İstanbul’da Gerçek gazetesi Aralık ayı okur toplantısı
Bu ay “Sermayenin dostu emekçi halkın düşmanı istibdada son” manşetiyle çıkan Gerçek gazetesinin Aralık ayı okur toplantısı 15 Aralık günü Devrimci İşçi Partisi İstanbul bürosunda gerçekleştirildi. Ağırlıklı olarak emekçi halkın gündelik yaşamına kabus gibi çöken ekonomik krizin, sermaye sınıfının ve onun iktidarı olan istibdadın işçi sınıfına saldırılarının konuşulduğu toplantıya farklı sektörlerden işçilerin ve öğrencilerin katılımı yoğun oldu.
Hep birlikte yapılan kahvaltının ardından gazetenin son sayısının sunumunu yapmak ve gündemdeki gelişmelere dair DİP’in yaklaşımını ve çözüm önerilerini anlatmak üzere DİP Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek, bir sunum gerçekleştirdi. Sözlerine istibdad rejiminin; grev yasaklarını, hakkını arayan işçiye emekçiye yapılan gazlı coplu saldırıları, seçilmişlerin yerine atanan kayyımları hep “güvenlik” gerekçesiyle savunduğunu ancak enflasyonun altında ezilen halkın, açlık sınırında yaşayan milyonların, sokakta evine giderken öldürülen kadınlarınsa güvenliğini almadığını söyleyerek başladı. Erdoğan’ın, Trump ve Boris Johnson gibi kendisine hakaretler eden emperyalizmin temsilcileri ile ilişkilerini tüm sıcaklığıyla sürdürmesine karşın 13 binden fazla vatandaşına hakaret davası açtığını hatırlattı. İstibdadın halkın değil, patronların ve emperyalistlerin güvenliğini sağladığını belirtti.
Açıklanan enflasyon rakamlarına karşın gerçek enflasyonun boyutlarını ortaya koyan Dölek, halkın sadece enflasyonun değil özellikle ağır vergilerin altında da ezildiğinin, ülkede toplanan verginin %62’sinin ücretli emekçiler tarafından ödendiğinin altını çizdi. İstibdadın asgari ücret görüşmelerinde işsizliği sopa olarak gösterdiğini, EYT’lilere çözüm kapılarını kapattığını; buna karşılık patronlara MESS grup sözleşmeleri görüşmelerinden de anlaşıldığı üzere grev yasakları vadettiğini, işsizlik fonunu patronlara peşkeş çektiğini, şirketleri kurtardığını belirtti. Son olarak Ziraat Bankası’nın Simit Sarayı’nı aldığını, termik santrallerin filtrelerinin ise devlet tarafından takılacağını hatırlattı.
İşçi sendikaları konfederasyonlarının vergi adaletsizliği konusunda yaptıkları ortak açıklamayı işaret ederek bu birlikteliklerin güçlenmesi ve eyleme geçirilmesi gerektiğini, birleşik bir işçi cephesi halinde verilecek mücadele ile ancak bu saldırıların üstesinden gelebileceğimizi açıkladı.
Sunumun sonunda verilen kısa bir aranın ardından, katkı bölümünde farklı sektörlerden pek çok işçi söz aldı. Söz alan işçiler, sektörel sorunlardan ve mücadele deneyimlerinden bahsetti. İş sınıf saldırısı olduğunda patronlar aralarındaki tüm anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp birlik olduğundan işçilerin de sendika, din, etnik köken ayrımı yapmadan birleşik mücadele vermesi gerektiğini ifade ettiler. Ayrıca yapılan konuşmalarda Aralık ayının 19 Aralık hapishaneler katliamından Roboski ve Maraş’a pek çok katliamın yıldönümü olduğu; bu katliamları unutmamak, ders çıkarmak ve hesap sormak gerektiği belirtildi.
Son olarak söz alan DİP Genel Başkanı Sungur Savran, yaşadığımız coğrafyada İran’dan Cezayir’e, Sudan’dan Irak’a pek çok ülkede emekçi halkların ayağa kalktığını, bazılarında iktidarları devirdiğini anlattı. Bu dalganın elbet bizim ülkemize de ulaşacağını belirten Savran, bu hareketlerin karşı karşıya kaldığı en büyük sorun olan önderlik sorununun bizim de karşımızda olduğunu belirterek parti saflarında örgütlenmeye ve mücadeleye çağrı yaptı.