İşsiz gence değil milyarder patronlara haciz!

Sedat Peker’in yayınladığı videoların birinde Doğan Holding’i satın almak için Demirören ailesinin Ziraat Bankası’ndan 750 milyon dolar kredi çektiği ve bu borcunu ödemediği açıklandı. Aslında Demirören, iktidarın kayırdığı patronlara sadece bir örnek. Daha önceden de Mehmet Cengiz’in 425 milyon liralık vergi borcunun silindiğini, Kolin şirketinin vergi ve borçlarına 36 kere indirim yapıldığını ve bunun gibi iktidar yanlısı birçok şirketin çeşitli borçlarının bir kalemde silindiğini biliyoruz. Patronların borçlarını gözümüzün içine baka baka silen ama emekçi halkın çocuklarının Kredi ve Yurtlar Kurumundan (KYK) aldıkları öğrenim kredisi borcunun silinmesi talebi mevzu olunca öğrencileri “bedavacı” ilan eden istibdad rejiminin ikiyüzlülüğü tekrar ortaya çıkmış oldu.

TÜİK verilerine göre bile gençlerin dörtte birinin işsiz olduğu koşullarda devlet, kredi geri ödemelerinde faiz indirimi gibi sözde “müjdelerle” sorunu geçiştirmeye çalışsa da şimdiye kadar öğrencilerin omuzlarından bu yükü alacak hiçbir adım atmadı. Bunun için herhangi bir çaba sarf etmek bir kenara, 300 bin işsiz genci KYK borcunu ödemediği için hacizle tehdit edecek kadar gözünü para hırsı bürümüş durumda. Aynı devlet, emekçi halkın kendine zar zor yeten parasına göz dikerken holdinglerin, büyük patronların borçlarını tahsil etmediği gibi bir de patronlara teşvik primleri ödemeye devam ediyor.

Ortada borç varsa o da sizin gençliğe gelecek borcunuz!

Hiçbir öğrenci keyfi olarak KYK kredisi almıyor. Aksine temel eğitim hakkımız için gerekli maddi destekleri sunması gereken devletin hiçbir ihtiyacımızı karşılamamasından ötürü böyle bir yükün altına girmek mecburiyetindeyiz. Yurdu, yemekhanesi hatta tüm kampüsü özel işletmeler tarafından soyup soğana çevrilen öğrenciler krediye muhtaç bırakılıyor. Üstüne üstlük geleceksizliğe mahkûm edilen gençler, mezun olduktan sonra borç yükümlülüğü ve işsizlik kıskacında sıkışıp kalıyor. Yani devlet bizlere sağlaması gereken ücretsiz ve nitelikli eğitim hakkımızı hiçe sayarken aynı zamanda mezun olunca bizleri hacizle tehdit ediyor. 20-30 bin liralık borçlarla mezun olduktan sonra iş bulamayan, dahası yaşamını ailesinin desteği olmadan sürdüremeyen gençler çıkmaza sürükleniyor.

Borcu silmek sorunu ötelemektir, çözüm tüm ihtiyaçların ücretsiz karşılanacağı parasız eğitimde

Bu koşullarda yapılması gereken KYK borçlarının ertelenmesi veya faiz indirimleri yapılması değil, anapara dâhil tüm KYK borçlarının silinmesidir. Borçları silmek yetmez, büyük şirketleri kurtarma derdine düşen devlet patronlara değil emekçi halka, bu konu özelinde de öğrenciye bütçe ayırmalı, öğrencileri borca muhtaç bırakan tüm koşullar da ortadan kaldırılmalıdır. Eğitim ücretsiz hâle getirilmeli, tüm öğrencilere ücretsiz yemek, barınma, kitap ve ulaşım sağlanmalıdır!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2021 tarihli 141. sayısında yayınlanmıştır.