26 Haziran 2016 ihaneti: AKP ve Erdoğan, Filistin halkını sattı!
Sonunda beklenen gün geldi. Biz; AKP İsrail ile normalleşecek, Filistin halkının davasına ihanet edecek diyorduk. AKP, Filistin meselesini bir iç politika malzemesi yapıyor, ama dışarıda ilkeli bir anti-Siyonist politika sürdüremez diyorduk. Bir yandan İsrail ile kavga eder görünürken, diğer yandan iki ülke arasındaki ticaret aldı başını gitti diyorduk.
O zaman siyasal İslam’ın kalemleri bize öfke kusuyorlardı. Şimdi deyim yerindeyse, ağzı açık ayran budalası gibi, süreci izlemeye çalışıyorlar. Kimisi mazur göstermeye çalışıyor. Kimisi ise mızrağı çuvala sığdıramıyor.
AKP hükümeti, göstere göstere, Siyonist ve gayri meşru İsrail ile ilişkilerini iyileştirecek bir anlaşmaya imza attı. İsrail kaynakları ile Türkiye basını farklı içerikler sunuyorlar şu aşamada. İsrail basınından alınan haberlere göre, anlaşmada: Türkiye ile İsrail’in BM ve NATO gibi platformlarda birbirlerinin çıkarlarına zarar vermeyeceği, Türkiye’nin esir İsrail askerleri için Hamas ve İsrail arasında arabulucu olacağı, İsrail’in Mavi Marmara için tazminat vermesi pazarlıklarının karşısında İsrailli askerler için Mavi Marmara sonrasında Türkiye mahkemelerinde açılan davaların “düşürüleceği”, Türkiye’deki Hamas faaliyetlerinin sınırlandırılacağı, iki ülke arasında askeri ve istihbari işbirliğinin hızlandırılacağı, ayrıca doğalgaz konusunda görüşmelerin başlayacağı yer alıyor. Bu maddelerin hepsi, birbirinden sağlam birer ihanet vesikasıdır. Bunları daha önce de ayrıntısıyla yazdık: http://gercekgazetesi.net/karsi-manset/erdogan-ve-akp-filistin-meselesinde-safini-secti-takke-dustu-kel-goruldu
Bir de Türkiye’den gelen açıklamaya bakalım. Bugün Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı anlaşma içeriğinde, Filistin halkının çıkarına olduğu iddia edilen iki şey var: Birincisi ambargo kalkacak, Aştod limanından Gazze’ye 10 bin tonun üzerinde insani yardım girecek ve ikincisi TOKİ, Gazze’de konut projeleri yapacak.
Biz ne demiştik? AKP, ambargoyu devralacak demiştik. O zaman bize burun kıvıranlar, bugün ne diyor? Utangaç bir şekilde, hâlâ açıktan AKP’yi eleştiremeseler de, durumu kabul ettiler. Bakın yıllardır insani yardım faaliyetleri adı altında AKP'nin halkla ilişkiler kuruluşu olarak çalışan İHH, (AKP’nin adını dahi anamadığı) açıklamasında ne diyor: “Aştod limanı üzerinde kurgulanacak bir anlaşma ablukanın, yumuşamasını değil aksine resmi olarak tanınmasını sağlayacaktır. Türkiye bu riske girmemelidir.” Geçmiş olsun ve günaydın! Türkiye ablukayı devraldı. Açıkça söylüyoruz: Türkiye hükümeti, Gazze’de İsrail’in gardiyanı oldu! Aştod Limanı, İsrail işgali altındaki bir limandır. Gazze’nin limanı dururken, yardımların bu limandan girmesi neyle izah edilebilir? Bakın, Binali Yıldırım anlaşmayı Türkiye’de açıklarken, Netanyahu da Roma’da açıklama yapıyordu. Ne dedi? “Türkiye ile anlaşmamız sonrasında da İsrail’in Gazze’ye uyguladığı savunma amaçlı deniz ablukası devam edecek.” Binali Yıldırım’ın açıklamalarına canlı yayında tekzip! Ambargo kalkmıyor. İsrail, Gazze’ye hangi malzemelerin gireceğini belirleyecek. Türkiye’ye de, “şunu sok, bunu sokma” diyecek.
Dahası da var. Ne yapıyor Türkiye? İnsani yardım yolluyor Gazze’ye. TOKİ gidip cami, inşaat yapacakmış. Daha önce yazdığımız yazılarımızda da ifade ettik. Tekrarlıyoruz:
Gazze’de bir deprem mi olmuştu? Hayır! Gazze’yi, Filistin topraklarının işgalcisi olan, sizin “normalleştiğiniz” gayri meşru devlet, yani İsrail bombalamıştı.
Bu durumda soruyoruz: Bir yandan, bu halkın uğradığı zulmün sistematik kaynağı olan İsrail ile ilişkileri geliştirip, onu NATO’ya davet edip güçlendirirken, öbür yandan insani yardım yollamak kadar ikiyüzlü bir politika olabilir mi? Bunu Netanyahu kendi ağzıyla itiraf ediyor: “ [bu anlaşmanın] İsrail ekonomisi üzerinde muazzam etkileri olacak, ki bu sıfatı iyice tarttıktan sonra kullanıyorum.”Bir yandan yangını yelle, öbür yandan ateşin kenarına su serp.
