Metal Fabrikalarından Haberler
Kurbanlık almayı bırak çocuklarımıza bayramlık dahi alamadık
Cebimde 100 lira borç aldığım bir para ile bayram mı olur? Arkadaşlarımızın çoğunun durumu böyle. Şayet ailesinden varlıklı değilse işçiler gündelik yaşamı idame ettiremez durumda.
Tek umudumuz 2017 sözleşmesi. Sendikalardan yalnız başına bir beklentimiz yok. İşçinin iradesi olmadan, işçinin birliği olmadan, en önemlisi de işçi denetimi olmadan sendikaların bir şey yapacağı yok. 20 yıllık işçiyim. Geriye dönüp baktığımda işçinin mücadelesi dışında boş vaatlerden başka bir şey görmedik.
Ümidim genç arkadaşlarda. 1600 liraya ağır sanayide çalışan bu gençler 5 Mayıs metal grevlerinde neler yapabildiklerini gösterdiler. Aynı kararlılıkla ve birbirimize kenetlenmeyle, sendikamızı daha fazla mücadele etmeye iterek sarı sendikaların olduğu yerlerde sarı sendikalara rağmen daha iyi bir sözleşme yapacağımıza inanıyorum. Hepinize iyi bayramlar diliyorum.
Yaşasın sınıf dayanışması!
Bursa Prysmian’dan bir işçi
Bıktık usandık!
2017 yıllık iznine çıktık. Gerçi yıllık izin sayılır mı bilinmez. Yılbaşında 10 günlük zorunlu izin kullandırmışlardı. Kalan iki haftalık iznimizi de revizyon döneminde kullanıyoruz, onda da izne çıkmadan tüm dolapları boşaltmamızı istediler. Nitekim dönüşte performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılan arkadaşlarımız oldu.
Türk Metal taslağı açıkladı. Yaptığı anketle hiç alakası yok. Açıkladığı taslağın tamamını alsalar bile toplam %38'lik bir zam söz konusu. Biz Türk Metal'in açıkladığı taslağın yarısını alamayan bir sendika olduğunu biliyoruz. Tarih tekerrür edecek mi yoksa bizi şaşırtacak mı bunu göreceğiz.
İşçilere yılda yalnızca bir kere kullanabildikleri izinlerini patronlar kendi istediği zaman kullandırıyor. İşçi yıllık izinde ya memlekete gidip ailesini görüyor ya da ailesini alıp tatil yapıyor. Dinlenemeden tekrar işbaşı yapıyoruz. Buna bile ses çıkarmayan bir sendika nasıl olacak da iyi bir sözleşme imzalayacak? Eğer iyi bir sözleşme imzalamazsa, işçiyi memnun etmezse, hem sendika sorgulanacak hem de anketlerde de görüldüğü gibi işini sevemeyen işine bağlı olmayan işçiler çoğalacak ve birçok işçi istifa edecek. Çünkü işçiler çalışma koşullarından, sendikal sorunlardan, meslek hastalıklarından ve bu olumsuzluklar varken hükümetin de işverenden yana tavır almasından bıkmış usanmış durumda.
Tüm bu koşulları düzeltebilmek için tek yolumuz var o da mücadele etmek. İşten çıkarmalara karşı hakkımız olan zammı almak için 2015’ten daha büyük, daha etkili mücadelelere imza atmalıyız.
Bursa Tofaş’tan bir işçi
Metal işçileri olarak bu oyunu bozarız!
Revizyona çıkmamıza bir hafta kala sarı sendika Türk Metal taslağı açıkladı. Hepimizin aklında sözleşmenin kaç yıl olacağı vardı. Geçen dönem bildiğiniz üzere Türk Metal üç yıllık ihanet sözleşmesine imza atmıştı. Bu dönem açıklanan taslakta iki yıllık yazıyor. Sendika toplamda %38,28 zam talebinde bulunuyor. Tamamlama, kıdem zammı, maktu zam oranları olarak üç gruba ayırmış. Kıdem tazminatının 30 gün olarak hesaplanması, bayram ve tatillerde fazla çalışma ücreti %200 zam talep ediyor.
Açıklanan taslak geçmiş dönemdeki taslaklara göre az da olsa iyi görülüyor ama önemli olan MESS ile masadan nasıl kalkılacağı, rakamların ne derece gerçekleşeceğidir. Daha önce Türk Metal sendikasının satışlarını çok yaşadık. Taslak açıklanmadan anketler yapılsa da sınırlı kaldı, işçilerin çoğuna sorularak hazırlanmadı. İşçilere sorular sorulmuş, görüşleri alınmış gibi gösterildi.
