Devrimci İşçi Partisi Kartal temsilciliği, 15-16 Haziran’ın 53. yıl dönümünde işçilerle birlikte açıldı!
Devrimci İşçi Partisi İstanbul Kartal’da yeni bürosunu tersane ve metal işçilerinin ağırlıkla katıldığı bir toplantıyla açtı. 15-16 Haziran büyük işçi ayaklanmasının 53. yıldönümüne denk gelen bir dönemde açılan DİP’in Kartal bürosu İstanbul’un Anadolu Yakası'nda sanayi havzalarına ve tersanelere yönelik faaliyetlerde bir merkez işlevi görecek. Açılış toplantısında çeşitli fabrika ve tersanelerden mücadeleci işçiler yaptıkları konuşmalarla işçi sınıfının kurtuluşu için fabrika ve işyerlerinden deneyimlerini paylaştılar, sınıf siyasetini yükseltme çağrısı yaptılar.
Sınıfımızı bilelim safları sıklaştıralım
Açılışın ilk konuşmasını gerçekleştiren Levent Dölek, içinden geçtiğimiz seçim döneminin değerlendirmesi ile beraber önümüzdeki dönemde işçi sınıfını bekleyen yeni sınıf saldırılarına dikkat çekti. Mehmet Şimşek’in ekonomi bakanlığı görevinde olduğu yeni kabinenin, işçi sınıfına ve emekçi halka saldırmaya hazırlandıklarını, işçi sınıfımızın da hem sendikal hem siyasal alanda sınıf saldırılarını püskürtüp yeni kazanımlar elde etmeleri için hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Devrimci İşçi Partisi’nin işçi sınıfından güç alarak büyüdüğünü ve bundan sonra da gücünü sınıf mücadelesinden alarak büyümeye devam edeceğini vurgulayarak, “sınıfımızı bilelim safları sıklaştıralım” sözleriyle bitiren yoldaşımız kürsüden alkışlar ile indi.
Öncü işçilerden mücadele ve örgütlenme çağrısı
Toplantıda tersane işçilerinin konuşmaları ağırlık taşıdı. Bu konuşmalarda en çok öne çıkan konu tersanelerde bitmek bileyen iş cinayetleri ve işçi sağlığı ve iş güvenliği talepleri oldu. Geçtiğimiz hafta Hidrodinamik Tersanesi'nde denize düşerek hayatını kaybeden 20 yaşındaki işçi İbrahim Dal nezdinde iş cinayetlerinde ölen tüm işçilerin hesabını sormak ve ölümleri durdurmak için örgütlenmenin tek yol olduğu vurgulandı.
Konuşmacılar arasında Birleşik Metal-İş’te örgütlü olan Chen Solar fabrikasının baş temsilcisi ile son dönemde sendikalaşmayı başarıya ulaştıran Smart Solar fabrikasının temsilcisi yoldaşlarımız deneyimlerini paylaştılar. Bu iki fabrikanın önemi sendikalaşma sürecinde fiili grevle (Chen Solar) ve fabrika işgaliyle (Smart Solar) başarıya ulaşan, işten atılan işçileri geri aldıran ve işçinin örgütlü gücüne dayanarak iş güvencesi başta olmak üzere kazanımlar elde etmiş deneyimlere ev sahipliği yapmış olmalarıydı.
Tüm konuşmalarda ortak bir vurgu baskıcı düzene karşı hürriyeti kazanmak için işçi sınıfının kendi gücüne güvenmesi gerektiğiydi. 1 Mayıs’a da DİP’le birlikte katılan işçiler, o gün taşınan “hürriyet işçilerle gelecek” pankartının ne kadar doğru ve anlamlı olduğunun seçimlerden sonra daha da açık bir şekilde görüldüğünü söylediler.
İş cinayetlerini durdurmak ve parasız nitelikli sağlık hakkı için sınıf mücadelesi
Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç da sağlık alanında yaşanan örgütlenme süreçlerini anlattı ve özelleştirilmiş sağlık sisteminin işçi denetiminde kamulaştırılması için sınıf mücadelesini yükseltmeye çağırdı. Ertuğrul Oruç bugün sendikalı fabrikalarda özel sağlık sigortası hakkının olmazsa olmaz bir şart olarak toplu sözleşmelere konduğunu, bunun aslında parasız ve nitelikli sağlık hizmetine ulaşma imkanının kalmadığını kanıtladığını söyledi. Ertuğrul Oruç, hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık emekçilerinin fabrikalardakine benzer, yer yer daha da ağır çalışma koşullarına maruz kaldıklarını, bilhassa özel hastanelerde ağır bir sömürünün devam ettiğini vurguladı. Sınıf mücadelesinin parasız ve nitelikli sağlık hizmetine ulaşmanın tek yolu olduğunun altını çizdi.
Tekel direnişinden bugüne işgali grev direniş geleneği Kartal’da
Salondan alınan son söz ise, kendisi de eski bir Tekel işçisi olan ve Kartal Cevizli’de bulunan tekel fabrikasında şube başkanlığı yapan, Tek Gıda-İş örgütlenme uzmanı Yunus Durdu’ya aitti. Yunus Durdu, aldığı sözde fabrika komitelerinin tüm işçileri mücadeleye katmakta ne kadar etkili olduğunu, yaşadığı ve öncülük ettiği deneyimler üzerinden aktardı. Bir dönem ülke gündemine damgasını vuran Tekel direnişinin öncülerinden olan Yunus Durdu sendikaların işçilerden topladıkları aidatları örgütlenmeye, eğitime ve direniş-grev gibi eylemlerin desteklenmesine harcamasının mutlaka gerekli olduğunu ve bunun sendika tüzüklerinde bir zorunluluk olarak yer alması gerektiğini vurguladı. Tek Gıda-İş sendikasını bu konuda olumlu bir örnek olarak toplantıya katılan işçilere aktardı. Yunus Durdu, Devrimci İşçi Partisi’nin sınıf mücadelesinde ve örgütlenmesinde yürüttüğü samimi çabalarla benzerlerinden ayrıştığını vurguladıktan sonra tüm işçileri bu mücadelenin bir parçası olmaya çağırdı.
Daha fazla işçi daha fazla mevzi!
Devrimci İşçi Partisi, kongre kararlarında aldığı stratejik mevzilenme kararı doğrultusunda işçi sınıfı içerisinde örgütlenmeye ve büyümeye devam ediyor. Kartal bürosu, DİP’in inşası için bir yeni adım olmakla birlikte, gelecekte verilecek yeni mücadelelerin, açılacak yeni büroların habercisidir. Sınıf mücadelesinin kızışacağı günler geliyor, şimdi zaman sınıf mücadelesinin ateşini harlama, işçi sınıfını ve emekçi halkı seferber etmek için bire beş katarak çalışma vaktidir!