Başyazı: 1 Mayıs'ta işçi sınıfının mühürünü vuralım!
İstibdadın yalanı değil işçi sınıfının gerçeği kazanacak!
Türkiye'de 16 Nisan'da iki önemli oran açıklandı. Biri referandum sonuçları ile ilgili. Birçok başka usulsüzlüğün yanında mühürsüz oy skandalı ve YSK'nın yanlı tutumu dolayısıyla bu oranlara şaibe düşmüş durumda. Sonuç bilinemiyor. Ama en az 24 milyon insanın tüm baskılara rağmen sadece sandıkta değil tüm süreç boyunca alanlarda da istibdada ve Cumhurpatronluğuna HAYIR dediği şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortadadır.
Diğer rakam devletin açıkladığı işsizlik rakamlarıdır. Resmi rakamlar yüzde 13'tür. İşsizler ordusunun 4 milyona ulaştığını göstermektedir ve her dört gençten biri işsizdir. Bu rakamlar da şaibelidir. Yıllardır devletin istatistik kurumları, verileri iktidara göre eğip bükmektedir. Ancak artık mızrak çuvala sığmıyor. Türkiye'de işsizliğin çığ gibi büyüdüğü ve sermayenin istibdadının emekçi halka daha fazla işsizlik ve sefaletten başka bir şey vaad etmediği şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortadadır.
İstibdad bir yalan düzenidir. Başından sonuna tüm referandum süreci de bunu göstermiştir. Batıya karşı söyledikleri, bağırmaları, çağırmaları yalandır. Emperyalist katil Trump, füzeleri fırlattığında amigo gibi alkışlamaları, telefonla aradığında çocuklar gibi sevinmeleri gerçektir. Siyonizme düşmanlıkları da, Filistin'e dostlukları da yalandır. Mavi Marmara davasını düşürmeleri, Filistin halkının gaz kaynaklarına Siyonistlerle birlikte göz koymaları gerçektir. Halktan yana oldukları da yalandır. Taşerona kadro, öğretmene atama vaatleri yalandır. MESS'in, EMİS'in, Koç'un ve Sabancı'nın talimatıyla gece yarısı grev yasaklamaları, emekçinin son güvencesi kıdem tazminatına göz dikmeleri, işsizlik fonunu yağmalayıp patronlara peşkeş çekmeleri, kamu kurumlarını haraç mezat satmaları gerçektir.
İstibdadın oranları şaibelidir, vaatleri boştur, sözleri ve söylemleri yalandır ama emekçi halkın mücadelesi gerçektir. Metal işçisinin grevi, taşeron işçilerin direnişi, kamu çalışanının OHAL'e boyun eğmeyişi, yoksul köylünün feryadı, emekçi kadının mücadelesi, gençliğin isyanı gerçektir!
Nihayet ülkenin yüzde 99'luk emekçi çoğunluğunun ihtiyaç ve menfaatlerinin, yüzde 1'lik sömürücü, asalak sınıfa karşı olduğu gerçektir.
İşte işçi sınıfı ve emekçi halkın gerçeği emekçi çoğunluğu kendi hak ve menfaatleri için birleştirecek ve yalanın düzenine mutlaka galebe çalacaktır. Güvenelim, birleşelim, safları sıklaştıralım, örgütlenelim ve mücadeleyi yükseltelim! İlk hedef 1 Mayıs! İşçi sınıfının gücünü herkese gösterelim! Türkiye'nin geleceğine işçi sınıfının mührünü vuralım!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2017 tarihli 91. sayısında yayınlanmıştır.