Türk Metal açıkladığı taslak için yüz yılın sözleşmesi olacak dese de beklentilerimizi karşılayan bir taslak değildir, her dönemde olduğu gibi MESS ile hazırlanmış bir taslaktır. Önceden planlaması yapılmıştır. Türk Metal’e karşı verdiğimiz sendikal mücadele döneminde Renault yönetiminin ve UET şeflerinin mücadelemizden vazgeçirmek için söyledikleri hâlâ aklımızda. Ne yaparsak yapalım boşa uğraştığımızı, MESS’in ne kadar zaman vereceğini önceden belirlediğini, fabrika yansa bile Türk Metal’den vazgeçmeyeceklerini söylediklerini, baskı ve tehditle bizi yıldırmaya çalıştıklarını unutmadık.
Taslakta maddeler arasında yer alan kıdem tazminatının 30 gün üzerinden kabul edilmesi demek kıdem tazminatımızın fona devredilmesini fiilen desteklemek demektir. Türk-İş defalarca kıdem tazminatının kaldırılması "kırmızı çizgimizdir, kabul edemeyiz" demesine rağmen MESS ile birlikte bu maddeyi taslağa koyarak kıdem tazminatının fona devredilmesini önceden kabul etmiş demektir. İşçinin hakkını arayan değil işçinin aklıyla dalga geçen, patronla birlik olup bize karşı çıkarılan yasalara alttan alta destek veren sonra "vatan, millet" diyerek konuyu saptıran bir sendikadır Türk Metal.
Yine büyük bir oyun ve aldatmacanın içindeyiz. Her dönem olduğu gibi yine taslağın üçte birini alarak yüzyılın sözleşmesini yaptık diyerek karşımıza çıkabilirler. Revizyondan dönüşte bizleri neyin beklediğini tam olarak bilmiyoruz. En iyi bildiğimiz sarı sendikaya güven olmayacağı. Biz kendi gücümüze güvenmeliyiz. Neler yapabildiğimizi 2015’te gördük. Yılgınlığa yer yok. "Olmaz, yapamayız" yerine "yaptık yine yaparız" demeliyiz. Bunun için birleşmeli ve gerektiğinde MESS’e de işbirlikçilerine de haklı taleplerimizi dayatmalıyız.
Türk Metal, MESS ve onun hükümeti hep birlikte karşımıza çıksa bile birlik ve mücadele planlarımız, mücadeleye inancımız ve gücümüz var!
Bursa Oyak Renault’dan bir işçi
Bayramı burnumuzdan getirdiler
Merhaba arkadaşlar, çalıştığım fabrikada bayramda izne çıkacağımız için bize günlerce aralıksız mesai yaptırdılar. Bizler bayramda ikramiye beklerken avans ödemesi bile yapmaya tenezzül etmeyen patron, bir de maaşları bayram sonunda yatıracağını duyurunca benim gibi gurbette çalışan birçok işçi hayal kırıklığına uğradı.
Son iki haftadır lojistik müdürü fabrikada kritik nokta olan Boş Termo Teknik (söylendiği gibi yazıyorum) bölümü içinden çıkmaz iken, bir müdürün işçilere uygulayabileceği bütün baskıları uygulamaya başladı. Hal böyle olunca biz işçiler de baskılar yüzünden doğru bildiğimizi bile yanlış yapar olduk. Bu sefer de kalite müdürünün azarını işitmeye başladık. Vardiya amirimiz araya girip beyaz yakaları bölüm içerisinden çıkarmaya çalışınca da işten atmakla tehditler savurarak sindirmeye çalıştılar.
Bayram vesilesiyle işlere ara verilmesini bahane eden kraldan çok kralcı beyaz yakalar, daha bayrama bile gitmeden biz işçiler üstünde mesai zorlaması yaparak bayramı bile burnumuzdan getirdiler.
Zorunlu mesailer başladığından beri mesaiye kalamaz raporu olan iki arkadaşımıza baskı uygulayarak zorla mesaiye bırakmaya çalışıyor, üstüne bir de tutanak tutarak tazminatsız işten çıkarmaya çalışıyorlar. Bizim yaşadığımız sorunların benzerlerini eminim ki farklı fabrikalardaki işçiler de yaşıyor. Biliyoruz ki bu düzen böyle gitmez, gelin birlik olursak zorunlu mesailere ve baskılara dur diyebiliriz.
Bursa Elsi’den bir işçi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2017 tarihli 96. sayısında yayınlanmıştır.