Peru’da hesaplaşma
Kolombiya’nın güney komşusu Peru’da 2018’den bu yana bitmek bilmeyen bir siyasi kriz var: İki buçuk yılda beş başkan. Biri tek gün bile başkanlık sarayına adım atmadan görevden alınmış! Sonunda seçim zamanı geldi. Başkanlık seçiminde ikinci turda iki uç aday. Sağ köşede 1990’lı yılların kanlı diktatörü ve hırsızı, işçi-köylü düşmanı Fujimori’nın kızı Keiko Fujimori. (Kendi hapiste neyse ki!) Bütün programı anti-komünizm. Sol köşede ücra dağ köylerinden bir öğretmen, bir Amerikan yerlisi. Kafasında kovboy şapkası. Seçim sembolü koca, şişman bir kurşun kalem. Pedro Castillo kamulaştırma vadediyor, yeni bir anayasa için kurucu meclis öneriyor.
6 Haziran’da yapılan ikinci tur herhalde tarihte az görülen bir burun buruna yarış oldu. Sınıf ile etnik ezilmenin iç içe geçtiği bu ülkede dağ köylerinden, yoksulların pandemiyle boğuştuğu varoşlardan gelen oylarla Castillo yüzde 50,2 ile, Fujimori’nin veliahtının yüzde 49,8’ini geride bıraktı. Fujimori şimdi mızıkçılık yapıyor. Yüz binlerce oyun iptal edilmesini, bir kısmının da yeniden sayılmasını talep ediyor. Peru patlamaya hazır bir kazan.
Peru’nun doğusundaki Bolivya’da işçi sınıfı ve halk askerî diktatörlüğü yendi, liderini hapse attı. Güneyindeki Şili’de işçi sınıfı ve halk 2019 devrimini Pinochet rejimine son verecek Kurucu Meclis ile taçlandırdı. Şimdi Peru aynı yola giriyor. Latin Amerika kimi yerde seçimlerle, kimi yerde isyan ve devrimle Arap dünyasının yoluna girdi. Devrim ve sosyalizm yükseliyor. Titre Amerika!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2021 tarihli 141. sayısında yayınlanmıştır.