Hayat pahalılığına çözüm eşel mobil: Ücretlere her ay otomatik enflasyon zammı!

Hayat pahalılığına çözüm eşel mobil: Ücretlere her ay otomatik enflasyon zammı!

Enflasyon araştırma grubunun açıkladığı rakamlara göre yıllık enflasyon yüzde 156’yı buldu. TÜİK’in resmi enflasyon rakamları dahi enflasyonun üretici fiyatlarında yüzde 121,8’e ulaştığını ortaya koyuyor. Tüketici fiyatlarında açıklanan yüzde 69,97’lik enflasyon ise ikna edici olmaktan çok uzak. Sanki yüzde 70 dememek için mağazalardaki etiket fiyatları gibi enflasyon rakamı açıklıyorlar. İktidar TÜİK dışında enflasyon rakamı açıklayanları tehdit ededursun halk çarşıda pazarda karşılaştığı fiyatların, mutfaktaki yangının TÜİK rakamlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığının farkında. Yıl başında yapılan asgari ücret zammı çoktan eriyip gitmiş ve asgari ücret açlık sınırının altına düşmüş durumda.    

Geçinemiyoruz! Çünkü patronları, parababalarını ve onların iktidarını doyuramıyoruz!

AKP iktidarı pahalılığa karşı bir çözüm üretemiyor. Çünkü aynı anda hem ekonomiyi para basarak canlı tutmaya çalışıyorlar hem de sermayenin çıkarlarına dokunmamaya çalışıyorlar. Örneğin yılbaşında asgari ücret zammı yaparken bunun önemli bir kısmını asgari ücreti vergiden muaf tutarak karşıladılar. Bu doğruydu ama yapılması gereken işçiden alınmayan verginin sermayeden ve para babalarından toplanmasıydı. Oysa AKP bir sermaye iktidarı olarak bunu yapmak yerine şirketlerin ödediği kurumlar vergisinde de indirime gitti. Patronların vergi borçlarını silmeye, sermayeye bol keseden teşvik ve destek yağdırmaya devam etti. Kur korumalı mevduat ile parababalarına fahiş miktarda faiz garantisi sağladı ve bunun da yükünü hazineye yükledi.

Vergi yükü patronlara! Parababalarına servet vergisi!

Devlet bütçesinde oluşan kara delik ise iktidarın talimatıyla Merkez Bankası tarafından karşılıksız para basılarak kapatılıyor. Bunun sonucu da Türk lirasının hızla değer kaybetmesi ve geniş kitlelerin alım gücünün düşmesidir. Yani sene başında asgari ücreti vergi dışı tuttular ama çok daha fazlasını dolaylı yoldan yine işçiden emekçiden tahsil ettiler. İçinde bulunduğumuz krizde hem işçiyi emekçiyi hem de sermayeyi aynı anda memnun edecek bir politika olamaz. Devletin açıkları karşılıksız para basılarak değil kurumlar vergisinin arttırılmasıyla ve para babalarına servet vergisi getirilmesiyle karşılanmalıdır.

Asgari ücrete yeni zam talebi AKP’yi ve sermayeyi rahatsız etti

Sermaye de bu durumdan rahatsız. Ama onlar ürettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapabiliyor. İşçi ve emekçinin ücretleri ise yerinde sayıyor. Yani sermaye kârından zarar ederken milyonlar geçinemez hale geliyor. Bu durumda asgari ücrete yeniden zam yapılması talebi son derece haklı bir talep olarak karşımızda duruyor. AKP iktidarı seçimi düşünerek bu talebe olumlu yaklaşır gibi yapsa da sermayeden zılgıtı yiyince hemen geri adım attı.

Ücretlere bir defa zam yetmez her ay enflasyon oranında zam!

Oysa asgari ücrete yeni zam talebi haklı olmakla ve bir zorunluluğa işaret etmekle birlikte tamamen yetersizdir. Tüm ücretler erimiştir ve işçinin, kamu emekçisinin her seviyedeki ücretlerine zam yapılması şarttır. Ancak her ücret zammı yüksek enflasyon ortamında kaşıkla verilenin kepçeyle alınmasıyla sonuçlanıyor. Bu sebeple gerçek çözüm için ücretlerde eşel mobil sistemine geçilmesinden başka yol yoktur. Yani tüm ücretlere her ay enflasyon oranında zam yapılmalıdır. Bu uygulamaya paralel olarak fiyatlarda devlet kontrolüne gidilmelidir.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2022 tarihli 152. sayısında yayınlanmıştır.