İstanbul 1 Mayıs’ında işçi sınıfı siyaseti
İstanbul’da 1 Mayıs mitingi Maltepe meydanında yapıldı. Üç ayrı koldan alana yürüyüş yapıldı. DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikalarla birlikte Devrimci İşçi Partisi, alana Kartal yönünden kortej oluşturarak geldi. DİP, 1 Mayıs mitingine üç ana sloganı öne çıkararak katıldı. 1 Mayıs meydanında istibdada karşı sınıf mücadelesini yükseltme çağrısı yapan DİP, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu yakıcı sorunlara yönelik işçinin çözümünü temsil etti.
DİP korteji gerek pankartları gerekse sloganlarıyla krizin faturasını emekçi halka ödetmeye çalışan sermayeye hayır dedi: “Krizi yaratan bedelini ödesin!” AKP, halka seçim vaadi olarak daha sonra vergiler, işsizlik ve pahalılıkla fazlasıyla geriye alacağı bir af paketi açıklarken, Devrimci İşçi Partisi, sadaka değil sendikalı iş dedi ve işçi sınıfının ekonomik krizin bedelini patronlara ödetecek programını yükseltti. DİP, 1 Mayıs meydanında bankaların, madenlerin, tersanelerin ve fabrikaların işçi denetiminde kamulaştırılmasını savundu.
Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadele vurgusu da DİP’in 1 Mayıs alanına taşıdığı önemli bir gündemdi. Bu çerçevede DİP “Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve İncirlik Üssü’nün kapatılması” talebi ve Siyonist İsrail’e karşı Filistin halkını savunan sloganları haykırdı. Devrimci İşçi Partisi’nin anti-emperyalizmi, enternasyonalizmle ve halkların kardeşliği ile bir bütündür. Kürtlerle barış ABD’yle savaş sloganını yükselten ve Kürt halkına özgürlük diyen DİP, milliyetçiliğe karşı tutarlı bir anti-emperyalizmin halkların kardeşliğini savunmaktan geçtiğini gösterdiler.
Bir diğer yakıcı konu ise hiç şüphesiz ki AKP ve MHP’nin seçimi kaçırma girişimi ile 24 Haziran’da ilan etmiş olduğu baskın seçimdi. Devrimci İşçi Partisi “Cumhurpatronuna, patron partilerine, işçi düşmanlarına, NATO’culara, İsrail dostlarına oy yok” sloganlarıyla partinin bu süreçte alacağı tutumu alana yansıttı. Devrimci İşçi Partisi, istibdadı yenmek için reformist ya da küçük burjuva partilerden çok daha farklı bir yol öneriyor. İşçi sınıfının patron partilerinin oy deposu olmaktan çıkıp kendi programıyla masaya yumruğunu vurmasını ve bu amaçla sermayeden ve emperyalizmden bağımsız örgütlenmeyi savunuyor.
Devrimci İşçi Partisi, coşkulu, disiplinli ve kararlı bir kortejle 1 Mayıs meydanında yerini alırken gelecek mücadeleler için de moral ve enerji depolamış oldu. 1 Mayıs hiçbir şekilde bir mücadele döneminin son durağı değildir. Tam tersine sermayeye ve emperyalizme karşı fabrikalardan ve emekçi mahallelerinden yükselecek yeni mücadelelerin bir ilk adımıdır.