Devlet Tekirdağ’da valisi, kaymakamı, polisi ile Bel Karper ve Adkoturk patronlarının hizmetinde!

Tekirdağ’da Mayıs ayından bu yana grevde olan Bel Karper ve Ağustos’ta greve çıkan Adkoturk fabrikalarının Tek Gıda-İş sendikasında örgütlü işçileri taleplerini bildirmek, devletin ve patronların yasaları ve anayasayı uygulamasını talep etmek üzere bugün Tekirdağ Valisi ile görüşmek üzere valilik önüne geldiler. Taleplerini bildirmek üzere vali ile görüşmek isteyen işçiler ve onlara desteğe gelen, aralarında partimiz, Devrimci İşçi Partisi mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişi, bir süre sonra valilik merdivenlerinde bir polis amirinin "süpür" komutu ile darp edilerek gözaltına alındılar.

Oysa gözaltına alınmadan önce "Vali, polis, jandarma, anayasayı uygula!" sloganı atmakta, devletin kurumlarını yasalara uymaya davet etmekteydiler. Gerçekten de, grevlerin ilk gününden bu yana her aşamada iki patronun çıkarı neyi gerektiriyorsa devlet güçleri de tam olarak bunu temin etmeye uğraşmıştı. Jandarma güçleri Bel Karper’e patron tarafından grevi kırmak üzere yasalar hilafına kaçak işçi sokulmak istendiğinde, buna izin vermemek üzere girişi kapan işçilere binlerce lira ceza kesmişlerdi. Adkoturk’te patronun bir telefonu ile grev sabahı fabrika kapısına barikat kurarak grevi baltalamakta görev alan polis, içeride bazı işçilerin tehdit edilerek çalıştırılması şikayeti karşısında, işçilerin gidip müfettişe şikayetçi olmasını istemiş, fabrika kapısında öncü kadın işçileri itip kakmıştı.

Bugün Tekirdağ Valiliği önünde yaşanan da bunun bir devamıdır. Kolluk güçleri grevlerin başından bu yana sürdürdüğü tavrını devam ettirerek işçilerin haklarının karşısında her daim dikileceğini bir kez daha kanıtlamıştır. Dahası, bugün bir kez daha istibdad rejimi, memleketi Avrupa’nın Çin’i yapma kararlılığını ortaya koymuş, buna karşı direnen işçileri aklınca "süpürmeye" yeltenmiştir. Ancak haftalardır fabrikalarının önünde üzerlerine kurşun sıkılmasına, polisin tehditlerine, patronların türlü oyun ve hakaretlerine karşı dimdik duran Adkoturk ve Bel Karper işçileri de bu topraklarda ekmek ve hürriyet mücadelesini omuzlayacak yegane gücün işçi sınıfı olduğunu bir kez daha kanıtlamışlardır. Birleşen, mücadele eden, baskılara göğüs geren işçiler, istibdad rejimini de süpürecekler, memlekete hürriyeti getireceklerdir!

Devrimci İşçi Partisi olarak talebimiz, devlet güçlerinin Çorlu ve Çerkezköy’deki bu iki grevde patronun işlerini yapmayı bırakarak işçilerin anayasal haklarını güvence altına alması, bugün işçilere saldırı emrini veren tüm kamu görevlilerinin derhal görevden alınmasıdır.