Sermayenin korktuğu yerde işçinin çözümü başlar!
AKP iktidarı döviz kurunu belirli bir seviyede tutmak için Merkez Bankasının döviz rezervlerini har vurup harman savuruyor. Yine de döviz kurundaki artış ve Türk lirasındaki değer kaybına mani olamıyorlar. İhracat artar cari açık kapanır dediler. Ancak ihracat da ithalata bağımlı olduğu için cari açık kapanacağı yerde daha da açıldı. Olan ihracatçı sermayeye ucuz emek gücü olarak sunulan memleketin işçisine emekçisine oldu. Turizme bel bağladılar. Turizmde de savaş koşulları beklentilerin karşılanamamasına neden olacak. Nisan’da açıklanan rakamlarla 12 aylık cari açık 21,85 milyar doları buldu. Açık daha da büyüyecek.
Cari açık büyüyor emekçi halka ödetilen fatura kabarıyor
Döviz açığı büyüdükçe sermayeyi bir korku aldı! Acaba iktidar sermaye kontrollerine gider mi? Yani sermayenin döviz işlemlerine kısıtlamalar getirilir mi? Merak etmesinler AKP iktidarı sermayenin kırmızı çizgilerine basmamayı ilke edinmiş durumda. Hem içerideki hem de yabancı sermaye güçlerine sürekli garantiler veriyorlar. Emekçi halkın ensesinde boza pişiren, hakkını arayan işçinin emekçinin karşısında aslan kesilen istibdad rejimi, elinde dolar olanların karşısında süt dökmüş kedi adeta! Sadece ABD, İngiltere, AB değil Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’a da “ne isterlerse veriyor”! Yani emekçi halk sadece maddi değil manevi bir fatura da ödüyor. Ancak bu zillet bu halka reva değildir!
Mülksüzleştirenler mülksüzleştirilecek!
Sermaye kontrolleri, döviz spekülasyonunun yasaklanması gibi uygulamalar sermayeyi ve parababalarını korkutabilir. Ama onların korktuğu yerde bizim çözümümüz başlar. Daha da fazlasını talep etmeliyiz. Sermaye işçi emekçi milyonları sömürüyor ve mülksüzleştiriyor. Çözüm mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesidir. Sermaye kontrolleri, tüm bankaların işçi denetiminde tazminatsız kamulaştırılarak tek bir devlet bankasıyla yapılacak bir merkezi planlamayla tamamlanmalıdır. Özelleştirilmiş tüm işletmeler ve kilit sanayi dalları da işçi denetiminde tazminatsız kamulaştırılmalıdır. Sermaye kontrolü yetmez sermaye düzenini yıkmak gerekir! Tabii bunları ne AKP ve MHP’nin istibdad cephesi ne de onların karşısındaki Amerikan muhalefetinden bekleyebiliriz. İşçi sınıfı çözüm için sınıf siyasetini yükseltmeli ve işçi emekçi hükümeti hedefiyle mücadele etmelidir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2022 tarihli 152. sayısında yayınlanmıştır.