Trakya’nın emekçi kadınları yol gösteriyor
Baharda Trakya’ya yolunuz düşerse, yol kenarlarında sapsarı kanola tarlalarını görürsünüz. Yazın da Trakya ile özdeşleşen ayçiçeği ya da yerel adıyla gündöndü tarlaları çıkar karşınıza. Koca fabrikalarla iç içe geçen görüntüler çıkar ortaya. Şimdi bahar ve yazın gelişi ile birlikte sadece doğa fışkırmadı o topraklarda, fabrikalar da sendikal örgütlenmelerinin meyvelerini vererek direnişlerle, grevlerle eşlik ediyor adeta doğanın coşkusuna. Önce Çorlu’da Türkgücü’nde bulunan Fransız Bel grubuna bağlı Bel Karper fabrikasının işçileri sendikalı toplu sözleşme hakkına sahip çıkarak direnişe başladı. Direniş 17 Mayıs’ta greve dönüştü. Bel Karper direnişinin başlamasından çok kısa bir süre sonra da Çerkezköy’de bulunan Indomie marka makarnaların üretildiği Adkoturk fabrikası ona katıldı. Aynı sebeple, Tek Gıda-İş’te örgütlendikleri için, sendika tüm düzeylerde mahkemeleri kazanıp yetkisini tescil ettirdiği halde, patron sendikayla masaya oturmaya yanaşmayıp öncü işçileri sudan sebeplerle ve belalı 25/2 maddesinden işten çıkardığı için. Ve daha çok yeni, 11 Haziran’da yine Çerkezköy’de Lastik-İş’te örgütlü Hakan Plastik işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde patronun taleplerini karşılamaması üzerine greve çıktı. Şimdi Adkoturk işçileri Hakan Plastik’e, Hakan Plastik işçileri Adkoturk’e ziyaret planları yapıyor. Konfederasyon fark etmeksizin işçilerin dayanışma içinde omuz omuza vermesi, mücadele alanlarında işte böyle sağlanıyor, ne güzel!
Ama bu yazının konusu başka. Bu yazının konusu, Bel Karper ve Adkoturk fabrikalarının grevci, direnişçi işçi kadınları. Çünkü her iki mücadele alanı da işçi kadınların mücadele alanlarına nasıl öncülük ettiklerini, nasıl her gün biraz daha fazla ileri çıktıklarını kanlı canlı gösteren bir deneyim alanı.
Bel Karper’de ilk etapta ücretsiz izne gönderilen 12 işçi ve baş temsilcinin arasında sadece tek bir kadın vardı. O dönem kadınlar vardiya giriş çıkışlarında direnişteki işçi arkadaşlarının yanına diğer işçi kardeşleri ile birlikte desteğe geliyordu. Ne zamanki grev başladı, o zaman kadınlar grev alanında yine diğer işçilerle birlikte yerini aldı. İlk anlarda kadınların grev gözcülüğüne, ne zaman çadırda duracağına dair tereddütler vardı. O tereddütler daha grevin ilk günü saatler içinde, sınıf mücadelesinin ateşinin içinde dağıldı. Kadınlar bu grev erkeklerin olduğu kadar bizim de grevimiz, kadın erkek demeden hep birlikte sahip çıkacağız grevimize dedi. Şimdi coşkulu grev halaylarında da, grev kırıcılığı engellemek istediklerinde işçiler jandarma ile karşı karşıya geldiğinde de kadın işçiler başı çekiyor. Grevin kararlılığını da, coşkusunu da en çok onlar temsil ediyor.
Adkoturk’te ise kadın işçilerin nasıl öncüleştiğini anlatmak için sembolik gibi görünebilecek tek bir örnek yeterli. Adkoturk’te, vardiya giriş çıkışlarında servislerdeki işçilere seslenerek konuşmalar yapılıyor, sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışmanın ücretlerini ve çalışma şartlarını nasıl değiştireceği anlatılıyor. İşçilere içeride sendikadan istifa etmelerine yönelik baskılara karşı sendikaya sahip çıkma çağrısı yapılıyor. Bu konuşmalar, direnişin ilk günlerinde sendika uzmanları tarafından yapılırken adım adım işçi kadınlar megafonu eline aldı ve şimdi onlar fabrikada omuz omuza çalıştığı arkadaşlarına sesleniyor. Bu konuşmaların, “Biz de sendikalaşmak istiyoruz, nasıl yapabiliriz?” diye soran civar fabrikaların işçilerini düşününce sadece Adkoturk işçileri açısından değil, bütün bir bölge için nasıl da etkili olduğu ortada! O servislerin giriş çıkışı sırasında işçi kadınların daha da bir heyecanla, bir anda toparlanması, çoluğu çocuğu ile direniş alanında saf tutması, emekçi kadınların istedikleri zaman nasıl da mücadeleye bütün varlıkları ile atıldıklarının resmi gibi.
Bel Karper grevi ilk ayını, Adkoturk direnişi de ikinci ayını geride bıraktı. Her ikisi de ekmeğini büyütme, örgütlenme hürriyetine sahip çıkma mücadelesi. Emekçi kadınlar, bu zamana kadar birçok mücadele olduğu gibi bir kez daha bu mücadelelerde öne çıkıyor, öncüleşiyor. Bel Karper ve Adkoturk fabrikalarının işçi kadınları, tüm emekçi kadınlara yol gösteriyor!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2021 tarihli 141. sayısında yayınlanmıştır.