Erkek egemenliğine, kapitalizme, istibdada ve emperyalizme karşı 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne!
Emekçi kadınlar, kız kardeşlerimiz,
Hepimiz kendi hayat gailemizin peşinde her gün adeta bir yaşam mücadelesi içindeyiz. Daha çok çalışıp daha az kazanıyoruz. Hem işte hem evde çalışıp çifte mesai yapıyoruz. Emeğimiz işyerinde para etmiyor, evde ise görünmez oluyor. İşsizlik, yoksulluk en çok bizi vuruyor. Evde, işyerinde, okulda, mahallede en yakınımızdaki erkekler tarafından ayrımcılığa, baskıya, şiddete maruz bırakılıyoruz. Hayat gailesi deyip geçtiğimiz şey aslında hepimiz için aynı. Çünkü yaşadığımız sorunların kaynağı ortak: Bir avuç asalak patronun zenginliğine zenginlik katmak üzerine kurulu sermaye düzeni; kapitalizm ve onunla iç içe geçen, hayatlarımızı baskı ve kontrol altında tutan erkek egemenliği; kapitalizm ve erkek egemenliğinin uygulayıcısı konumunda olan keyfî ve baskıcı yönetim yani istibdad rejimi…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor! 8 Mart, erkek egemen kapitalist sistemin kadınları maruz bıraktığı baskıya, ayrımcılığa, şiddete, yoksulluğa karşı kadınların daha iyi bir yaşam için, çalışma koşulları için verdikleri mücadelelerle tarihimize yazılmış bir gün! Yaşadığımız sorunların da, kaynağının da ortak olduğunu görerek yan yana geleceğimiz, birlikte taleplerimizi haykıracağımız, sorunlarımızın çözümü için mücadeleyi yükselteceğimiz bir gün! Emekçi kadınlar, kız kardeşlerimiz 8 Mart senin günün! Kendi emeğine, yaşamına, geleceğine sahip çıkmak için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sen de bu mücadelede yerini al!
Sermayenin zincirlerini kırmak için 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne!
Sermaye krizin faturasını işten çıkarmalarla, zamlarla emekçi halka ödetmeye çalışıyor. Toplam tarım dışı işsizlik oranı yüzde 13,3, ama bu oran kadınlarda yüzde 20,6. Yani her 5 kadından 1’i işsiz. Genç kadınlar için ise tablo daha ağır: Yüzde 35,4! Yani 3 genç kadından en az 1’i işsiz! Emekçi kadınlar patronlar için sadece ucuz işgücü değil, aynı zamanda ilk gözden çıkarılacak kesim. İşsizlik yetmiyor, çarşı pazar da el yakıyor. Mutfaktaki yangın sönmüyor, yükünü yine en çok emekçi kadınlar çekiyor. Bu krizi biz yaratmadık, bedelini de biz ödemeyeceğiz! İşsizliği, yoksulluğu, esnek ve sendikasız çalışmayı dayatan sermayenin zincirlerini kırmak için 8 Mart’ta mücadeleyi yükseltelim!
Şiddetle, kadın cinayetleriyle yaşamımızı tehdit eden erkek egemenliğinin zincirlerini kırmak için 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne!
Erkek egemen kapitalizm yalnızca kadınların yaşam koşullarını her gün biraz daha fazla ağırlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kadınların hayatlarını da her gün daha fazla tehdit ediyor. Kadın cinayetleri nedeniyle kaybettiğimiz canların sayısı her yıl artıyor. 2019’da 474 kadın cinayeti yaşandı. Kadın cinayetlerinin artmasının sebebi, erkeklerin tek tek ruh durumundaki bozulmalar değil, erkek egemen kapitalizm ve istibdadın kadın düşmanı politikalarıdır. Devletin koruma talep eden kadınlar için gerekli tedbirleri almamasıdır. Kadına yönelik şiddet durumunda ağır ve caydırıcı cezalar uygulamak yerine, uzun süren davalarda kadın cinayetlerinin failleri için hafifletici sebepler bulmaya çalışan yargı sistemidir. İstibdadın, boşanmaları engellemek için kadınları yoksulluk ve şiddet kıskacında bırakacak şekilde nafaka kısıtlamasını sürekli gündemde tutmasıdır. Tecavüz ettiği çocuk ile evlendiği takdirde failin cezasını erteleyen tecavüz yasasının bir türlü gündemden düşmemesidir. İstibdad rejiminin, fırsatını bulduğunda geçirmek üzere bu rezil yasayı kenarda bekletmesidir.
Emekçi kadınlar, kız kardeşlerimiz, Emine Bulut’un “Ölmek istemiyorum” sözleri hâlâ kulaklarımızda. Emine Bulut’un ardından, erkek egemenliği onlarca kız kardeşimizin daha yaşamını elinden aldı. Faillerden hesap sormak için, özsavunmanın şiddet anında şiddeti bertaraf etmek bakımından meşru bir hak olduğunu savunmak için, kadınları baskı ve kontrol altında tutan erkek egemenliğinin zincirlerini kırmak için 8 Mart’ta mücadeleyi yükseltelim!
İstibdadın ve emperyalizmin zincirlerini kırmak için 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne!
İstibdadın baskısını en çok kadınlar yaşıyor. Emperyalizmin savaşlarında en çok kadınlar bedel ödüyor. Bir kez daha toplum baskıcı bir yönetim altında ve emperyalizmin boyunduruğunda haksız savaşlara sürükleniyor. Ancak istibdada ve emperyalizme karşı mücadele tarihinde emekçi kadınlar hep en önde olmuştur. Bugün yine mücadele günüdür. Emekçi kadınlar, 100 yılı aşkın bir süre önce kız kardeşlerinin 8 Mart’ta, daha iyi bir yaşam talebiyle “Ekmek ve Gül” şiarıyla başlattıkları mücadeleyi bugün hürriyet mücadelesiyle birleştirmelidir. İstibdadın ve emperyalizmin zincirlerini kırmak için; ekmek, gül ve hürriyet mücadelesini 8 Mart’ta yükseltelim!
Devrimci İşçi Partisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde; sermayenin, emperyalizmin, istibdadın ve erkek egemenliğinin zincirlerini kırma, geleceği işçi sınıfı ile birlikte kurma mücadelesinde emekçi kadınları en önde mücadeleye çağırıyor!