‘89 Bahar Eylemleri’nin 30. yılı: Türkiye işçi sınıfının yeniden ayağa kalkışı
Türkiye işçi sınıfı, bundan 30 yıl önce, tarihimize ‘89 Bahar Eylemleri olarak geçen eylemlere imza atarak her türlü engellemeye, yasaklamaya, baskıya rağmen mücadele sahnesinde olduğunu göstermiştir. 12 Eylül darbesinin ardından en kitlesel eylemler olan Bahar Eylemleri, 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin düşük zam dayatmasına karşı başlamıştır. Hükümetin verdiği ücret zamları o yıla kadar hep enflasyonun çok altında kalmıştır. Hatta 1989 Bahar Eylemleri başlamadan önce satın alma gücü, 1980 Mart ayındakinin üçte birine inmiş durumdadır.
Yasakları delen fiili eylemler
İlk başlarda yemek boykotu, sakal bırakma gibi protesto eylemleriyle mücadeleye atılan işçiler daha sonra doğrudan üretimi etkileyen eylemleriyle mücadelesini büyütmüştür. 14 Mart’ta Gölcük Tersanesi’nde çalışan 6 bin işçi toplu vizite eylemi yapmıştır. Patron, hastaneye gidip muayene olmak istediğini belirten her işçiye vizite kâğıdını vermek zorunda olduğu için, işçiler toplu viziteye çıkarak doğrudan üretimi durdurmayı hedef almıştır. Bu eylem daha sonra 89 Bahar Eylemlerinin simgesel eylemi haline gelmiştir.
Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Devlet Su İşleri (DSİ) ve İller Bankası’nda çalışan yaklaşık 85 bin işçi Nisan ve Mayıs ayları boyunca yemek boykotu ve sakal bırakma ile başlayıp fazla mesaiye kalmama ve toplu viziteye çıkma dahil birçok şekilde eylemler gerçekleştirmiştir. TCDD’ye bağlı bütün işyerlerinde 19 Mart’ta yaklaşık 30 bin işçinin katıldığı toplu vizite eylemi gerçekleştirilmiştir. Etibank Bandırma işçileri 13-24 Nisan tarihleri arasında birçok eylem yapmış ve 10 gün boyunca da toplu vizite eylemi gerçekleştirmiştir. 8 Mayıs’ta TEKEL’e bağlı bütün işyerlerinde 35 bin işçi aynı saatte şalteri indirmiştir. Binlerce işçi ise dayanışma grevine çıkmıştır. Bu eylemler dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılan eylemlerden sadece birkaçıdır. Bütün kamu işyerlerinde işçiler, farklı tarihlerde çeşitli eylemlerle mücadeleye soyunmuştur. Sadece 1989 bahar aylarında değil, neredeyse bütün bir yıl boyunca işçi eyleminin olmadığı tek bir gün yoktur. Üç ay boyunca süren Bahar Eylemlerine katılan işçi sayısı da bir buçuk milyona ulaşmıştır. Bahar Eylemleriyle birlikte 1989 yılı da, o yıla kadar en fazla kamu işçisinin greve çıktığı bir yıl olmuştur.
21 Mart’ta toplanan Bakanlar Kurulu, Karabük ve İskenderun Demir Çelik fabrikası işçilerinin grevini yasaklamıştır. Ancak işçiler yasağı tanımayarak mücadelelerine devam etmişlerdir. İşverenin eylemlerin sonlanması için avans adı altında teklif ettiği 250 bin liralık rüşveti işçiler kabul etmemiş, “sadaka değil, sözleşme istiyoruz” diyerek haklarını mücadeleyle alacaklarını göstermiştir. İşçiler kendileri bir adım geri atmadıkları gibi ortaya koydukları kararlı eylemlerle hükümete geri adım attırmasını bilmiş, Bakanlar Kurulu 14 Nisan günü grev yasağını kaldırmak zorunda kalmıştır. 20 bin işçinin 4 Mayıs günü tekrar başlattığı bu grev 137. gününde kazanımla sonuçlanmıştır.
“İşçiler birleşin, iktidara yerleşin”
Bahar Eylemleri sadece ekmek mücadelesi değil, aynı zamanda bir hürriyet mücadelesiydi. Bunu SSK hastanelerinin önlerine yürüyüş düzenleyen, hastanelerin önlerini adeta birer miting alanına çeviren, kimi zaman polisle karşı karşıya gelmesine rağmen E-5 karayolunu trafiğe kapatarak yürüyen işçilerin sloganlarında görmek mümkündür: “İşçiler el ele, genel greve”, “Hükümet istifa”, “İşçiler birleşin, iktidara yerleşin”!
Bahar Eylemleri sürerken 18 Mayıs günü yapılan görüşmeler sonucunda hükümet geri adım atmak zorunda kalmış ve toplu sözleşmede anlaşmaya varılmıştır. Eylemler öncesi yüzde 40 civarında bir zamdan bahseden hükümet, eylemler sonrasında birinci yıl için yüzde 142 oranında zam vermeyi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Bugün de enflasyon hızla artarken, mutfağı alevler sarmışken, kıdem tazminatımıza göz dikilmişken sermayenin ve onun temsilcilerinin saldırılarına karşı durmanın, haklarımıza sahip çıkmanın yolunu ‘89 Bahar Eylemleri göstermektedir: topyekûn saldırıya karşı topyekûn mücadele. İşsizler, emekliler, kamu emekçileri, işçiler birleşin, iktidara yerleşin!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2019 tarihli 116. sayısında yayınlanmıştır.