Beyazıt’ta Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu teşhir mizanseni
22 Aralık Pazar günü çeşitli sektörlerden çalışanlar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işleyişini teşhir etmek için Beyazıt Meydanı’ndaydı. İşçi İttifakı adıyla toplanan işçiler, basın açıklamasından önce bir mizansen gerçekleştirerek, her sene sonu hükümet-patron-sendika üçlüsünün bir araya gelerek görüştüğü ama her seferinde işçinin değil patronun istediği asgari ücretin belirlendiği komisyonu konu aldılar.
İşçiler, yaptıkları mizansende çalışma bakanı, işveren temsilcisi, sendika başkanı ve TÜİK temsilcisini canlandırdı. Hepsinin maket Mercedesleriyle geldiği toplantıda bilindik tablo sergilenerek; enflasyonu, iş yükünü, vergi adaletsizliğini göz ardı eden hükümetin ve patronların işlerine gelen asgari ücret tutarını nasıl kararlaştırdıklarını gözler önüne serdiler. Mizansenin ardından çeşitli sektörlerden çalışanlar söz alarak karşılaştıkları sorunları dile getirdi. Söz alan bir endüstriyel reklam işçisi, çalışma saatlerinin 12 saate vardığını, belirli bir iş tanımlarının olmadığını, nerede ihtiyaç varsa oraya yönlendirildiklerini söyledi ve bu sömürü düzenine son vermeye çağırdı. Bir öğretmen, hükümeti asgari ücretin açlık sınırının altında belirlenmesine müsaade etmekle suçladı ve bu düzenin ancak mücadeleyle değişebileceğini vurgulayarak birlik çağrısı yaptı.
Çeşitli sektörlerden işçilerin dinlenilmesinden sonra basın açıklaması metninin okunmasına geçildi. “Patronlara değil işçiye bütçe”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarını atan işçiler, piyangonun her sene olduğu gibi bu sene de patronlara vurduğunu, işçilere amortinin bile çıkmayacağını belirtti. Nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını, küçük bir azınlığınsa başkalarının sırtından lüks bir yaşam sürdüğünü vurguladılar. İşçileri temsil ettiği söylenen sözde ‘temsilci’ sendika bürokratlarının ise zam pazarlığına %15 ile başlayıp %8’e razı olduklarından bahsettiler. İşçiler, konu ne zaman kendi ücretlerine zam olsa hükümetin ve patronların kaynak olmadığını ileri sürdüklerini; ancak iş batan şirketleri kurtarmaya, gösterişe gelince yeterli kaynağın hemen bulunduğunu hatırlattı. Son olarak, baskılara, işsizlik tehdidine, artan iş cinayetlerine karşı işçilerin artık kendi taleplerini öne çıkarmasının zamanının geldiğini dile getirdiler. Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.