Dahası İsrail, Gazze'yi yerle bir ederken, abluka altında tutarken, Mavi Marmara katliamını yaparken hep Gazze direnişinde siyasi ve askeri olarak başı çeken Hamas'ı gerekçe gösterdi. Hamas'ın direnişini terörist olarak karaladı. Şimdi İsrail kaynakları ısrarla Türkiye'nin Hamas'ın Gazze'den İsrail'e yapacağı saldırıları engelleme teminatı verdiğini söylüyor. Türkiye ise anlaşmada Hamas'la ilgili bir madde olmadığını tekrarlıyor. Bir yandan İsrail ile anlaşma son noktasına getirilirken Hamas liderlerinden Halit Meşal, Erdoğan'la ve Yıldırım'la görüşmeler yapıyor. AKP yandaşlarına bakılırsa Hamas lideri güya Erdoğan'a teşekkür etmiş... İnsanın zekasıyla alay ediyorlar. İsrail, Türkiye ile bir anlaşma yapacak, bu anlaşmanın en önemli unsurunun Hamas'ın askeri açıdan kontrol altına alınması olduğunu söyleyecek ve aynı İsrail tüm bunları söylerken "terörist" ilan ettiği liderlerle Türkiye cumhurbaşkanı ve başbakanının yaptığı görüşmelere hiç ses çıkarmayacak, protesto etmeyecek... Bunun tek bir açıklaması olabilir. O da söz konusu görüşmede Erdoğan tarafından Halit Meşal'e anlaşmanın bir gereği olarak Hamas'ın İsrail'e karşı askeri direnişini durduracağının, Türkiye'nin bu konuda İsrail'e taahhüt verdiğinin tebliğ edilmiş olmasıdır. Türkiye'nin, İsrail'e karşı Hamas’ın veya Gazze topraklarındaki herhangi başka bir gücün askeri eylemlerini durdurması demek, Filistinlilere karşı günbegün işlenen ırkçı cinayetlerin ve vahşetin cevapsız kalması demektir. Erdoğan ve AKP iktidarının buradaki konumu bir arabuluculuk değil Gazze üzerinde İsrail'in jandarmalığını yapmaktır. İsrail'e kök söktüren Filistin direnişini pasifize etmektir.
Bunların yaptığı, yapacağı bu. Siyasal İslam, Filistin konusunda çuvalladı. Gerçek yüzü ortaya çıktı. Olay bu kadar net!
Şu ya da bu sebeple, Erdoğan’ı ve AKP’yi samimi bularak şimdiye kadar peşinden gitmiş işçi, emekçi kardeşlerimiz şunu iyi anlamalılar: Bunlar, bir avuç doğalgaz için, İsrail’in Filistinlilerden çaldığı ve Avrupa’ya satacağı doğalgaz için, ümmetimiz dedikleri Filistinlileri arkadan bıçakladılar. Bunların dini ve imanı, banka hesaplarındaki basamak sayısıdır. Bunları iyi tanıyın!
Görünen o ki, ilk gemi, Cuma günü Aştod’a hareket edecekmiş. Binali Yıldırım böyle diyor. Yani, bir gemi, 2-3 günde hazırlanamayacağına göre, hazırlıklar önceden başlamış. Şimdiden uyaralım. Gazze’de Hamas’ın AKP’ye yakın bazı unsurları da hazırlanmış olabilir. Hamas içerisindeki gerilimleri tam olarak göremiyoruz ve spekülasyonlardan uzak bir analiz için bir süre daha bekleyeceğiz. Gazze’de, AKP’nin elemanlarınca hazırlanan bir küçük “kutlama”, yardım taşıyan tırların karşılandığı gösteriler vb. yapılabilir. Bunu beklemek gerekir. MİT, bunun hazırlığını çoktan yapmış olabilir. Ancak bunlar, genel manzara hakkında aldatıcı olmamalı. AKP; Suud, Katar ve İsrail’den oluşan, Mısır’ın da bir ucundan tuttuğu ittifakta ısrarcı ve kararlıdır. Bu ittifak ABD ve AB emperyalizmi ile zaman zaman çelişebilse de, nihayetinde bunların da çıkarlarını savunur. Bugün Filistin halkına Gazze’de ihanet eden AKP, yarın bu ittifak Hizbullah’a saldırdığında, bu kez de kuzey Filistin’de ihanetini sürdürecektir. Bunu Filistin halkı görüyor. Daha da iyi anlayacak.
Biz ise Siyonizme karşı uzlaşmaz mücadelemizi İsrail yıkılana kadar sürdüreceğiz. ABD ve İsrail ile dost olanın Filistin'in düşmanı olduğunu, AKP ve Erdoğan'ın gerçek yüzünü teşhir etmeye devam edeceğiz!