Peru başkentinin üçüncü fethi
Peru’nun solcu ve eski sendika lideri Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’nun, geçtiğimiz yıl Aralık ayında Peru Meclisi tarafından başkanlıktan indirilip gözaltına alınmasıyla birlikte başlayan süreçte, 19 Temmuz günü ülkenin her tarafından gelen işçiler, köylüler ve yerli halk başkent Lima’yı üçüncü kez fethetti. Ülkenin dört bir yanından halkın Lima’ya doğru yürüyüşe geçtiği bu “fetih” eylemleri daha önce bir kez Ocak ayında, bir kez de Şubat ve Mart aylarında örgütlenmişti. Halen sıkıyönetim altında olan ülkede, polis ve askerler eylemcileri zorbalıkla bastırmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanının indirilmesi ile yerine onun yardımcısı olan Dina Boluarte başa geçse de, yürütme ve yasama fiili olarak meclis tekeline girmiş durumda. Özellikle yerli halkı ve yoksul köylüleri engelleyecek şekilde tasarlanan meclis seçim yasaları sebebiyle işçi, köylü ve yerli halk düşmanlarının elinde olan meclise halk desteği yapılan anketlere göre %10’lara düşmüş durumda. Dina Boluarte ise, yerine geçtiği cumhurbaşkanının aksine, seçim öncesinde partisinin verdiği “kurucu meclis” sözünü unutmuş gözüküyor. Kurucu meclisi bir kenara bırakalım, erken seçim taleplerini de reddeden Boluarte, polis ve asker gücüne dayanarak 2026 yılına kadar iktidarda kalmanın peşinde.
Pedro Castillo ve partisi “Özgür Peru” seçilmeden önce halka yeni bir anayasa için kurucu meclis öneriyordu. Peki nasıl bir anayasa istiyorlardı? Yine anketlere göre halkın %51’i büyük sanayi kollarının kamulaştırılmasını, %74’ü ise özel sektörde esnek istihdam uygulamalarının yasaklanmasını istiyor. Ama sonunda devlet, medya ve sağcı muhalefet el ele vererek bu adımların atılmasını engelledi. İşte bu halk bugün başkente akın akın giderek, onu fethederek bu taleplerini dile getiriyor. Bu mücadele sürecinde siyaseten uyuyan veya sürünen yapılar da uyandırılıyor. Bunun en büyük örneği, eylemlerin başında yeni başkan ve işçi düşmanı meclis ile uzlaşma yolları arayan işçi sendikaları konfederasyonu CGTP liderlerinin baskıya dayanamayarak genel grev ilan etmesi ve Lima’nın üçüncü fethine katılması oldu.
Halkın bu kahramanca mücadelesi, bu mücadeleyi örgütleyecek bir siyasi odağın olmadığı koşullarda gerçekleşiyor. Eylemlere katılan halkın bir kısmı Pedro Castillo’nun serbest bırakılmasını ve onun önderliğinde oluşturulacak bir kurucu meclis istiyor. Ancak kitlenin azımsanmayacak bir kısmı Castillo liderliğine güvenini kaybetmiş. Bunun nedeni, görevden alınmadan önce can havliyle denediği meclisi feshetme hamlesi değil, tam tersine, o ana kadar meclis ve ordu başta olmak üzere devletin içinde ona muhalefet eden kesimlere ılımlı davranması, tepki çekeceğini düşündüğü hamleleri, örneğin “ikinci tarım reformu” olarak adlandırdığı ılımlı toprak reformunu geri çekmesi ve burjuvaziyi endişeye düşürecek kabine üyelerini görevinden alması oldu. Peru halkının verdiği bu mücadelenin kaderini, işçi sınıfı ile yerli halkın güçlü bir ittifak kurmadaki başarısı ve bu ittifakın siyasi bir güç olarak ortaya çıkma kapasitesi belirleyecek.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2023 tarihli 167. sayısında yayınlanmıştır.