80. ölüm yıldönümünde Lev Trotskiy
Takvimler 21 Ağustos 1940’ı gösterdiğinde Ekim devriminin iki önderinden biri, Kızıl Ordu’nun ve Lenin ile birlikte Komintern’in kurucusu Lev Davidoviç Trotskiy hayatını kaybetti. Bu büyük devrimci, ölümünün önceki günü Stalinist Sovyet bürokrasisinin görevlendirdiği bir ajan tarafından suikasta uğramış ve bir gün boyunca hayatta kalmak için savaşmıştı. Şüphesiz, o bir günlük mücadelesi yalnızca hayatta kalmanın mücadelesi değil, Bolşevizmin dünya devrimi programını ve Lenin'in devrimci enternasyonalizmini ayakta tutmanın da mücadelesiydi. Trotskiy biyolojinin keskin yasalarını yenemedi, hayatını kaybetti fakat öldüğü ana kadar verdiği mücadele sayesinde Bolşevizmin dünya devrimi programı ve Lenin'in devrimci enternasyonalizmi devrimci Marksistlerin elinde var olmaya devam etti.
17 yaşında devrimcilikle tanışan Trotskiy 18 yaşında Marksist olmuştur. Rusya’da 1905 devrimi başladığında 26 yaşındadır ve bu genç yaşına rağmen Petrograd İşçi Sovyeti’ne başkan seçilir. Rusya Sosyal Demokrat Partisi içindeki bölünmelerde Lenin’le ayrı düşmüşse de 1917 yılı geldiğinde yolları tekrar kesişir. Lenin’in Bolşevik Partisi’nin, işçi sınıfının öncüsünü devrimci bir disiplin altında bir araya getirdiğini ve devrim için tam da böyle bir partiye ihtiyaç olduğunu derhâl kavrayarak yoldaşlarıyla birlikte bu partiye katılır. Ekim devriminin Lenin’le birlikte iki önderinden biridir. Devrim patlak verdiğinde Devrimci Askeri Komite’nin başına geçmiş ve devrim sırasında ayaklanmanın uygulayıcısı olmuştur. Rusya’da işçi sınıfı iktidarı alırken Lenin’le birlikte en büyük rolü yine Trotskiy oynamıştır. Trotskiy’in görevi burada da bitmemiş, Rusya’nın mülk sahibi sınıflarının başlattığı iç savaşa karşı işçi sınıfının iktidarını korumak için Kızıl Ordu yine onun önderliğinde kurulmuş ve onun kumandanlığında zafere ulaşmıştır.İçeride Beyaz Ordu’ya karşı devrimi savunmak üzere Kızıl Ordu’nun başında büyük bir mücadele verirken, Lenin ile birlikte dünya devrimi programını başarıya ulaştırmak üzere Komintern’i kurmuş ve yine Lenin ile birlikte Komintern’in iki onursal başkanından biri olmuştur. Sovyetler Birliği’nde bürokrasiye karşı mücadele etmiş, devrim yaptığı ülkeden sürülmüştür. Dünya devrimi için enternasyonal bir mücadele yürütmenin çabası içinde 4. Enternasyonal’i kurmuştur.
17 yaşından itibaren tüm bilinçli yaşamını devrime vakfetmiş bu büyük devrimci önderi ölümünün 80. yılında saygıyla anıyoruz. Bugün, bu büyük devrimci öndere gösterilen saygının en büyük işareti ise yine onun bize devrettiği dünya sosyalist devriminin bayrağını daha da yükseltmek olacaktır.