Emekçinin sözü: Tersaneleri cennete çevirmek için işçi denetiminde kamulaştırma!
26 Mayıs tarihinde Tuzla’da bulunan Dalsan tersanesinde bir patlama oldu. Patlama sonrası 2’si ağır 3 işçi yaralandı. Tersanelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği taşeronun kontrolüne bırakıldığı, taşeron tersanelerden sökülüp atılmadığı sürece bu kaza ne ilk ne de son olacak!
26 Mayıs’ta İstanbul Tuzla’da bulunan Dalsan isimli tersaneye tamir amaçlı bir tekne yanaştı. Tersane yönetiminin talebiyle işçiler, söz konusu gemi açıktayken değil limana yanaştığında teknenin yakıtını boşaltmaya başladı. Ancak tersane hangarının yanında yapılan bu işlem, bir patlamaya sebebiyet verdi. Çünkü hangarda her zaman olduğu ve olması gerektiği gibi kaynak işlemi yapılıyordu. Bu kaynaktan dolayı oluşan kıvılcımlar boşaltım yapılan tankere sıçradı ve üç işçinin yaralanmasına sebep oldu. Burjuva gazetelerine göre üç işçinin üçünün de hayati tehlikesi yoktu. Ancak tabii ki durum bu kadar basit değildi. Değildi, çünkü iki işçi üçüncü dereceden yanık ile hastaneye kaldırıldı. Yani bu durum, iki işçinin kemiklerine kadar yandıkları anlamına geliyor. Evet, o iki işçi yaşıyor. Ancak bundan sonra hangi işte hangi koşullarda çalışabilecekler? Ya da çalışabilecekler mi? Bir ay bile çalışamayacak olsalar o evin ekmeği nereden gelecek? Cevap hepimizin malumu, o eve ekmek gelemeyecek! Ya da o işçilerden birinin bile ölmeyeceğini kim garanti edebilir? Edemez çünkü tersaneler cehennemdir! Türkiye’nin herhangi bir yerinde çalıştığınız yerin Tuzla olduğunu söyler söylemez hemen “tersanede mi çalışıyorsunuz?” sorusu gelir. Çünkü bu soruyu soran da cevaplayacak olan da gayet iyi bilir ki tersanelerde iş cinayeti olmazsa bile en iyi ihtimalle(!) işçinin bir uzvunu kaybetme ihtimali vardır. Ancak bunların hiçbirisi kader değildir. İstatistikler kamu tersanelerinde bırakın iş cinayetini, yaralanmaların dahi ne kadar az olduğunu gösteriyor. Bunun yanında hiçbir işçinin de kendi ölüm fermanını imzalamayacağı açıktır. Dolayısıyla çözüm taşeron sisteminin açtığı ölüm çukurlarındaki “taşeronun kontrolüne bırakılan iş güvenliği” değildir. İş cinayetlerinin de iş kazalarının da çözümü işçi denetiminde kamulaştırmadır. Yani, tersanelerdeki cehennemi değiştirecek olanlar da ancak ve ancak işçilerin örgütlü gücüdür!
İstanbul Tuzla'dan bir işçi
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Haziran 2016 tarihli 80. sayısında yayınlanmıştır.