün ne kadar arttığını, sokaklarda iş yerlerinde kadınların cinsiyetçi ayrımcılığa, psikolojik şiddete, tacize maruz bırakıldıklarını görüyoruz, yaşıyoruz, duyuyoruz. Çürümüş bu kapitalist düzenin, toplumda erkek egemenliği ile var olabildiğini biz işçi sınıfının bu ikisiyle de mücadele etmeden dünya emekçi kadınları için de tam bir kurtuluş olamayacağını biliyoruz. Grevlerde, direnişlerde hep en önde mücadele veren emekçi kadınların hayatının her alanında aynı mücadeleyi verdiklerini biliyoruz. Erkek egemen kapitalist sistem dediğimiz bu düzeni yıkmak, ayrı gayrı demeden birlik olmaktan, bu mücadeleyi sahiplenmekten ve bunu en güçlü şekilde meydanlara alanlara taşımaktan geçer.
Bizler, olması gerektiği gibi birlikte 8 Mart'ta da meydanlarda olup, “Emekçi kadınlar en öne!” şiarını bir kez daha yükselteceğiz.
Tuzla Chen Solar’dan bir işçi kadın
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2024 tarihli 173. sayısında yayınlanmıştır.