Bu haraç düzenine mücadeleyle cevap verelim

eğirim

Ben Eskişehir’de okuyan bir lise öğrencisiyim.  2018-2019 eğitim-öğretim yılı okul mevcudunun orantısız bir şekilde artmasıyla, yetersiz öğretmen kadrosuyla, kayıt sırasında istenen fahiş kayıt ücretleriyle başladı. Nitelikli okul kategorisinde bulunan liseler LGS puanları ile tercih edildiği için kontenjanlarını fazlasıyla doldurdu. Yerleşemeyen öğrenciler niteliksiz anadolu liselerine yöneldiği için sınıf mevcutları 40’ların üzerine çıktı. Bu durum, hali hazırda yetersiz olan öğretmen sayısıyla, okulların ve sınıfların fiziki yetersizliğiyle de birleştiğinde eğitim verimliliğini düşürerek durumu daha can yakıcı hale getirdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yaptığı açıklamayla birlikte tablo daha vahim hale gelecek gibi görünüyor. Açıklamada MEBBİS (Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri) kayıtlarına göre 117.403 öğretmen ihtiyacı bulunduğu belirtildi. Fakat yapılan atamalar bu ihtiyacı karşılamak şöyle dursun, yanına bile yaklaşamayacak derecede. 2018 yılının sonuna gelirken, bu yıl yalnızca 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması gerçekleştirilmiş.

Bu durum mevcutları artan sınıflarda zaten kötü koşullarda çalışan ücretli öğretmenlerin öğrenciyle yeteri kadar ilgilenememesine ve sonuçta eğitimin niteliksizleşmesine sebep oluyor. Bunun yanı sıra kayıt sırasında istenen ücretler ve malzemeler (kâğıt, pul, zarf, temizlik malzemeleri vs.) adeta bir haraç niteliği taşıyor. Okulların bu isteklerini karşılayamayan öğrencilerin kayıtlarında sorun çıkarılıyor ve mevcut ekonomik krizden kaynaklı hayat pahalılığı yaşayan ve geçim sıkıntısı çeken emekçi halkın sırtına bir yük daha eklenmiş oluyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yapılan 2 milyar liralık bir kesintinin sadece 75 milyon lirası özel okullara aitken geri kalan büyük kısmı devlet okullarından kesildi. Devlet okullarını niteliksiz bir hale getirerek emekçileri varını yoğunu ortaya koyup, çocuklarına iyi bir gelecek sunabilmek için özel okullara göndermek zorunda bıraktı. Yani özel okula yapılan teşvik sadece maddi anlamda kalmayıp, fiili durum da yaratılarak öğrencilerin özel okullara gönderilmesi neredeyse mecbur hale getirildi.

Tüm bu kötü koşullar gösteriyor ki hali hazırda yürüttüğümüz mücadele her geçen gün daha da elzem bir hale geliyor. Bize dayatılan niteliksiz ve bütçe kesintileriyle iyice derinleşen eşitsiz eğitime karşı mücadeleyi yükseltelim.