AKP’nin kadınlara bir saldırısı daha: tecavüz yasası
Geçtiğimiz ay mecliste, çeşitli kanunlarda değişiklik yapmayı hedefleyen bir yargı paketi görüşüldü. 17 Kasım Perşembe gecesi son anda AKP’li vekiller verdikleri bir önerge ile bu paketin içerisine tecavüzcüleri aklayacak kabul edilemez bir düzenleme sokmaya çalıştılar. Kadınlardan, kamuoyundan gelen tepki nedeniyle oluşan baskı sonucu önerge geri çekildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da açıkladığı üzere “bu konu kapanmıştır”. Ancak şimdilik.
Kepaze önerge aynen şu şekilde: “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi sakatlayan başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuru ile sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
Düzenlemeyi bir örnekle açıklamak kepazeliği gözler önüne serecektir. Vereceğimiz örnek dava konusu olmuş ya da olamamış, sağımızda solumuzda, uzağımızda yakınımızda birçok çocuğun yaşadığı ve yaşaması olası bir örnek. 16 Kasım 2016’dan önce tecavüze uğrayan bir kız çocuğu anne babasının dayatmasıyla kendisine tecavüz eden erkekle evlenirse, ortada ne cezalandırılacak bir tecavüzcü ne de bu suça ortak olan anne baba kalacak. Önergenin en başına göz boyamak için yazılmış olan cebir, tehdit vs. işin hikâyesi. Çocuğun rızası varsa bu hüküm uygulanmayacakmış. Aile evlilikle meseleyi kapattıktan sonra kim sorar çocuğa cebiri, tehdidi. Çocuğun rızası diye bir şey söz konusu olamaz. Hepsini geçtik, ortada cinsel saldırı anlamında bir suç olmasa dahi en iyi ihtimalle 17 yaşında okul çağındaki bir çocuğun evlilik kararı vermesi, aile ile birlikte devletin de buna onay vermesi ne kadar mantıklıdır?
Bir taşla iki kuş değil bir kuş bile vuramadılar
Peki önergede getirilen tarih sınırlaması ne anlama geliyor? Neden 16 Kasım 2016? Bu önergeden yararlanabilecek, şu an hapishanede olan yaklaşık 4 bin kişi olduğunu söylüyorlar. Darbe girişiminin ardından hapishanelerin dolup taştığı herkesin malumu. Akılları sıra bir taşla iki kuş vuracaklar. Hem tecavüzcü “mağdur”ları dışarı salacaklar ve 4 bin kişiyi aileleri ile birlikte saflarına kazanacaklar hem de hapishanelerde biraz yer açılmasını sağlayacaklar. Ne akıl ama!
Adalet Bakanı önergeyi savunmak için hemen bir açıklama yaptı. Özrü kabahatinden büyük derler ya tıpkı öyle bir açıklama geldi Bekir Bozdağ’dan. “Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler. Savcı düğününe gelmiş.” diye başlayan bir açıklama. Gerisini dinleyesi gelmiyor insanın. Küçücük bir çocuğu evlendiriyorlar, o yerin savcısı dava açmak şöyle dursun düğüne gidip bir de altın takıyor. Bu da bozacının şahidi şıracı, devletin savcısı.
Bu konu kapansa bile diğerleri var! Kadınlar mücadeleden dönmeyecek!
Önergeyi savunmak için konuştular da konuştular. Gece yarısı kimse duymadan geçiriverelim dediler ama hesaba katmadıkları şeyler oldu. Mesela bu ülkede her zaman ikinci sınıf insan muamelesi yapmaya çalıştıkları kadınların gücü! Bir de meclis yeter sayısı… Önerge gece yarısı oylandığı ve mecliste yeterli sayıda milletvekili olmadığı için yeniden görüşüldü. Bu arada ülkenin her yerinden, kendi tabanlarından dahi kadınlar tasarıya karşı ses çıkardılar. Binlerce kadın sokaklara çıktı. Ne oldu? Yeniden görüşüldü ve komisyona geri gönderildi. Bekir Bozdağ çıkıp konu kapanmıştır diye açıklama yaptı. Sanki hatasını anlamış da bir daha yapmayacakmış gibi. Sahi konu kapandı mı?
Konu kapanmadı. Önerge yeniden görüşülmek üzere komisyona geri gönderildi. Yani bitmiş değil. Tepki biraz azalsın, hop diye bir gece ansızın yeniden önümüze gelebilir. Bekir Bozdağ da açıklamasının devamında partiler arasında bir konsensus (uzlaşma) olursa ileride tekrar gündeme gelebilir diyerek konunun yalnızca şimdilik kapandığını ifade ediyor aslında. Vazgeçmiş değiller. Ancak kadınlar da vazgeçmedi.
TÜİK’in 2015 verilerine göre 2015’te, 31 bin 337 evlilikte 16-17 yaşındaki kız çocukları gelin olmuş. Bunlar resmi evlilik rakamları. 16-17 yaşından önce resmi nikah kıyılması mümkün olmadığından imam nikahıyla evlendirilen çocukların sayısını içermiyor. Biz yıllardır çocuk evliliklerine karşı mücadele ederken buna rağmen çocuklar zorla evlendiriliyorken AKP’nin geçirmeye çalıştığı yasaya dönüp bir kez daha bakın. Bakın ki AKP’nin erkek egemen zihniyetine karşı mücadele etmekten vazgeçmeyin.
* * *
İlk kez mi?
Muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da verilen önerge aleyhine karşı büyük alkışlar toplayan açıklamalar yaptı. AKP’yi eleştirirken kadınlara övgüler yağdırdı. Ona göre ilk kez kadınlar güçlerinin farkına varmışlar. Düzeltelim. Kadınlar ilk kez güçlerinin farkına varmadılar. Kadınlar güçlerinin her zaman farkındaydı. Bu dünyayı erkekler var etmedi. Erkek egemen sistemi de bu zihniyetinizi de kadınlar farkında oldukları güçleriyle yıkacaklar!
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Aralık 2016 tarihli 86. sayısında yayınlanmıştır.